İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, ‘Gazze’ye Umut Ol’ sloganıyla kermes düzenledi
İHH’DAN GAZZE YARDIM KERMESİ
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, ‘Gazze’ye Umut Ol’ sloganıyla kermes düzenledi
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Muş il temsilciliği tarafından organize edilen kermes ile Filistin’nin Gazze şehrine yardım toplandı. Düzenlenen yardım kermesinin tüm geliri İsrail saldırılarında yıkılan yada hasar gören Gazze şehrindeki binaların yeniden inşasına destek için gönderilecek.
Muş Öğretmenevi bahçesinde düzenlenen ‘Gazze’ye Umut Ol’ sloganıyla başlatılan ‘Hayır Çarşısında’ gönüllü bayanların hazırlamış olduğu bir birinden lezzetli yiyecekler ve el emeği göz nuru ürünler sergilendi.
Yapılan kermes ile ilgili açıklamalarda bulunan İHH İnsani Yardım Vakfı Muş Şube Başkanı Hasan Konuşuk, Gazze’de tahrip olan bir evin onarımının 25 bin Euro’ya mal olduğunu söyledi.
4 gün boyunca sürecek olan kermesten elde edilen gelirle Gazze’de zarar gören yapıların yeniden inşasına destek sunmaya çalıştıklarını belirten Konuşuk; “Son Ramazan ayı içerisinde İsrail her yıl yaptığı zulümlere bir yenisini eklemiş oldu. Önce Mescidi Aksa’yı komple işgal etmeye çalıştılar. Onunla başlayan olaylar neticesinde Müslümanlar bir direnişe geçtiler. Filistin’deki Müslümanların direnişi sonucunda İsrail geri atmak zorunda kaldı. Ama İsrail malum bir terör devleti olduğu için Gazze’de sivil hedef gözetmeksizin her yere uçak ve tanklarla saldırdı. Orada şuan büyük bir yıkım söz konusudur. Bugüne kadar hiçbir dönemde Gazze’nin altyapısı binaları bu kadar zarar görmemişti. Şuan için Gazze’de oluşan yıkım168 milyon Euro değerinde bir yıkım yapıldı. Yani Gazze’deki imarı yeniden yapılması için 168 milyon Euro’dur. Şimdi oradaki Müslümanlar işsizlik ve ambargo ile karşı karşıya iken birde üzerine bu baskı da geldi. Doğal olarak oradaki kardeşlerimize bizim el uzatmamız gerekiyor. Bu bizim Kudüs için, Mescidi Aksa ve Müslüman kardeşlerimize yapmamız gereken bir görevdir. Biz bugün açmış olduğumuz kermesimizle oradaki kardeşlerimizin evlerinin tadilatına katkı sunmaya çalışacağız. İHH İnsani Yardım Vakfının orada bir ev tadilatının bedelini 25 bin Euro olduğunu belirledi. Bir ev tadilatı en minimum seviyede bu miktarda tadilat yaptırılabiliyor. Bizde Müslüman kardeşlerimizin evlerinin tadilatını yaptırmak için bugün başlattığımız kermesin 4 gün boyunca devam ettireceğiz” şeklinde konuştu.
“KOMŞUMUZDA ÇIKAN YANGINA KOŞUP YETİŞMEMİZ GEREKİYOR”
İHH İnsani Yardım Vakfı Teşkilat Başkanı Turan Güler ise, yaptığı açıklamada kermes düzenlemeksizin Müslümanların Gazze’deki yangının söndürülmesine katkı sunması gerektiğini belirterek; “Bosna Hersek Savaşı döneminde kurulan İHH Derneği kurulduğu günden bugüne mazlum coğrafyaların tamamına yardım götürmek için faaliyet yürüten İnsani Yardım Derneğidir. Bugün de Ramazan ayında özellikle Gazze’de İsrail Devletinin açmış olduğu büyük zulmün yarasını sarmak için Öğretmenevi bahçesinde kermes düzenliyoruz. Aslında kermes düzenlemeksizin Müslümanların bu Gazze’deki yangına koşması o yangını söndürmesi beklenilen bir durumdu. Ancak maalesef Müslümanların bu anlamdaki bilincini artırmak yardımseverlik duygularını tetiklemek için bu türden etkinliklere meyil ediyoruz. Hem halkımızdan özür diliyoruz, hem de halkımızı buraya davet ediyoruz. Çünkü kermes açmakla onları belki rahatsız ediyoruz veya düzeni bozuyoruz. Ama bir başka yönden de insanların bu yardım yapabilme duygularını anlatabilmek, Gazze’deki zulmü insanlara gösterebilmek için aklımıza gelecek alternatiflerden bir tanesi de bu kermesler oluyor.
Tabi paneller, kongreler ve sempozyumlar düzenlemek veya başka etkinlikler düzenlemek suretiyle de insanlara Gazze’deki veya diğer mazlum coğrafyalardaki zulümleri göstermemiz gerekiyor. En nihayetinde bugün Doğu Türkistan’da, Yemen’de, Myanmar’ da ve daha birçok Müslüman coğrafyalarında zulüm altında kalan çeşitli topluluklar var. Bu topluluklara el atabilecek rahatı yerinde olan Müslümanlar var. Biz insanların ne kadar bağış veya yardım yaptığına bakmaksızın her insanın muhakkak elinden gelen ne ise karınca misali tarafını göstermek adına da olsa bu yardım faaliyetlerinin içinde bulunmalarını istiyoruz. Hangi derneğin düzenlediğinin de bir anlamı yok. En nihayetinde burası bir Müslüman coğrafya ve burada Müslümanlar bir başka Müslümanın derdine koşacak. ‘komşusu aç iken bizden değildir’ diyen peygamberin ümmetindeniz. Bizde bir büyük ülkeyiz. Komşumuzda çıkan yangına koşup yetişmemiz gerekiyor” dedi.
“TEK DERDİMİZ EN AZINDAN MUŞ HALKINA GAZZE’DEKİ BU ZULMÜ HATIRLATMAKTIR”
Çeşitli coğrafyalarda zulüm altında olan Müslümanlar olduğuna dikkat çeken güler konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bu kermeslerin kuruluş ve faaliyet amaçları bu yardımları hatırlatmaktır. Müslümanların yaşadığı coğrafyalardaki zulümleri göstermektir. Yemek içmek keyfinde olmak gibi bir meselemiz yok. Tek derdimiz en azından Muş halkına Gazze’deki bu zulmü hatırlatmaktır. Gönül isterdi ki keşke çevremizde böyle zulümler olmasa da biz bu kermesi işte Yeşilay Vakfı adına düzenlemiş olsaydık. İnsanlara iyiliği güzelliği zararlı alışkanlıklardan uzak durmalarını gerektiğini anlatan bir faaliyet yapsaydık. Veya sportif bir faaliyet düzenlemiş olsaydık. Bir grup gencimizin bir sportif faaliyet için il dışına çıkmasına destek vermek için toplanmış olsaydık. Ancak biliyoruz ki halen bizim gibi olmayan ve zulüm altında kalan Müslümanlar var.
Onlarda bizim komşumuz ve dostumuzdur diyoruz. Onlara yardım etmek bu kermesi düzenledik. 4 gün sürecek kermesimiz Perşembe günü akşam sona erecektir. Öğle yemeğini çarşıda yiyecek olan vatandaşlar gelip buradan yemeklerini alabilirler. Tatlılarını yiyebilirler. Hem kendi ihtiyaçlarını gidermiş olacaklar hem de kermesimize yapmış oldukları katkı dolayısıyla belki Gazze’deki bir evin tuğlasına yardımda bulunmuş olacaktır. Bu da bir gerçektir ki İsrail abluka dolayısıyla yardımlar doğrudan ulaştırılamıyor. Belki toplanan yardımların bir kısmı yasadışı yollardan İsrail’e girmek zorunda kalınıyor. Çünkü İsrail hükümetinin sınırlarda nasıl bir kota uyguladığına dair bir bilgimiz yok. Ama biliyoruz ki İsrail bir kota uyguluyor. Şuanda elektrik ve su kesintileri oldukça fazla uygulanıyor. İnsanlar hastanelerde bile elektrik bulamıyor. Dünya koronavirüs salgını altında inlerken İsrailliler salgın yetmiyormuş gibi Filistinlilere aynı zamanda diğer zararlarla da acı çektirmektedir. Dünya salgından sıkıntı çekiyor. Filistinliler de İsrail’den sıkıntı çekiyor” şeklinde konuştu.
