Bedrettin KELEŞTEMUR


AĞIN’A…

FİKİR BAHÇESİ


AĞIN’A…

Bedrettin KELEŞTİMUR

AĞIN’A ÖZLEM

Düştü mü yolunuz Ağın’a

Düşlerle büyür dünyanız

Toprağa bulanır bünyeniz!

Bir hayat, damar damar solur,

O damarda kendinizi bulur.

Ağın dediğin bir ince söz;

Sözün, kelâmın teşbihi

Burada vatan kasidesi,

Burada Yesevi Rahlesi,

Burada Alperen duası

Dualar bir kurra alayı

Yürür, Anadolu balayı

Söz fırçası, Türkçe’m cilası

Çeker derviş gönül halayı…

 

AĞINLIYIM!

Ağın, ak toprakların civan yurdu

Şairleri, yazarları divan kurdu

Bağdat fatihi, Genç Osman Nesli…

Hamiyetli yüreğiyle soruldu

Ağınlıyım, durağında Konaklı

Sağduyu limanım, vatan imanım!

Ağındadır, sesim soluğum anım

 

AĞIN’A

Ağın, hasretin düştüğü yerdedir

Sularında yakamozlar oynaşır

Vicdanına danış, akıl serdedir!

Bu büyük sevdayı yüreğim taşır

Üzüm, leblebi, badem, nar burdadır

Ülkemin dört bir yanına ulaşır

Ağın, göç ile umudu dardadır

Yiğidim, feryadın dağlardan aşır

 

AĞIN’A

Ak topraklar üstünde kanat çırpar

Haksızlık yine gelir sana çarpar

Nedir bu, sorgu-sual eden var mı?

Ağın’a kimlerin nazarı çarpar!

Sevdası gurbette çiçek açar

Heyhat! Baharda güz rüzgârı eser

 

AĞIN’A HASRET…

Ak topraklar üzerinde uzanır

Karasu vadisine açılan kapı…

İlim, hikmet, marifetle bezenir

Birlikten gayri yoktur handikabı…

 

Ağın, gönül muallimi ülkemin

İnsanıyla kadirşinas ve emin

Vatan sevdasıyla en kutlu zemin

Huzurdan gayri yoktur handikabı

 

Bademi, üzümü, narı, leblebisi

Asil, vakarlı kimliği, çelebisi

Çevresine her zaman galebesi

Güvenden gayri yoktur handikabı

 

Vefa bayrağı Ağın’ın arması

Canlar pahası sözünde durması

Şehitlik makamı onda sorması

Gazadan gayri yoktur handikabı

 

Bedri, hasretini çektiğim Ağın

Gönlümde cennetten köşedir Ağın

Toprağı, havası, nicedir Ağın

Sevdadan gayri yoktur handikabı

 

AK TOPRAKLAR

“Ak topraklarda bir İlçemiz, Ağın!”

Gönlümü verdiğim, ata yurdumuz

Karasu Vadisine narin kapı…

O narin kapının dost yüzlerine,

Bahar kokar ışıl ışıl sevincim!

Sıladan gurbete yol bulur, uzar;

Uzar da gider bütün hülyalarım

Sendedir kalbimin atışı, görsen?

Gün batımını hasretine yorsan!

Nerede ak toprak görsem hislenir,

İçimdeki aşkım diye seslenir!

Vuslat şarkısıdır, bütün makamlar!

 

NİSAN AYININ GÜZELLİĞİ

Bulutlar, onları aşılayan rüzgârlar

Rahmet damlaları süzülür semadan

“Su Sesi” çoraklaşan toprağa şifadır

“Ebem Kuşağı” yedi renkli tacıdır, gök kubbenin

Su rahmet, bereket, temizlik, hayat kaynağı

Nisan ayının güzelliği…

 

GÖNÜL BAĞIMIZ

En güzel mevsimdir, gençlik çağımız

Artar, dirilişe olan bağımız

Renkler tomur, tomur çalar yeşile

Hayallerimizde, gönül dağımız!

 

Fatih, ‘delikanlım’ der, asırlara

Alperen yüreğindeki sırlara

Vatan aşkıyla tutuşan erlere

Fetih müjdesinde, gönül bağımız!

 

YURDUN ADINA

Anavatan dedik, yurdun adına

Kafkaslardan Balkanlara yol gider

Hilal nakışlı delikanlım baksana!

Malazgirt’ten İstanbul’a yol gider

Şefkatli adımlar, kalplerde muhabbet

Sevdayla dolu ülkeye yol gider

Sen yürü, dağlar yürüsün arkandan,

Kadir kıymetin bilene yol gider