Dr. İskender DÖLEK


TÜRKİYE’DE AFET YÖNETİMİNDE BELEDİYELERİN KRİTİK ROLÜ

KONUK YAZAR


TÜRKİYE’DE AFET YÖNETİMİNDE BELEDİYELERİN KRİTİK ROLÜ

 

6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler afet ve afetlere bakış açımızla ilgili ciddi sorgulamaları da beraberinde getirdi. Bu sayede gelecekte yaşanabilecek büyük afete dönüşebilecek süreçleri daha doğru bir şekilde yönetmemizi sağlayacak. Bir afet anı başka bir afete hazırlık sürecinin başladığı andır. Her afet sonrası da yaşanan bütün olumsuzluklar gözden geçirilmeli eksikler giderilerek yasalar çerçevesinde gerekli düzenlemeler yapılmalı. 

Afetler, her zaman beklenmedik bir şekilde hayatımıza girebilir ve felaketlere neden olabilir. Türkiye gibi deprem kuşağında bulunan bir ülke için afet yönetimi, hayati bir öneme sahiptir. Afet anlarında ilk müdahaleyi gerçekleştiren ve halkın güvenliğini sağlayan en önemli kurumlar arasında belediyeler yer almaktadır. Bu yazıda, Türkiye'de afet yönetiminde belediyelerin kritik rolünü ve bu rolün yasal mevzuat tarafından nasıl desteklendiğini inceleyeceğiz.

Türkiye'de afet yönetimi ve belediyelerin sorumluluklarına dair en temel yasal dayanak, 7269 Sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Kanunu'dur. Bu kanun, belediyelerin afet ve acil durum yönetimi alanındaki sorumluluklarını düzenler. Belediyeler, bu kanuna göre afet risk analizi yapma, afet ve acil durum planlarını hazırlama, uygulama ve güncelleme görevlerini yerine getirirler. Ayrıca, afet anlarında ilk yardım, kurtarma operasyonları düzenleme, barınak ve yardım hizmetleri sağlama konularında da yasal sorumlulukları vardır.

Türkiye'de belediyeler, afet yönetimi konusunda öncü bir rol üstlenmektedir. Bu rol, yasal mevzuat tarafından da açıkça belirtilmiştir. Özellikle 7269 Sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Kanunu, belediyelerin afet yönetimindeki sorumluluklarını net bir şekilde tanımlamaktadır. Bu kanuna göre belediyeler, yerel düzeyde afet ve acil durum yönetimi planlarını hazırlamak, uygulamak ve güncellemekle yükümlüdürler.

Belediyeler, afet öncesi, anı ve sonrasında çeşitli görevler üstlenirler. Afet öncesi, risk analizi yapmak, afet planlarını oluşturmak ve toplumu bilgilendirmek gibi görevler belediyelerin sorumluluğundadır. Afet anında ise ilk yardım, kurtarma ve tahliye operasyonlarını yürütmek, barınaklar sağlamak gibi acil müdahale görevleri belediyelerin üzerine düşer. Afet sonrası ise hasar tespiti yapmak, yardım dağıtmak ve toplumu yeniden inşa etmek gibi önemli rolleri üstlenirler.

Belediyeler, afet sonrası yapılaşma ve yeniden inşa süreçlerini düzenleyen yasal mevzuata tabidir. İmar mevzuatı, belediyelerin yeni yapıların inşası, güvenli iskân edilmesi ve afet sonrası hasarın onarılması konularındaki hukuki sorumluluklarını belirler. Bu mevzuat, afet sonrası inşaatın güvenlik standartlarına uygun olmasını ve planlı bir şekilde gerçekleşmesini sağlar.

Belediyeler, afet öncesi ve sonrası halkı bilgilendirmek ve eğitmekle yükümlüdürler. 7269 Sayılı Kanun, belediyelerin afet bilincini artırmak, acil durum planlarını yayınlamak ve halkı afetlere karşı hazırlıklı kılmak amacıyla eğitim programları düzenlemelerini öngörür.

Belediyelerin afet yönetimindeki bu kritik rolü, yerel yönetimlerin gücünü ve yeteneklerini göstermektedir. Ancak bu sorumluluklar, yasal mevzuat tarafından sadece bir görev olarak değil, aynı zamanda bir zorunluluk olarak da ele alınmıştır. Afet ve Acil Durum Yönetimi Kanunu, belediyelerin afet yönetimi için gerekli planları yapmalarını ve bu planları uygulamalarını zorunlu kılmaktadır. Ayrıca, afet yönetimi için gerekli kaynakların sağlanması ve eğitimlerin düzenlenmesi gibi konularda da belediyelere sorumluluklar yüklemektedir.

Sonuç olarak, Türkiye'de belediyelerin afet yönetimindeki rolü büyük bir öneme sahiptir. Bu rol, yasal mevzuat tarafından açıkça belirlenmiş ve belediyelere afet yönetimi konusunda belirli görevler yüklemiştir. Belediyeler, afet anlarında halkın güvenliğini sağlama, acil müdahalede bulunma ve toplumu yeniden inşa etme gibi kritik görevleri yerine getirerek ülkemizi afetlere karşı daha hazırlıklı hale getirirler. Bu nedenle, belediyelerin afet yönetimindeki bu önemli rolünü vurgulamak ve yasal mevzuatın desteğini hatırlatmak büyük bir önem taşımaktadır.