CHP'Lİ KARASU VİYADÜK KAZASINI MECLİS'E TAŞIDI
Muş-Kulp karayolunda yapımı süren viyadükte meydana gelen çökmede 4 işçi yaşamını yitirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, iş cinayetlerini Meclis gündemine taşıyarak denetimsizlik ve siyasi kayırmacılık iddialarını gündeme getirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Diyarbakır'ın Kulp ilçesi ile Muş arasında yapımı süren karayolundaki viyadük inşaatında iskelenin çökmesi sonucu dört işçinin yaşamını yitirdiği faciayı ve art arda yaşanan iş kazalarını Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Karasu, "İş kazaları artık kaza değil, göz göre göre yaşanan cinayetlerdir. Denetimsizlik, liyakatsizlik ve siyasi kayırmacılık işçilerin canına mal oluyor" dedi.
Karasu, yaşanan her iş kazasının ardından benzer açıklamaların yapıldığını belirterek, "Her kazadan sonra aynı cümleleri duymaktan bıktık: 'Soruşturma başlatıldı'. Artık gerçek sorumlular, siyasal bağlantılar dahil ortaya çıkarılmalıdır" ifadelerini kullandı. CHP'li Karasu, 4 işçinin yaşamını yitirdiği Kulp–Muş karayolunda meydana gelen göçüğün ardından yaptığı değerlendirmede, iktidarın denetim mekanizmalarındaki zafiyetin ve siyasi kayırmacılığın işçilerin hayatına mal olduğunu söyledi.
"Vatandaşın canı bu kadar ucuz değildir"
Karasu, Meclis'te yaptığı açıklamada Gebze'deki metro inşaatı güzergahında meydana gelen çökme, Dilovası'ndaki yangın faciası ve Kulp–Muş karayolundaki viyadük göçüğünü örnek göstererek, "Gebze'de çöken binada 4 yurttaşımızı, Dilovası'nda çıkan yangında 6 yurttaşımızı kaybettik. Ardından Kulp–Muş karayolunda yapımı süren viyadükte göçük meydana geldi, 4 işçimiz öldü. Bu olaylar, kontrolsüzlüğün ve denetimsizliğin hangi boyuta geldiğini açıkça gösteriyor. Bu ülkenin vatandaşlarının canı bu kadar ucuz değildir" dedi.
Etkin denetim eksikliğinin temel sorun olduğunu vurgulayan Karasu, "AK Parti'nin 23 yıllık iktidarında sellerde, depremlerde, göçüklerde on binlerce yurttaşımızı kaybettik. Bir tane bürokrat, bir tane bakan çıkıp da 'sorumluluk bana aittir' diyerek istifa etmedi. Çünkü tek yerden talimat alıyorlar. Saray otur deyince oturuyorlar, kalk deyince kalkıyorlar" sözleriyle iktidarı eleştirdi.
"Denetimden muaf mı?"
Kulp–Muş karayolundaki inşaatı üstlenen Ankara merkezli firmanın AK Parti iktidarları döneminde kamu ihaleleriyle hızla büyüdüğünü ifade eden Karasu, söz konusu grubun inşaat, enerji, turizm ve madencilik alanlarında faaliyet gösterdiğini, Irak'ın kuzeyinde de çeşitli projeler yürüttüğünü söyledi.
Karasu, "İktidarın yakın çevresine dağıtılan ihaleler hem kamu kaynaklarıyla besleniyor hem de denetimsizliğin önünü açıyor" diyerek kamu ihalelerindeki denetim eksikliğine dikkat çekti.
"İş cinayetleri kader değil, siyasi bir tercihtir"
Türkiye'nin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmelerine taraf olduğunu hatırlatan Karasu, iş güvenliği konusunda uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmediğini belirtti. "ILO verilerine göre ülkemiz, Avrupa'da birinci, dünyada ilk beşte. Her kazadan sonra aynı cümleleri duymaktan bıktık: 'Soruşturma başlatıldı'. Artık gerçek sorumlular, siyasal bağlantılar dahil ortaya çıkarılmalıdır. Bu ülkede iş cinayetleri kader değil, siyasi bir tercihin sonucudur. İktidarın tercih ettiği model, ucuz iş gücü ve denetimsiz şantiyeler üzerine kurulu. Emekçinin canı üzerinden rant büyütülüyor" diye konuştu.
Bakanlığa sorular yöneltti
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, bakanlık bünyesinde yürütülen projelerde meydana gelen iş kazalarını gündeme taşıdı.
Karasu, çöken viyadüğün inşasını üstlenen CABA İnşaat ve bağlı şirketlere bakanlık tarafından verilen işlerin açıklanmasını talep etti. "Viyadüğün inşası sürecinde yapılan denetimlerin tarihleri ve içerikleri nelerdir? Kazaya sebebiyet veren kalıp ve iskelenin çökmesi hususunda neden gerekli güvenlik önlemleri alınmamıştır? Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü viyadüğün inşaatını neden gerektiği gibi denetlememiştir? Bu konuda ilgili kişi ya da kişiler hakkında bakanlığınızın aldığı idari bir yaptırım var mıdır? Var ise içeriği ve sonucu nedir?" sorularını yöneltti.
Ayrıca, firmanın Irak'tan elde ettiği iş bitirme belgeleriyle Türkiye'de ihalelere katıldığı iddialarını da gündeme getiren Karasu, "Firmanın Irak'tan elde ettiği iş bitirme belgeleri sahte mi? Bu konuda bakanlığınızda herhangi bir bilgi veya belge var mı?" diye sordu.
Karasu, ayrıca Gebze-Darıca Metro inşaatında işçi ve vatandaş güvenliği açısından alınan önlemlerin kamuoyuna açıklanmasını da talep etti.