BULANIK'TA İKİ BELDE BELEDİYESİ AK PARTİ'YE KATILDI
Muş'un Bulanık ilçesinde Sarıpınar ve Rüstemgedik belde belediye başkanları, Deva Partisi'nden AK Parti'ye geçerek partinin çatısı altına resmî olarak katıldı. Rozetleri Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından takıldı.
Muş'un Bulanık ilçesinde Sarıpınar ve Rüstemgedik belde belediye başkanlarının AK Parti'ye geçişi resmî olarak gerçekleştirildi. TBMM'de düzenlenen AK Parti Grup Toplantısı sırasında gerçekleşen törende, Sarıpınar Belediye Başkanı Maşuk Ataş ve Rüstemgedik Belediye Başkanı Abit Özdemir'in rozetleri Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından takıldı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde partisinin grup toplantısına katıldı. Burada konuşan Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yönelik gerçekleştirdiği saldırıların ikinci yıl dönümünde de TBMM'nin ve AK Parti Grubu'nun takdire şayan bir duruş sergilediğini söyleyerek, "TBMM'nin tüm dünya parlamentolarına örnek olan cesaretli tavrında öncülüğü hamdolsun biz, grubumuz, milletvekillerimiz ve Cumhur İttifakı yaptı. Çoğu çocuk ve kadın 67 bin Gazzeli kardeşimizin şehit edildiği, 170 bine yakın Gazzeli mazlumun yaralandığı bu toplu kıyımın bir an önce son bulması için gereken neyse Türkiye olarak hiç tereddütsüz yapıyoruz. İnsani yardımlardan diplomatik temaslara, ticaretin durdurulmasından Filistin devletinin tanınmasına kadar her alanda yoğun çaba içindeyiz" ifadelerini kullandı.
"Gazze'yi devasa bir enkaz yığınına çevirdiler"
İsrail'in Gazze'yi devasa bir enkaz yığınına çevirdiğini, buna rağmen İsrail'in Gazze halkının direniş iradesini kıramadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazze'nin topraklarını savunan kahraman evlatlarına diz çöktüremediler. Gazze'yi dünyanın en büyük çocuk mezarlığına çevirdikleri halde Gazze halkını teslim alamadılar. Zulüm olduğu sürece zalime direnen mazlumlar da muhakkak olacaktır. İşgal sürdüğü müddetçe işgalcilere kıyam eden serdengeçtiler de muhakkak olacaktır. Ateşkes ve adil bir barış tüm taraflar için en makul tercihtir. Bugün Şarm El-Şeyh'te yapılan görüşmeler kritik önemdedir. İnşallah güzel bir haber almayı ümit ediyoruz. Biz bunun için çabalamaya devam edeceğiz. Bu süreçte Filistinli kardeşlerimizi de asla ve asla yalnız bırakmayacağız" ifadelerine yer verdi.
"Belediyelere yönelik inancın restore edilmesi şarttır"
Hem yerel yönetimlere güveni zedeleyen hem de hizmet kalitesini dibe çeken sorunların üzerine mutlaka gidilmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, "Son skandallarla iyice törpülenen belediyelere yönelik inancın restore edilmesi şarttır. Aynı şekilde Türkiye ekonomisini geleceğe hazırlayacak, sanayide dönüşüm, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm alanlarında iddialı hazırlıklar içindeyiz. İnşallah bunları yakında Meclisimizin takdirine sunacağız. Temennimiz kamuda şeffaflığı, hesap verebilirliği ve verimliliği daha da artıracak bu reform hamlesine herkesin hüsnüniyetle destek vermesidir" şeklinde konuştu.
"Türk demokrasisini sivil damgalı yeni bir anayasayla taçlandırma irademiz bakidir"
Türk demokrasisini sivil damgalı yeni bir anayasayla taçlandırma iradelerinin dün olduğu gibi bugün de baki olduğunu dile getiren Erdoğan, "Şartlar ne olursa olsun bu hedefimizden kopmadık ve kopmayız. Bunun gerisinde şahsi kaygılar değil, küresel sebepler vardır. Şurası bilinen bir gerçektir. Hem 1961 Anayasası hem 1982 Anayasası, demokratik işleyişe bu işleyişin ayrılmaz parçası olan siyasi partilere bilhassa da milli iradeye yönelik güvensizliğin izleriyle doludur. Anayasal metinlerin özüne ve sözüne sirayet eden bu vesayetçi ruh, pek çok yerde kendi varlığını yaşatacak burçlar, kaleler, kuleler inşa etmiştir" diye konuştu.
"Sivil bir anayasa, vatandaşlarımızın halen en büyük özlemidir"
Yakın geçmişteki kapsamlı revizyonlara rağmen yeni ve sivil bir anayasa ihtiyacının tam olarak karşılanamadığını söyleyen Erdoğan, "Darbelerden değil, milletin irfanından beslenen, demokrasi tecrübemizi fasıllara bölen askeri müdahalelerin kötü mirasını reddeden sivil bir anayasa, vatandaşlarımızın halen en büyük özlemidir. Yeni ve sivil bir anayasa hedefi tam da bu nedenle milli bir mesele olarak on yıllardır önümüzde duruyor. Çağımızın gereklerine uygun, milletimizin talep ve beklentilerini karşılayan, 86 milyonun her bir ferdinin sahiplendiği yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç, her geçen gün kendini daha fazla hissettiriyor. Dahası bu ihtiyacı hemen hemen tüm siyasi partiler açıkça ikrar ediyor. 1982 Anayasası miladını çoktan doldurmuştur. Türkiye Yüzyılı menziline, adaleti bir sağdan bir soldan asmakla tesis ettiğine inanan bir zihniyetin ürünü olan mevcut anayasayla varamayız. Siyaset kurumu olarak bu sorunu ne kadar erken çözebilirsek, ülkemize ve demokrasimize o derece büyük hizmet etmiş oluruz" ifadelerini kullandı.
"Siyasette düşman yoktur"
Siyaseti dost-düşman kavramlarıyla tarif etmenin doğru olmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasette düşman yoktur, muharız ve muhasım yoktur. Rakip veya müttefik vardır. Her kim siyaseti dost düşman kavramları üzerinden tanımlıyorsa çok net biçimde Türkiye'ye ve Türk demokrasisine ihanet ediyor demektir. Biz siyasette böyle bir ayrımı reddediyoruz. Bu ikiliğe kendimizi mahkum ve mecbur etmeyeceğiz. Gerginlik siyasetinin, kutuplaşma siyasetinin, kamplaşma siyasetinin içinde asla olmadık. İnşallah bundan sonra da olmayacağız. 86 milyonun her bir mensubunun hassasiyetini gözeten, kuşatıcı ve kucaklayıcı bir tasavvurla siyaset yapmaya devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
"Dostane bir çay sohbetinin eleştirilecek hiçbir yanı yoktur, olamaz"
Erdoğan, yeni yasama yılının ilk gününde ortaya çıkan tablonun umutlarının daha da artmasına vesile olduğunun altını çizerek, "Siyasi partilerimizin saygıdeğer genel başkanlarının Meclis başkanımızın davetine icabetle bir araya gelmesi, karşılıklı saygı içinde sohbet etmesi çok kıymetlidir. Dostane bir çay sohbetinin eleştirilecek hiçbir yanı yoktur, olamaz. Farklı siyasi çatılar altındaki aktörlerin asgari düzeyde de olsa irtibatı, saygıyı, nezaketi koruması, siyasetin zaten doğasında vardır. Tekrar söylüyorum, hiçbirimiz düşman değiliz. Millete hizmet yolunda farklı kulvarlarda koşturan rakipleriz. Demokrasi dairesi geniştir. Bunu daraltmak kimsenin haddi değildir" diye konuştu.
"Terörsüz Türkiye sürecini sabır ve samimiyetle devam ettiriyoruz"
Türkiye'yi terörden kurtarmak amacıyla yürütülen 'Terörsüz Türkiye' sürecini büyük bir sabır ve samimiyetle devam ettirdiklerini söyleyen Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Mecliste kurulan komisyonumuz maşallah önemli işlere imza atıyor. Güvenlik ve istihbarat birimlerimiz görev alanları ile ilgili sorumluluklarını titizlikle yerine getiriyor. Sabotajlara karşı çok dikkatli ve temkinliyiz. Ama jeopolitik risklerin giderek yükseldiği bir dönemde elimizi çabuk tutmamız gerektiğinin de farkındayız. Kendi insanımızla birlikte sınırlarımızın ötesindeki Kürt kardeşlerimizi de Türkiye Cumhuriyeti'nin güven veren dostluğuna kopmaz bağlarla bağlamak mecburiyetindeyiz. İnşallah bunu da başaracağız. Tıpkı on asır önce olduğu gibi Türkler, Kürtler ve Araplar olarak ortak tarih ve ortak gelecek tasavvuruyla istikbali birlikte inşa edeceğiz. Şunu da bir an olsun aklımızdan çıkarmayacağız; acıyı, öfkeyi, nefreti referans alarak sağlıklı bir gelecek inşa edilemez. Bundan dolayı ortak istikbalimizi acılar üzerine değil, 86 milyonun müşterek umutları üzerine bina edeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda gerçekleştirdiği konuşmanın ardından AK Parti'ye geçen Muş Bulanık Sarıpınar Belde Belediye Başkanı Maşuk Ataş ve Muş Bulanık Rüstemgedik Belde Belediye Başkanı Abit Özdemir, Ardahan Göle Belediye Başkanı Gökhan Budak, Gümüşhane Şiran Belediye Başkanı Abdülbaki Kara, Bingöl Merkez Sancak Belde Belediye Başkanı Hayrettin Çiçek, Bingöl Merkez Ilıcalar Belde Belediye Başkanı Eşref Varol, Giresun Eynesil Ören Belde Belediye Başkanı Soner Erkan'ın rozetlerini taktı.