Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) araştırma önergesi verdi.
KOÇYİĞİT’TEN ARAŞTIRMA KOMİSYONU TEKLİFİ
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) araştırma önergesi verdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, DİSK/Genel-İş Araştırma Dairesi tarafından hazırlanmış Kadın Emeği Raporu’nda hareketle kadınların çalışma hayatına katılımı önündeki sorunlara çözüm bulunması ve Yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla Anayasa’nın 98’inci TBMM İç Tüzüğü’nün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) araştırma komisyonu kurulması için teklifte bulundu.
Milletvekili Koçyiğit, araştırma komisyonu kurulması talebinin gerekçesinde şu ifadeleri kullandı; “DİSK/Genel-İş Araştırma Dairesi tarafından hazırlanmış Kadın Emeği Raporu’nda dünyada ve Türkiye’de kadın emeğinin durumu farklı boyutlarla ele alınmış ve kadınların çalışma hayatı içerisinde yaşadıkları sorunların ortaya koyulması amaçlanmıştır. Raporda da belirtildiği üzere, Türkiye istihdamda cinsiyet açığının en yüksek olduğu ülkelerin başında gelmektedir. Örneğin Güney Afrika’da istihdamda cinsiyet açığı oranı 10,7; Meksika’da yüzde 31,2; Yunanistan’da yüzde 17,8 ve İtalya’da yüzde 8,9’dur. TÜİK 2021 Aralık ayı verilerine bakıldığında Türkiye’de toplam istihdam edilenlerin sayısı 29 milyon 550 bin kişi olduğu istihdamdaki kadın sayısının 9 milyon 401 bin (yüzde 29) iken, istihdamdaki erkek sayısının 20 milyon 148 bin olduğu açıklanmıştır.
Cinsiyete göre ülkelerin işsizlik oranına bakıldığında; Türkiye’nin kadın işsizlik oranının, birçok ülkeye göre yüksek olduğu görülmektedir. OECD ülkeleri ortalamasında kadın işsiz oranı yüzde 6,1; AB ülkeleri ortalamasında yüzde 7,2’dir. Türkiye’de ise dar tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 14,4’dür. Burada geniş tanımlı gerçek kadın işsizlik oranı ile değerlendirdiğimizde; Türkiye kadın işsizliğinin en yüksek olduğu ülke konumuna gelmektedir.
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizden en çok kadınların etkilendiğini her zeminde ifade etmekteyiz. Nitekim Covid-19 salgın sürecinde birçok fabrika ve işyerinin kapanması en çok kadın istihdamını etkilemiş ve buna bağlı olarak da kadın istihdamında düşüş yaşanmıştır. Yine rapora göre, esnek istihdam olarak da bilinen ve daha çok yarı zamanlı çalışma ile özdeşleştirilen çalışma biçiminde de kadınların oranlarının yüksek olduğu açıklanmıştır. Yarı zamanlı istihdam, ana işlerde genellikle haftada 30 saatten az çalışan kişilerin durumunu ifade etmektedir. Ülkemizde toplamda 1 milyon 533 bin kadın yarı zamanlı çalışmaktayken yarı zamanlı çalışanların 1,1 milyonu yani yüzde 73’ü kayıt dışı çalıştırılmaktadır. Bununla birlikte kadınların çalışma biçimi değiştikçe güvencesizliği de artmaktadır. Yarı zamanlı çalışan kadınların kayıt dışı çalıştırılmaları tam zamanlı çalışan kadınlara göre 2,5 kat daha fazla olduğu belirtilmektedir.
Tüm bu açıklanan sebepler ışığında kadınların çalışma hayatına katılımı önündeki en büyük engelin toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğu aşikârdır. Bunun yanında tüm ev işlerinin kadınların sorumluluğunda olması, hasta bakımı, çocuk bakımı gibi büyük sorumlulukların kadınların omuzlarına yük olarak bırakılması çalışma hayatına katılım önündeki engeller arasındadır. 2021 Aralık ayı verilerine göre işgücüne dâhil olan kadın sayısı 10 milyon 972 bin iken, engelli, yaşlı veya hasta bakımı ve ev işleri ile meşgul olmalarından dolayı işgücüne dâhil olamayan kadın ve erkek sayısı 13,3 milyondur. Kadınların çalışma hayatına katılma önündeki engellerin tespit edilmesi ve bu engellerin yasal olarak ortadan kaldırılması adına meclis çatısı altında komisyon kurulmasını arz ve talep ederim.”
