Tahsin ÖTGÜÇ - Emekli Müftü


GÜZEL SÖZ DOĞRU EYLEM

KONUK YAZAR


GÜZEL SÖZ DOĞRU EYLEM

 

İnsanoğlu yaşadığı süreçte güzel söz, doğru eylem, kavramları ile var ola gelmiştir. Yani her insan, bu 2 kavramla beraber yaşamaktadır. Sözle eyle birlikte hayata geçirildiğinde bir anlam ifade eder. Hayatla buluşmayan söylem, yok hükmündedir. Bundan dolayı sözüyle özü, bir olan kişi dürüsttür. Dürüstlük, sözle, eylemin bir olduğu andır. Söylem, eylemle tezahür etmezse, orada yalan var demektir. Yalan konuşmak ise, haramdır. Yalan konuşan kişi, muhataplarının güven duygusunu zedeler. Öyle zaman gelir ki, Muhataplarında güven duygusu bırakmayan kişi, doğru da konuşsa inanmakta tereddüt meydana gelir. Bu durum toplum sağlığını sıkıntıya iter. Yüce Allah kuranında: “Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi (yapacağım diye) niçin söylüyorsunuz. Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah katında çirkin olması bakımından ne büyüktür.” Saff,2-3. Olumsuz vaatte bulunmak büyük günah olduğu gibi, insanların geleceğe ait güven duygularını da zedeler.

Her insan hayatı boyunca söylem ve eylemlerinden sorumludur. Bundan dolayıdır ki, ağızdan çıkan her söz sahibine aittir. Güzel ve iyi olduğunda kişinin lehine olur. Böyle olmadığında olumsuz durum ortaya çıkar. Eylemler de aynı durumdadır. Bireyi mutlu edebileceği gibi, mutsuz da edebilir. Bu bakımdan konuşmadan önce iyice düşünüp, yaraya merhem olabilecek söz söylemek gerekir. Aynı zamanda yapılması imkân olmayan iş ve işlemlerde söz vermekten kaçınmak, o denli önem arz eder. Bu hal, birey ve toplumun yararınadır. Cenabı Hak kuranında: “Ey iman edenler, Allah’ın azabında korkun ve sağlam söz söyleyin. Allah işlerinizi yoluna koysun. Ve günahlarınızı bağışlasın”. Ahzap,70.Sağlam söz, güzel söz söylemek Allah’ın emridir. Allah’ın emrine uygun davranılmadığı zaman işler yolunda gider mi? İş ve işlemlerde bereket olur mu? Allah işlerimizde kolaylık sağlar mı? Elbette ki, hayır. Günlük hayatımızda bunun pek çok örneklerini görmek mümkündür. Toplumda her birey hayatından memnun ise, geleceğine güvenle bakabiliyorsa, burada huzur var demektir. Zaruri ihtiyaçlarını temin etmekte güçlük çeken insanların var olduğu yerde huzur ve mutluluktan bahsetmek mümkün müdür. Her kes hayatından memnundur demek neyi değiştirir.

Toplumdaki bireyler kendilerine vaatte bulunanlara güvenmiyorsa, içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtulma ümidini de yitirmişse, burada stres ve bunalım başlamış demektir. Etrafımıza baktığımızda geleceğinden ümitsiz olan, geçim sıkıntısı çeken insanların varlığını konuşmalarından anlayabiliyoruz. Bu durumdan kurtulmanın bir yöntemi varsa o da gürel söz, doğru eylemdir. İyi bir muhakeme, ardından sözle eylemin uygunluğu, her derde çare olabilir. Söylemle eylem uygunluk göstermezse yaraya merhem olamaz. Göreve talip olanlar, halkın huzur ve mutluluğunu ön plana alarak projeler geliştirip ileriye dönük yatırım yapma niyetinde olmalılar. Her hizmet ve görev, sorumluluk gerektirir. Sorumluluk bilincinde olmayan, konuştuklarını kendisi de inanmayanın topluma vereceği bir şey yok demektir. Bu bakımdan halka hizmet, Hakka hizmettir, prensibini benimseyen, hizmet aşkıyla yaşayan kişilerin toplumda idari görevlere talip olmalarında büyük fayda vardır. Hiç bir meslek sevilmeden icra edilmez. Mesleğini severek yapan kişi, toplumun huzur ve mutluluğunu sağlamış olur. Bu gün her zamankinden daha fazla güzel söz, doğru eyleme ihtiyacımız var. Bu olmadığı müddetçe bırakın geleceği, günü bile kurtarmak zor görünmektedir. Bu bakımdan sözün öze, özün söze uygun olması o denli önemlidir.

Tahsin ÖTGÜÇ

Emekli müftü