Tarih: 17.11.2025 16:11

BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISINDA EMEKLİLERİN TALEPLERİ MASAYA YATIRILDI

Facebook Twitter Linked-in

BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISINDA EMEKLİLERİN TALEPLERİ MASAYA YATIRILDI

Ankara'da düzenlenen ve Muş Şube Başkanı Murat Arık'ın da katıldığı TÜED Başkanlar Kurulu toplantısında emeklilerin sosyal güvenlik ve aylıklarla ilgili talepleri masaya yatırıldı.

 

Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Muş Şube Başkanı Murat Arık, Ankara'da düzenlenen Başkanlar Kurulu toplantısına katıldı. Toplantıda sosyal güvenlik ve emeklilik sistemi ile ilgili güncel gelişmeler ele alındı.

Türkiye genelindeki şube başkanları, yöneticiler ve ilgili kurum temsilcilerinin katıldığı toplantı, sosyal güvenlik ve emeklilik sisteminde yaşanan güncel gelişmelerin değerlendirilmesi, mevcut sorunların tartışılması ve çözüm yollarının masaya yatırılması amacıyla gerçekleştirildi.

Toplantının açılış bölümünde, katılımcılara Türkiye genelinde emeklilik sisteminde yapılan değişiklikler ve mevcut durum hakkında detaylı bilgiler aktarıldı. Ardından, emekli haklarının korunması ve sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği konuları ele alındı.

Sosyal güvenlik sistemi ve emekli aylıkları

Toplantıda, sosyal güvenlik sisteminin, toplumun sağlık ve emeklilik haklarını koruyan en temel mekanizma olduğu vurgulandı. Ancak mevcut yapının doğru yönetilemediği ve bu durumun emekli aylıklarının yaşam koşullarını karşılamada yetersiz kaldığı belirtildi. SSK, Emekli Sandığı ve BAĞ-KUR gibi farklı statülerdeki emeklilik sistemleri arasında norm ve standart birliğinin sağlanamadığı ifade edilirken, aynı çatı altında dahi emekli aylıklarının farklı hesaplanmasının sistemin eksik tasarlandığını gösterdiği kaydedildi.

Emekli aylıkları arasındaki eşitsizlik, intibak düzenlemesiyle giderilebilecek bir sorun olarak değerlendirildi. Özellikle 2024 ve 2025 yıllarında bağlanan aylıklar arasında yüzde 30'a varan farkların oluştuğu ve bunun emeklilerin yaşam standartlarını ciddi biçimde etkilediği dile getirildi. 1 Ekim 2008 sonrası tek çatıya geçiş ile yapılan düzenlemeler ve 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle birlikte emekli aylıklarının küçüldüğü, hak kayıplarının ortaya çıktığı ifade edildi.

Ekonomik ve sosyal sorunlar

Toplantıda, uygulanan ekonomik politikaların düşük ücret üzerine kurgulanmasının çalışanların ve emeklilerin alım gücünü olumsuz etkilediği belirtildi. 2025 yılı itibarıyla asgari ücretin sabit kalması ve emekli aylıklarının asgari ücretin altında kalmasının, emeklilerin geçim koşullarını zorlaştırdığı ifade edildi. Sosyal devlet anlayışı ile bağdaşmayan düşük aylık ödemelerinin, emekli haklarının korunmasını engellediği vurgulandı.

Türkiye ekonomisinin son dönemde yaşadığı yüksek enflasyon, artan borç ve bütçe açıkları gibi sorunlar da toplantıda masaya yatırıldı. 2025 Temmuz itibarıyla iç borç stokunun 6 trilyon 885,1 milyar liraya ulaşması, 2026 yılı bütçesinde ise faiz ödemelerine ayrılan payın sosyal harcamalara oranla çok yüksek olması, sosyal güvenlik sistemine ayrılan kaynakları sınırlayan faktörler olarak gösterildi.

İstihdam ve kayıt dışı çalışma

Emeklilik sisteminin sürdürülebilirliği için istihdamın artırılmasının önemi toplantıda öne çıkan konular arasında yer aldı. 2025 Ağustos verilerine göre işsizlik oranının yüzde 8,5 seviyesinde olduğu, özellikle kadın işsizliğinin yüzde 11,6'ya ulaştığı belirtildi. Ayrıca Türkiye'de istihdamın yaklaşık yüzde 26,6'sının kayıt dışı çalıştırıldığı, bu durumun emeklilik güvencesini ciddi biçimde zayıflattığı ifade edildi.

Gelir dağılımı ve alım gücü

Toplantıda gelir dağılımındaki adaletsizlik de detaylı biçimde ele alındı. Milli gelirin en zengin yüzde 20'lik kesim tarafından yarı yarıya alındığı, en yoksul yüzde 20'lik kesimin ise yalnızca yüzde 6 pay aldığı vurgulandı. Kişi başına düşen milli gelirin artışına rağmen, emeklilerin milli gelirden aldıkları payın yetersiz olduğu, 2025 yılında ödenen en düşük emekli aylıklarının yaşam maliyetini yalnızca yüzde 18,5 oranında karşıladığı kaydedildi.

Fiyat artışları ve enflasyon etkisi

2025 yılı enflasyon verileri ışığında, emekli aylıklarının TÜFE'ye endekslenmesinin alım gücünde kayıplara yol açtığı bildirildi. Çarşı-pazar fiyatları ile TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranları arasındaki uyumsuzluk, emekli zamlarının yetersiz kalmasına neden oldu. Özellikle gıda, konut ve enerji gibi temel harcamaların ağırlığının düşürülmesi, emeklilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırdı.

Talepler ve çözüm önerileri

Toplantının sonuç bildirgesinde, 4447 ve 5510 sayılı Kanunlar uyarınca uygulanan karma aylık hesaplama sisteminin, emekli aylıkları arasındaki eşitsizlikleri artırdığı ifade edildi. Bu nedenle; emekli aylıkları için tek bir güncellenme katsayısı ve aylık bağlama oranı belirlenmesi, alt sınır emekli aylığının bağlama oranının yüzde 70'e yükseltilmesi, güncellenme katsayısının yıllık TÜFE yerine altı aylık emekli zamlarına endekslenmesi önerileri dile getirildi. Bu değişikliklerin hayata geçirilmesiyle, emekli aylıkları arasındaki farklılıkların ortadan kalkacağı ve emeklilerin yaşam standartlarının iyileştirileceği kaydedildi.

Murat Arık, toplantının ardından yaptığı açıklamada, "Emeklilerimizin hak ettikleri refaha ulaşması, sosyal devlet anlayışının gereğidir. Başkanlar Kurulu toplantısında dile getirilen talepler, sadece emekliler için değil, toplumun tüm kesimleri için daha adil ve sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi oluşturma hedefimizi desteklemektedir" ifadelerini kullandı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —