Bedrettin KELEŞTEMUR


HARPUT’TAYIM

FİKİR BAHÇESİ


HARPUT’TAYIM

Bedrettin KELEŞTİMUR

Efsane Harput’u taşıdık Mezire’ye

Hicap duyarım her Harput’a çıktığımda!

Gözyaşı dökerken, gözümdeki saraya!

Dile gelir, karanlığa ışık yaktığımda

 

Kale’si, Ulu Camisi, Derviş Gazisi…

İçime huzur verir, okudukça Uleması…

Zaferlere kılıç kuşanan Belek Gazisi…

Böyle mi olmalıydı, efsanevi yazısı!

Harput’a, gönül gözüyle her baktığımda

 

Bursa’ya, Halep’e kadar uzanan çarşısı

Harput’ta bilinir, Ahi Evran tartısı…

Cihana yayılır buradan vuslat şarkısı

Yanık ezgileri notalara döktüğümde!

 

ASIRLARI NEFESLENEN DİLDEN

Elazığlıyım, azığı bol ilden

Sesim ta Tuna’dan gelir ta Nil’den

Fuzuli'nin, Nedim’in konuştuğu,

Asırlar nefeslenir bu dilden…

 

Fırat, dağları aşan bir atlıdır

Bilir misin katığı Muratlıdır

Temiz, berrak yüreği Ferhatlıdır

“Gam kervanıdır yürür” bu ilden

 

Güneyim Yemen, inler Çanakkale’m

Sarıkamış’tır, özümdeki Kalem

Ağlar mısın hey, boynu bükük lalem

Gönül çağlar, derdine bizim ilden

 

Öfkeni yuttun, sükûtu yar ettin

Yüreğinle âleme nazar ettin

Kendini olanca yıl göçer ettin

Artık gözyaşı süzülür bu dilden 

 

Bedri, eskileri aradık durduk

O ne güzelim hülyalar kurduk

Vefalı dostlarla geçmişi yorduk

Sözün sohbetin bal aksın bu dilden

 

BİRER SEMAZEN

Selimiye'de, kâinat okunur

Nakış nakış manasına dokunur

Kubbeler, ruhumu saran tevazu...

Güneş, ay, yıldızlar birer semazen

"Allah Bir" der, yüreklere dokunur

Madde, çekirdek dönüyor ahenkle

Yâ Hâk, Davudi sedayla okunur

 

ÖMER UN TAŞIR

Ömer sırtında un taşır, hayret!

Sen de gayrete gel, ha gayret 

Taşı omuzunda, insan olmayı

Dert ile dertlenen yüreği seyret!

Devlet babadır, şefkattir, merhemdir 

Kim demiş; "iyilik üç beş dirhemdir!"

Bil ki, bileğe güç veren yürektir/ imandır

 

DOKUNMAK

Bir kumaş, bir kilim gibi dokunmak 

Vefalı, kadim dost gibi dokunmak 

Salih amel gibi hayra dokunmak 

Dokunmak; sımsıcak bir duygu, şefkat 

Tebessüm eden bir yüzle dokunmak 

Selam et; ihlâsla hakka, hukuka,

İnsana, insan olmanın kadrine...

 

EL ELİ YIKAR

“El, eli yıkar; el döner yüzü yıkar”

İnsan, kirinden pasından arınır

Gönül gözüyle eli, şefkat tutar

İnsan, ilmiyle hayata sarınır