Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, TBMM’ye okullarda çocuklara gıda desteği sağlanması hakkında kanun teklifi verdi.
KOÇYİĞİT, TBMM’YE KANUN TEKLİFİ VERDİ
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, TBMM’ye okullarda çocuklara gıda desteği sağlanması hakkında kanun teklifi verdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Okullarda tüm yaş grubunda olan çocuklar için gıda desteği sunulması ve bunun da tam gün eğitim veren ve yarım gün eğitim veren diye iki başlık altında ele alınması gerektiğini belirterek Türkiye Büyük Millet Meclis (TBMM) Başkanlığına kanun teklifi sundu.
Koçyiğit, TBMM Başkanlığına vermiş olduğu kanun teklifinin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Derinleşen yoksullukla beraber özellikle kadın ve çocukların yaşadığı maddi- manevi kriz gün geçtikte artmaktadır. Temel gıda ürünlerine erişimde sorunlar yaşanmakta ve artan gıda fiyatları ile zamlar yoksulluğu derinleştiren etkenler olmaktadır. En temel tüketim maddelerinden olan sütün bile yaklaşık yüzde 50 oranında zamlandığı bu dönemde, Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) tarafından yapılan açıklama, raftaki pastörize sütün litresinin şu anda 8-9 lira olduğu nisan ayında bunun 15-16 liraya çıkabileceği söylenmiştir. Nitekim dünya ülkelerinde BM fiyat endeksine göre fiyatlar 2011 sonrasının en yüksek seviyelerine ulaşmış durumdadır. Ne yazık ki bu durum eşitsizlikleri katmerleştirmekte ve insan hakkı ihlallerine sebep olmaktadır. Şüphesiz yaşanan sosyoekonomik eşitsizlik ve yoksulluk, ülkelerin ekonomik ve sosyal politikalarının bir sonucudur. Bu durum ülkemiz içinde aynıdır.” Dedi.
Koçyiğit, kanun teklifi gerekçesinde UNICEF 2019 raporundan bilgilere yer vererek: “Kanun teklif talebimizin öznelerini oluşturan çocukların son dönemde derin bir açlığa maruz bırakıldıkları ve hatta yok sayıldıklarını belirtmek isteriz. Bir çocuğun doğduğu andan itibaren güvenli ve sağlıklı; çevreye, gıdaya, suya erişememesi onun tüm hayatını etkilemekte ve onarılamaz sorunlara sebep olabilmektedir. Örneğin bebek mamasının marketlerde kilitli kutular içerisinde satışa sunulması son dönemlerde yaşanan krize çarpıcı bir örnektir. Güvenilir gıdaya erişim en temel hak olmakla beraber sosyal devlet ilkesi gereği devletin denetiminde ve sorumluluğunda bulunan bir alandır. Ne yazık ki sağlıklı beslenemeyen birçok çocuk kötü yaşam koşulları sürebilmekte ve bodurluk sorunu yaşayabilmektedir. UNICEF 2019 raporu, dünyada beş yaşın altında yaklaşık 149 milyon çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle bodur ve 50 milyondan fazlasının zayıf olduğunu açıklamıştır. Tarafı olunan Çocuk Hakları Sözleşmesi ‘Taraf Devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.’ demektedir. Yine ‘Taraf Devletler, ulusal durumlarına göre ve olanakları ölçüsünde, ana babaya ve çocuğun bakımını üstlenen diğer kişilere, çocuğun bu hakkının uygulanmasında yardımcı olmak amacıyla gerekli önlemleri alır ve gereksinim olduğu takdirde özellikle beslenme, giyim ve barınma konularında maddi yardım ve destek programları uygularlar.’ Demektedir. Ulusalüstü belgelerde de belirtildiği üzere devletler çocukların gelişimlerini korumak ve bu konuda gerekli tüm adımları atmakla yükümlüdürler.” İfadelerini kullandı.
Koçyiğit, Kanun teklifi gerekçesinin sonunda ise tam gün eğitim verilen okullarda iki öğün, yarım gün eğitim verilen okullarda ise bir öğün olmak üzere çocuklara gıda desteği alması gerektiğini belirterek: “İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz sonucu aileler çocuklarına yeterli ve sağlıklı besin olanağı sunamamakta ve hatta çocukların eğitimlerinden uzak kaldıklarını dile getirmektedirler. Örneğin, Açık Alan Derneği- Derin Yoksulluğu Ağı tarafından yapılan bir saha çalışmasında bir anne çocuğuna beslenme bırakamadığı için okula gönderemediğini dile getirmiştir. Gıdaya ulaşımda yaşanılan sorunlar bir çocuğun eğitim hakkının engellenmesine sebep olabilmekteyken gıda güvenliği konusunu yeniden gündemimize almayı gerektirmektedir. Toplum beslenme ihtiyacını karşılamak için yeterli miktarda ulaşılabilir gıda maddelerine ve üretilen gıdalara sürekli bir şekilde kolayca ulaşamamakta iken bu sorunu meclis çatısı altında çözüme kavuşturmak elzem bir hal almıştır. Açıklanan tüm bu sebeplerle, çocukların sağlıklı bir yaşam sürebilmesinin güvenilir gıda tüketilmesi ile doğrudan bağlantılı olduğu gerçeğiyle her çocuğun bu hakka kavuşabilmesi sağlanmalıdır. Bunun için okullarda her yaş grubu çocuğun yararlanabileceği gıda desteğinin yasal zeminde konuşulması gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı tüm eğitim kurumlarında öğün şeklinde gıda hizmeti sağlanması, bu gıdaların protein, karbonhidrat, kalsiyum, vitamin içeren besinler açısından neler olacağı konusunda diyetisyen uzmanlardan destek alınması önem arz etmektedir. Tam gün şeklinde eğitim veren okullarda eğitim gören çocukların sabah ve öğlen olmak üzere iki öğün şeklinde gıda desteği alması; yarım gün şeklinde eğitim veren okullardaki çocukların ise tek öğün şeklinde gıda desteği alması konusunda gereğinin yapılmasını arz ve talep ederim.” İfadelerini kullandı
