Muş’ta Halkların Demokratik Partisi (HDP) önünde çocuklarına kavuşmak için eylem yapan ailelere bu hafta 2 aile daha katılarak aile sayını 15’e yükseltti.
MUŞ’TAKİ AİLE SAYISI 15’E YÜKSELDİ
Muş’ta Halkların Demokratik Partisi (HDP) önünde çocuklarına kavuşmak için eylem yapan ailelere bu hafta 2 aile daha katılarak aile sayını 15’e yükseltti.
Muş’ta her hafta Çarşamba günü HDP Muş İl Başkanlığı önünde eylem yapan aileler bu haftada eylem yaparak çocuklarını HDP’den istediler. 29. Haftayı geride bırakan aileler çocuklarına kavuşacakları günü bekliyorlar. Her hafta yeni bir ailenin katılmasıyla Muş’ta eylem yapan ailelerin sayısı da artarak devam ederken aileler çocuklarını almadan eylemlerini bitirmeyeceklerini dile getirdiler.
Çocuklarının PKK tarafından dağa kaçırıldığını iddia eden aileler tarafından ilk olarak Diyarbakır’da başlatılan evlat nöbeti sonraki süreçte diğer illerde de başlamıştı. Bu kapsamda Muş’ta da ilk olarak 2 aile ile başlayan evlat nöbeti daha sonraki süreçte artarak devam etmişti. Geçtiğimiz hafta ve ondan önceki haftada yeni ailelerin katıldığı evlat nöbetine bu hafta iki aile daha katıldı. Böylelikle Muş’ta çocukları için eylem yapan aile sayısı 15’e yükselmiş oldu.
“2014 YILINDAN BU YANA HİÇBİR HABER ALAMADIM”
Evlat nöbetine yeni katılan Kırmızıyıldız ailesinden baba Salih Kırmızıyıldız, 2014 yılından beri çocuğundan haber alamadığını söyleyerek şunları dile getirdi: “Ben oğlum Bilal Kırımızıyıldız için evlat nöbetine katıldım. 2014 yılında oğlumu Bulanık’tan zorla dağa kaçırdılar. Ben kamyon şoförü olduğum için o sıralarda İstanbul’daydım. Ben gelene kadar çocuğuma kavuşamadan çocuğumu kaçırdılar. 2014 yılından bu yana hiçbir haber alamadım. Bende çocuğumu istemek için HDP önündeki evlat nöbetine katıldım. Ben buradan oğlum Bilal’e seslenmek istiyorum. Oğlum gelsin devletine teslim olsun. Bizlere artık acı çektirmesin. Ben daha önce evlat nöbetine katılmadım. Diyarbakır’da yapılan eyleme de katılmadım, Muş’taki eyleme de katılmadım. Şimdi ilk defa geldim. Bugünden itibaren oğlum Bilal için burada eylemime devam edeceğim. 2014 yılından bu yana haber alamadığım oğlum ne durumdadır bilmiyorum. Ben çocuğumu HDP’den istemeye geldim. Çocuğumun geri gelmesi için elimden geleni yapacağım. Tek isteğim çocuğumun geri gelmesidir. Benim oğlum daha 14 yaşında okulunu okuyordu. Okulların tatil olduğu günlerde çalışıyordu. İlçede çalıştığı sırada kandırıldı.”
“KIZIM KENDİ İSTEĞİ İLE GİTMEDİ”
Evlat nöbetine yeni katılan Esener ailesinden anne Elma Esener ise kızının kendi isteği ile gitmediğine vurgu yaparak şunları söyledi: “Ben buraya evlat nöbetine geldim. Kızım Elif Esener için buradayım. Kızımı 2014 yılında düğününe iki gün kala zorla kaçırdılar. Kızım kendi isteği ile gitmedi. 7 yıldır kızımdan hiçbir haber alamadım. Bir telefon bile gelmedi bize, nerde nasıl olduğunu bilseydik, bu halde beklemezdik. Gidip kızımı onların elinden alırdık. Kızımı gelinceye kadar da burada olacağım. Kızımı bana geri versinler. Ben yavrumu istiyorum. Benim ciğerim yanıyor, dünyam kararmış. Şeker hastasıyım, gece gündüz kızım için ağlıyorum. Allah rızası için benim kızımı bana geri versinler. Eğer kızım sesimi duyuyorsa kızım bana geri gelsin, yüreğime su serpsin. 7 yıldır ağlamaktan gözümüzde yaş bitti. Kızım kaçırıldığından beri dünya bize zindan oldu. Bu halde nasıl yaşayalım. Benim evladımı bana geri versinler. Ölünceye kadar da burada kızımı gelmesi için evlat nöbeti tutacağım. Ben bir anneyim Allah rızası için benim çocuğumu bana geri versinler. Düğününe iki kalmıştı. Kızım dünya evine girecekti. Kayınbabasının evinden silah zoru ile götürdüler. Babasını dövdüler, evimize baskınlar yaptılar. Biz korkudan titriyorduk. Yaşadığımız acı büyük ve tarifsizdir. Küçük kızımla birlikte buraya geldim. Ablası Elif’i çok seviyor. Onun için buraya gelmek istedi. Her gün ağlıyor ablam gelsin diyor. Tek isteğimiz kızım Elif’in geri gelmesidir. Ben burada onun için eylemimi sürdüreceğim.”
“BAKANIN GELİŞİ İLE BİZ ÇOK SEVİNDİK”
Evlat nöbetindeki ailelerden anne Şahinaz Özcan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendilerini ziyaret etmesinden memnun olduğunu dile getirerek şunları söyledi: “Geçen Hafta İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu da buraya geldi, bizlere destek verdi. Bakanın gelişi ile biz çok sevindik, Allah razı olsun. Biz burada eylemimize devam ediyoruz. Bugün iki aile daha bize katıldı. Şimdi 15 aile olduk. Evladını isteyen aileler olarak daha çok olduk. İnşallah sayımız daha da artacaktır. Ben hem Diyarbakır’da hem de Muş’ta eyleme katılıyorum. Çocuğum gelinceye kadar burada olacağım. Kış da olsa, yağmur da yağsa burada olacağım. HDP PKK’ya destek veriyor. Onlara verilen destek olmasaydı bu şekilde olmazdı. HDP binası önünde eylemimize devam ediyorum. Bir çocuk dağda kalana kadar bizde burada olacağız. Hiçbir şekilde eylemi iptal etmiyoruz. Ben buradan oğluma sesleniyorum. Atilla oğlum eğer sesimi duyuyorsan gel devlete teslim ol. Devletimiz bize yardımcı oluyor. Devletimiz bize yardımcı olmasaydı biz bu şekilde eylem yapamazdık.”
“KAPI KAPI ÇOCUĞUMU ARADIM”
Anne Sümeyye Yenilmez ise kapı kapı çocuğunu aradığını söyleyerek şunları dile getirdi: “Ben Yeşilova beldesinden geliyorum. 7 yıldır çocuğum kayıp ve kendisinden haber alamıyorum. 2015 yılında Bitlis’te okul okuyordu. Oradan alıp dağa kaçırdılar. Bize bir telefon açmasını çok görüyorlar. Bir fotoğrafı bile yok elimde. Kapı kapı çocuğumu aradım. Her gittiğim yerde beni boş çevirdiler. Benim çocuğumu versinler ben çocuğumu istiyorum. Ben herhangi bir hak istemiyorum. Sadece çocuğumu bana versinler yeter. Daha önce Diyarbakır’da oturma eylemi yapıyordum. Kendi rahatsızlığım ve evdeki hastamdan dolayı Diyarbakır uzak geliyor. Burası bana daha yakın olduğu için bundan sonra burada eylemimi devam ettireceğim. Benim hiçbir şeye ihtiyacım yoktur. Tek derdim çocuğumu bana geri versinler. Hangi hakla benim çocuğumu bana vermiyorlar. Ben 7 yıldır çocuğumdan haber alamıyorum. Benim çocuğum sadece geleceği için okulunu okuyordu. Onun okuyup bir iş sahibi olmasını istiyorduk. Ben çocuğumu bana verinceye kadar burada eylemimi devam ettireceğim. HDP’den çocuğumu istiyorum. Çocuğumu versinler. Yedi yıldır çocuğumu bekliyorum gelsin artık. Sümeyye, beni duyuyorsan, sağsan gel yavrum. Ceza yok bir şey yok gel ben senin arkandayım.”
“BEN OĞLUMU İSTİYORUM”
Evlat nöbetindeki anne Naciye Sönmezyıldız ise oğlunu istediğini dile getirerek şunları söyledi: “Benim oğlum Osman’ı 6 sene önce kandırdılar götürdüler. Ben oğlumu istiyorum. Osman oğlum neredeysen sesimi duyuyorsan gel. Bugün iki aile daha çocuğunu istemek için geldi. O çocuklar dağda günahtır. Benim oğlumu göndersinler, ben oğluma sesleniyorum, gel oğlum. Oğlum küçüktür 6 yıldır çocuğumun hasretini çekiyorum. Devlet size karışmaz gelin. Orada bir şey yok. Benim çocuğum 15 yaşındaydı, bu çocuklardan ne istiyorlar, niye götürüyorlar? Bu çocukların memleketi burasıdır. Bu memleket ona yeterdir. Biz HDP'yi istemiyoruz, çocuklarımızı istiyoruz. Ben HDP’yi sevmiyorum. Çocuğum neredeyse, sesimi duyuyorsa gelsin. Devletimizin şefkatli eline teslim olsun. Herhangi bir ceza verilmiyor. Çok şükür Türk Bayrağı var. Bize Türk Bayrağı yeterlidir. Burada insanlık ve özgürlük var. Ama oğlumu kaçırdıkları yerde insanlık diye bir şey yoktur. Benim oğlum küçük ve cahildi, onu kandırarak götürdüler. Ben çocuğumu istiyorum. Ben çocuğumu onlara bırakmıyorum. Oraların çocuklara bir faydası yok. Ben bir anneyim. Nefesim çıkana kadar mücadele edip çocuğumu isteyeceğim. Ben nefesim yetene kadar çocuğum için mücadele etmeye devam edeceğim. Şimdi ne durumdadır. Hiçbir haberim yok. Çocuğum aç mı tok mu nerde yatıyor ne haldedir bilmiyorum. Tek isteğim oğlumun geri gelmesidir. Fidan gibi oğlumu neden PKK’nın elinde bırakayım. Oğlum Türkiye’de dünyaya geldi, Türkiye’de de yaşamasını istiyorum.”
