Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Muş Şube Başkanı Mahir Barışan, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifi konusunda açıklamalarda bulundu.
BARIŞAN, “ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU TEKLİFİNDEKİ EKSİKLİKLER GİDERİLMELİDİR”
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Muş Şube Başkanı Mahir Barışan, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifi konusunda açıklamalarda bulundu.
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) ve Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Muş Şube Başkanı Mahir Barışan, öğretmenlik meslek kanunu ile ilgili olarak yapmış olduğu açıklamada, sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğe son verilmesini, öğretmen atamalarında mülakatın kaldırılmasını, istihdamda güçlük çekilen bölgelerde görev yapan eğitimcilere ilave teşviklerin verilmesini, eğitim kurumu yöneticiliğinin münhasıran ele alınmasını, öğretmenlerin şiddete karşı korunmasını sağlayacak, öğretmenlere özgü ödül ve disiplin hükümlerini içerecek maddelerin kanun teklifinde yer almasını istediklerini vurguladı.
Kanun teklifinin, öğretmenlik mesleğini bütün boyutlarıyla ele alması, öğretmenlerin beklentilerini topyekûn karşılaması, bir milyonu aşkın öğretmenin hak, yetki, görev ve sorumlulukları noktasında bir meslek kanununda olması gerekenleri içermesi gerektiğini kaydeden Barışan, teklifin mevcut hâliyle ‘Meslek Kanunu’ adı altında yasalaşmasının amaca hizmet etmeyeceği gibi beklentinin tepkiye dönüşmesine neden olacağını sözlerine ekledi.
Barışan açıklamasında şunları dile getirdi: “Öğretmenlik mesleğini düzenleyen müstakil bir meslek kanunu konusunda ortaya konulan niyet ve irade ile gösterilen çabalar, öğretmenlerimizi memnun etmişse de TBMM’ye sevk edilen ve komisyondan geçen teklif, ne yazık ki içeriği itibarıyla bir meslek kanunu denilmekten uzaktır. Eğer beklentiler doğrultusunda eksiklikler giderilmezse, bugüne kadar gösterilen çaba, verilen emek heba olacaktır. Öğretmenlik Mesleğindeki çok parçalı istihdam biçimleri olan sözleşmeli, ücretli öğretmenliğe son vermeyecek , kadrolu istihdamı 657 'den bağımsız hale getirtemeyecek, öğretmenin sorumluluğuna binaen yetkilerini artırmayacak, öğretmenin uğrayacağı şiddete, mobinge çözüm üretemeyecek, ağır yaptırım getirmeyecek, öğretmenin özlük ve ekonomik haklarını daha da geliştirecek muadilleri olan meslek grupları kadar saygınlık ve itibar kazandırmayacak bir kanunun sorunları giderme noktasındaki yaptırımı yetersiz kalır sonraki aşamalarda yapılacak yamalarla ne ilerleme kaydedilir ne de sorunlara çözüm üretilir. Yapılacak kanun çağın ihtiyaçlarına cevap vermeli, sonra ki elli yıl yüz yıllarda ana iskelet korunarak günün koşullarına göre revize edilebilir olmalıdır. Görünen o ki komisyondan geçen kanun korumacı, kendini tahkim edici olduğu gibi dijital çağda mesleğe ve mesleği ifa edenleri ne kadar koruyacağı ve geliştireceği ile ilgili şimdiden kendini tartışmaya açmıştır.” Dedi.
Barışan, açıklamasının devamında ise Eğitim Bir Sen'in önerilerini sıralayarak şunları söyledi: “Onun için Eğitim Bir Sen'in önerileri dikkate alınmalı, kanuna konulmalıdır. Yeni bir Anayasa yapma iradesinin ortaya konulduğu zaman diliminde, yapılacak olan bir meslek kanunun hepimizi memnun edici maddelerle donatılması yeni anayasa sürecine katkı sağlayacağı gibi hem algı hem de onaylanma açısından birçok olumsuz eleştiriyi bertaraf eder. Yürütme ve yasama erkine de çok önemli bir puan kazandıracaktır. Çünkü bu tür kanunlar birer atölye vazifesini görüyor. Mülakata giren her üç kişiden ikisini küstüren mülakatı hem ilk atama hem de idarecilik uygulamasında birer eleme aracına dönüştüren vicdanları yaralayan mülakat uygulamasını kaldırmayan , sözleşmeli öğretmenlerin aile bütünlüğünü hatta sözlesmelilik uygulamasını tamamen kaldıramayacak, istihdamda güçlük çekilen bölgelerde görev yapan eğitimcilere ilave teşvikleri vermeyen ,motivasyonlarını artırmayan , eğitim kurumu yöneticiliğini ikinci görev olmaktan çıkaracak, münhasıran ele alınmasını, öğretmenleri şiddete karşı korunmasını sağlayamayan, öğretmenlere özgü ödül ve disiplin hükümleri içerecek maddelerden yoksun bir meslek kanunu sadece günü kurtarmaya yönelik olur. Kanun teklifi, öğretmenlik mesleğini bütün boyutlarıyla ele almalı, öğretmenlerin beklentilerini topyekûn karşılamalı bir milyonu aşkın öğretmenin hak, yetki, görev ve sorumlulukları noktasında bir meslek kanununda olması gerekenleri içermelidir. Teklifin mevcut hâliyle ‘Meslek Kanunu’ adı altında yasalaşmasının amaca hizmet etmeyeceği gibi beklentinin tepkiye dönüşmesine neden olacaktır” şeklinde konuştu.
