Abdulhak Akpolat


SİZ DE HAYALLERİNİZE KAVUŞMAK İSTEMEZ MİSİNİZ?

KONUK YAZAR


Allah’a ve gönderdiği dine inanan insanın, yaratıcısına karşı sorumluluğu “ibadet” kavramı ile ifade edilir. Bu ibadetlerden biri de, “umre”dir. Umre kelimesi, “ziyaret etmek” anlamına gelir. Dini bir terim olarak ise umre; “Belirli bir zamana bağlı olmaksızın ihrama girerek Kâbe’yi tavaf etmek, Safa ile Merve arasında sa’y yapmak ve traş olup ihramdan çıkmak suretiyle yerine getirilen ibadettir.” Hacca gitme imkânı bulabilen kardeşlerimiz hac ile birlikte umre yapmaktadır. Ancak Suudi Arabistan’ın koyduğu sınırlama sebebiyle isteyen her vatandaşımızın hac ibadetini yerine getirmesi mümkün olamamaktadır. İşte hacca gitme imkânı bulamayan kardeşlerimiz için, hac sezonu dışında yapılan umre seyahatleri önem arz etmektedir. Kul olarak hepimizin geçmişte birtakım eksiklerimiz, hatalarımız, günahlarımız olmuştur. Muhakkak ki bunları işlememiş olmayı çok isterdik. Ama bizim inancımızda ümitsizliğe kapılmak yoktur. Tevbe ederek günahlardan kurtulmak mümkündür. İşte mânevi dünyamızda yeni bir pencere açmak, hayatımızda olumlu gelişmelere zemin hazırlamak, geçmişte içine düştüğümüz yanlışların ve günahların ağır yükünü atabilmek, kalben ve fikren arınmak ve hayatımızda tertemiz bir sayfa açabilmek için umre büyük bir fırsattır. Sevgili Peygamberimiz de “Umre, diğer bir umre ile arasındaki günahları siler.” (Tirmizi Hac, 90.) hadis-i şerifi ile bu müjdeyi bizlere vermiştir. Günahlardan arınma isteğinin yanında, umre seyahatini bizim için önemli kılan bir başka husus da o kutsal mekânlara duyduğumuz özlemdir. Yüce Rabbimiz “Şüphesiz âlemler için bereket ve hidayet kaynağı olarak kurulan ilk ev, elbette Mekke”de olandır.” (Al-i İmran, 3/96.) mealindeki âyet-i kerimesi ile Mekke’yi mukaddes kılmıştır. Sevgili Peygamberimiz de doğduğu, kendisine ilk vahyin nazil olduğu, ömrünün elli yılını geçirdiği, her bir köşesinde hatıralarının hâlâ tazeliğini koruduğu, ümmeti uğruna nice çileler çektiği Mekke’den Medine’ye hicret ederken o mukaddes şehre hüzünle geriye dönüp, “Ey Mekke! Senden ayrılmak mecburiyetinde bırakılmasaydım, seni asla terk etmezdim” diye seslenmiştir. “Şehirlerin anası” Mekke”yi ziyaret etmenin, binlerce km. uzaklardan yöneldiğimiz Kâbe’ye dokunabilmenin özlemini çekiyoruz. “Ay doğdu üzerimize veda tepelerinden, şükür gerekli bizlere, Allah’a dâvetinden” nidaları arasında Sevgili Peygamberimize kucak açan, vefatından sonra da Peygamberimizi ve binlerce sahabeyi ebediyyen bağrına basan, her sokağında bir sahabenin selamını duyacakmış gibi olduğumuz nurlu Medine’yi ziyaret etmenin, Sevgili Peygamberimiz’e gidip O’na selam vermenin, onunla dertleşmenin, onunla Asr-ı Saadet’i yaşamanın, onun secde ettiği yere secde etmenin, minberde hâlâ onun hutbe okuduğunu düşünmenin, Hz. Bilal-i Habeşî’nin müezzinlik yaptığı, Hz. Ebu Bekir’in, Hz. Ömer’in, Hz. Osman’ın, Hz. Ali’nin ve diğer sahabelerin saf tutup namaz kıldığı yerlerde saf tutup namaz kılmanın hayali ile yaşıyoruz. İnşallah muradımıza nail oluruz. İşte Diyanet İşleri Başkanlığımız sizi özlemlerinize ve hayallerinize kavuşturmak, bu yolculuk esnasında sizlere Kur’an ve Sünnet ışığında, bid’at ve hurafelerden uzak, doğru bilgi ekseninde, deneyimli kadrosu ile rehberlik etmek için 2022-2023 yılı umre organizasyonu 2. Dönem turlarına başlamıştır. Bu organizasyon çerçevesinde umre ücretlerinin tahsilatını yapan bankalardan ücretlerin taksitlendirilmesi hususunda Kuveyt Türk Katılım Bankası ile sözleşme yapılmıştır. Bu sözleşmeye göre ücretler yüzde kırk peşin, geri kalanı üç taksit olmak üzere vade farkı olmadan tahsil edilebilecektir. İmkânı olan kardeşlerimizin eş ve çocukları ile birlikte bu kutsal yolculuğa katılması ne büyük bir nasiptir. Gençlerimizin de manevi iklimden feyiz almalarını istiyoruz. Bu kutsal yolculukla ilgili detaylı bilgileri almak için İl Müftülüğümüze başvurabilirsiniz. Bu kutsal yolculuğa niyet edenleri şimdiden tebrik ediyor, makbul ve mebrur bir umre yapmalarını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Abdulhak AKPOLAT İl Başvaizi