AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki, Muş’ta yapmış olduğu konuşmada parti olarak almış oldukları karar ile şehirleri tek tek gezerek şehrin sorunlarının çözümü için çalışacaklarını söyledi.
“MUŞ ŞEHRİMİZDE SU SORUNU OLDUĞUNU BİLİYORUZ”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki, Muş’ta yapmış olduğu konuşmada parti olarak almış oldukları karar ile şehirleri tek tek gezerek şehrin sorunlarının çözümü için çalışacaklarını söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki ve beraberindeki heyet ile birlikte dün öğle saatlerinde Muş’a geldi.
Özhaseki Muş’ta yapmış olduğu açıklamada buraya geliş nedeni hakkında bilgiler verdi. Parti olarak alınan karar çerçevesinde şehirleri tek tek gezerek yapılan çalışmaları incelediklerini söyledi. Belediye başkanlarının vermiş oldukları sözleri yerine getirip getirmediklerini takibini yaptıklarına değinen Özhaseki, Muş’un da en başta su sorunu olmak üzere bazı sorunlarının olduğunu bildiklerini ve tıkanan yerlerin çözümü için Ankara’da yapmaları gerekenleri üstlerine bir vazife olarak alarak takip edeceklerini söyledi.
Özhaseki yapmış olduğu konuşmasında şunlara değindi: “Muş bizim en kadim şehirlerimizden birisidir. Belki de en önemli özelliği de İslam dünyasın açılan ilk kapının Muş olması hepimiz için Muş’a karşı bir vefa borcumuzun olduğunun göstergesidir. Ben 21 yıl Belediye başkanlığı yaptım. Daha sonra bu konularla ilgili bakanlıklar yaptım ve partide Genel Başkan Yardımcısıyım. Yine belediyecilik ve şehircilikle ilgili. Muş ile ilgili bir talep geldiğinde ve Muş ile ilgili bir sorun olduğunda emin olun başımızı açıyoruz koşuyoruz. Cenabı hakka şükürler olsun yıllar önce su sorunundan dolayı burada temel atmıştık. Ama bugün geldiğimiz noktada şimdi onun nihayetinde meyvesini verdiğini görmeyi de Allah bizlere nasip etti. Değerli kardeşlerim biz parti olarak bir karar verdik. İllerimize tek tek gideceğiz. Orada şehrimizi gözden geçireceğiz. Eksik nedir, fazla nedir. Belediye Başkanlarımız ne yapıyorlar. Seçimde verdikleri sözü yerine getiriyorlar mı? Tıkanan yer var mı? Hangi bakanlıkta sıkıntı var onları birebir tespit edip sonrada çözüm amacıyla tek tek şehirlerimize gitme kararı aldık. Birkaç şehrimize gittik ama, Muş şehrimizde de bazı sorunların olduğunu biliyoruz. En başta su olmak üzere. Buraya da gelip bir kere daha yerinde görmek, Feyat Başkanımızın yaptığı çalışmaları yerinde görmek daha sonra yapabileceğimiz işler varsa veya Ankara’da tıkanan yerlerde özellikle Bakanlıklarda yapmamız gereken bir takım işler varsa onları da üstümüze bir vazife olarak alıp takip etmek amacıyla buradayız.
Bizim amacımız hizmet. Zaten bizim misyonumuza sahip olan arkadaşlar 1994 yılında iş başına geldi. İstanbul’da Sayın Cumhurbaşkanımız bende Kayseri’de bir çok ilde de arkadaşlarımız geldiğimiz o günkü süreçte hep çıktık şunu söyledik; Biz hizmet vereceğiz, biz kimseyi ayırmayacağız, asla kamplaşmanın bir parçası olmayacağız. Hizmet ettiğimiz insanlar Alevi, Sünni, Türk, Kürt asla demeyeceğiz. Çünkü bunlar bizim takdirimizde olan şeyler değil, Allah’ın takdirinde olan işlerdir. Cenabı Hakk’ın takdir ettiği bir işten dolayı da kimse gurur sahibi de olamaz yerilemez de hele hele ırklarımızdan dolayı bunu söylüyorum. Böyle olunca biz insanlara hizmetkar olacağız dedik. Mazeret üretmeyeceğiz dedik. Elimizde ne var en iyisini yapmaya çalışacağız. Emin olun böyle işe başladık.”dedi.
“ELHAMDÜLİLLAH ŞEHİRLERİMİZE HİZMET ETTİK”
1994 öncesi ideolojik kamplaşmış bir belediye anlayışı olduğunu söyleyen Özhaseki açıklamasının devamında şunları söyledi: “Genellikle soldan gelenler kafalarındaki sapkın düzene gidebilmek için, Rusya gibi, Çin gibi Arnavutluk gibi bir ülke olabilmesi için bu ülkenin ellerindeki imkanı kullanırlar. Sınıf mücadelesi diye anarşi hortlatırlar sonrada bu ülkeyi başka bir ülkeye peyk yapabilmek için çırpınırlar ve belediyeleri de bunun bir basamağı olarak görürlerdi. Bunu büyükşehirlerde her taraf yaşadı. Kendi şehrimde bile kurtarılmış birkaç tane mahalle vardı. Üstelik sadece o anarşistlerin değil mafyanın da işgali vardı. Bir tarafta sağ mafya bir tarafta sol mafya. Bizler bunları hep yaşadık. Kasalar boştu hırsızlıklar zirve yapmıştı. Belediyecilik tarihine iz vuran hırsızlıklara bakın çoğunun altında CHP vardır. Böyle bir dönemde biz iş başına geldik. Elhamdülillah şehirlerimize hizmet ettik. Elimizden geleni yaptık. Millet sevdi ve destekledi. İkinci seçim geldiğinde yine bizlere oy verdi millet. Bakın 1984 yılında Anavatan Partisi gelmiştir ama 1989 yılına geldiğinde neredeyse tamamını kaybetmişlerdir. 1989 yılında son belediyeler gelmiştir, 1994 yılında da vatandaş tamamını silmiştir. Niye, belediyeler zor yerledir. Belediyeler imtihan yerleridir. Elde bir avuç bütçe var. Bunu sımsıkı tutacaksınız. Namusunuzdan aziz bileceksiniz. Bizler inançlı insanlarız. Buna yürekten iman ettik. O yüzden de o bütçeyi sımsıkı tuttuk, canımızdan malımızdan aziz bildik, onunla da hizmet ettik. 2004’te, 2009’da, 2014’te ve 2019’da dört tane yerel seçime girdik. Hepsinin galibi biziz en çok oyu da son seçimlerde aldık. Belki Ankara İstanbul gibi bir takım büyük vilayetlerin kaybedilmesi burukluk oluşturabilir ama biz biliyoruz ki orada bir kırgınlık vardı. Biz bunu gidereceğiz Allah’ın izniyle yine bu millete biz hizmet edeceğiz. Bizden başka da hizmet edecek kimse de yok.”
“BİR PANDEMİ DÖNEMİ GEÇİRDİK”
Bir pandemi dönemi geçirdiklerini hatırlatan Özhaseki açıklamasının şunlara değindi: “Bir buçuk yıldır pandemi ile yatıyoruz, pandemi ile kalkıyoruz. Televizyon ekranlarında profesörler durmadan anlatıyorlar. Hepimiz bu covid’in ne olduğunu anladık. Bu hastalığın neye mal olduğunu anladık. Yalnız bu biraz içeriye kapanmayı getirdi. Seyahat özgürlüğünü engelledi. Bazı sektörlerde daralma getirdi. Burada en önemli şey sizin hastahane altyapınızın hazır olmasıydı. İnsanlarınızın sokakta kalmamasıydı. Bu hasatlıktan dolayı da can vermemesiydi. Bu imtihanı geçen ülkelerin başında Türkiye var. İspanya’da, İtalya’da İngiltere’de sıralayacağım onlarca ülkede zorluklar yaşandı. Huzur evlerinde toplu ölümler oldu. Şimdi hala Hindistan’da insanları nehre atıyorlar. Binlerce insan ölmeye devam ediyor. Ama o dönemde hastaneleri sonuna kadar açık olan, vatandaştan bir kuruş dahi almadan herkesi tedavi eden binlerce doktor ve sağlıkçı ordusuyla milletin hizmetkârı olan bir ülke vardı elhamdülillah o da Türkiye idi. Bu covid döneminde dikkat edin her hafta Cumhurbaşkanımız bir veya iki tane açılış yapıyor. Sadece sağlık açılışı değil, bu bir buçuk sene içerisinde yüzlerce tesis açıldı. Bakın bu bir buçuk dönem içerisinde Amerika’nın Avrupa Birliği gibi ülkelerin ülkemizin özellikle güney bölgesinde oluşturmak istedikleri terör devleti kurma ve başımıza bela etme fikrini de onların yeni harita çizme fikrini de başlarına geçirdik. Orada oyun kurucu olarak gittik masaya elimizi vurduk. Ve istediğimizi yapıyoruz. Ayasofya sadece bir cami olarak görülemeyecek, camiden öte birçok anlam taşıyan ulu bir mabedi Fatih’in vakfiyesi olan bir yeri ibadete açtık. Çok kolaysa bizden öncekiler açsalardı. Bu bizim bağımsızlığımızın sembolüdür. Dünyaya bizim dik duruşumuzun bir alametidir.
Aynı dönem içerisinde Akdeniz’de birçok oyun vardı. Çok şükür şimdi bizim istediğimiz gibi şekillendi ve orada bizim gemilerimiz hür bir şekilde geziyor. Karadeniz’de buluşlar yaptık. Geçen sene bütün ülkeler İspanya gibi İtalya gibi eksi 10 gibi küçülürken biz artı 1,7 büyüdük. Son çeyrekte de yüzde 7 gibi büyümeye imza attık.” Şeklinde konuştu.
