MUŞ'TA AFAD GÖNÜLLÜLÜĞÜ GÜÇLENİYOR: 309 GÖNÜLLÜ DAHA SAHA EĞİTİMİNİ TAMAMLADI
Muş'ta yürütülen eğitim programları kapsamında Destek AFAD Gönüllüsü olmaya hak kazanan 309 kişi sertifikalarını aldı. Törende konuşan Vali Avni Çakır, afetlere hazırlıkta gönüllülüğün hayati önem taşıdığını vurgulayarak tüm vatandaşları AFAD gönüllüsü olmaya davet etti.
5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü kapsamında düzenlenen törende, arama kurtarma saha eğitimlerini başarıyla tamamlayan 309 Destek AFAD Gönüllüsüne sertifikaları ve kimlik kartları verildi. Muş AFAD Müdürlüğü tarafından düzenlenen programda gönüllülüğün önemi vurgulanırken, geçmiş afetlerden edinilen tecrübeler ışığında toplumun afetlere karşı daha dirençli hale getirilmesi çağrısı yapıldı.
Törende konuşan Muş Valisi Avni Çakır, gönüllülüğün yalnızca bir fedakârlık değil, aynı zamanda bir insanlık görevi olduğunu vurgulayarak sözlerine başladı. AFAD gönüllülerini, "Bir başkasının acısını hafifletmek ve yükünü omuzlamak amacıyla yola çıkan gönüllüler" olarak tanımlayan Vali Çakır, tüm gönüllülerin Dünya Gönüllüler Günü'nü kutladı. Ülkenin son 4–5 yılda çok ciddi afetlere maruz kaldığını hatırlatan Vali Çakır, geçmiş afetlerden örnekler verdi. Türkiye'nin farklı bölgelerinde yaşanan yangınlar, seller ve yıkıcı depremlerin, afetlere hazırlığın ve kapasitenin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini ifade eden Vali Çakır, hazırlığı tam olan ülkelerin zararları en kısa sürede ve en az hasarla atlattığını, hazırlığın eksik olduğu durumlarda ise yükün ağırlaştığını dile getirdi.
6 Şubat depremlerinin tarihte görülmemiş bir etki yarattığını belirten Vali Çakır, "Bir ülkenin tek başına yetmesinin mümkün olmadığı büyüklükte bir afet yaşadık. Dünyadaki tüm arama kurtarma ekipleri gelse bile her binanın başına bir ekip verilemiyordu" diyerek o dönemin zorluklarını hatırlattı.
Vali Çakır, arama kurtarma faaliyetlerinde vardiyalı çalışma gerekliliğini anlatarak bir binaya bile en az 50–60 personelin gerektiğini, bu nedenle AFAD gönüllülerinin öneminin tartışılmaz olduğunu söyledi. Muş'taki 6 bin 430 eğitimli gönüllünün büyük bölümünün destek personeli olduğunu kaydeden Çakır, destek personelinin de arama kurtarmacılar kadar kritik bir rol oynadığını vurguladı.
"Eli tutan, ayağı tutan, bu konuda çalışabilecek herkesi yaşına bakmadan AFAD gönüllüsü olmaya davet ediyorum" diyen Çakır, afet ve iyileştirme süreçlerinde herkesin yapabileceği bir iş olduğunu söyledi.
Vali Çakır'ın afet bölgelerindeki tecrübeleri
Vali Çakır, geçmiş afetlerden örnekler vererek Türkiye'nin iklim dengesizlikleri nedeniyle giderek daha sert afetlerle karşı karşıya kaldığını belirtti. Yaşadığı bir sel felaketinde "Nuh tufanı yaşadım" sözleriyle o dönemin zorluklarını anlatan Çakır, yağışın şiddeti nedeniyle nereye koşacağını şaşırdığını ifade etti.
Sel felaketinin ardından Türkiye'nin dört bir yanından gönüllülerin bölgeye akın ettiğini dile getiren Vali Çakır, arama kurtarma ekiplerinden ilk yardım ekiplerine, marangozdan destek personeline kadar her meslekten insanın değerli katkılar sunduğunu söyledi.
AFAD gönüllülerinin yalnızca fiziki güç gerektiren işlerle değil, kriz anında ihtiyaç duyulan tüm desteklerde görev alabildiğini belirten Çakır, genç bir gönüllünün afet bölgesinde bilgisayar ağını kurarak koordinasyonu kolaylaştırdığı örneğini anlatarak, "O genç, bir hafta boyunca yerde, koridorda yatarak çalıştı ve hepimizi rahatlattı" dedi.
Muş'ta afet hazırlıkları ve gönüllü sayısı
Muş'ta tatbikatlar ve eğitimlerle afetlere hazırlığın sürekli geliştirildiğini belirten Vali Çakır, "Afet öncesi tedbirlerini yerinde alan, yapı stoklarını güncelleyen, afet olduktan sonra panik yapmadan plan dahilinde hareket eden iller bu süreci en az zararla atlatıyor" dedi.
2025 yılı itibarıyla Muş'ta gönüllü sayısının 6 bin 437'ye ulaştığını, yıl sonu hedefinin ise 7 bin-7 bin 500 olduğunu belirten Çakır, bu sayının artırılması için daha çok çalışacaklarını söyledi.
Törende sertifika alan 309 gönüllünün kurumlara göre dağılımını da paylaşan Vali Çakır, Milli Eğitim'den 40, Tarım Müdürlüğü'nden 6, Emniyet'ten 2, Muş Alparslan Üniversitesi'nden 145, Müftülükten 2, Aile ve Sosyal Hizmetlerden 3, Sağlık Müdürlüğü'nden 5, Cemre Gençlik Vakfı'ndan 33 ve diğer kamu kurumları ile vatandaşlardan 73 kişinin sertifika almaya hak kazandığını belirtti.
Bütünleşik afet yönetimi vurgusu
İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Ahmet Daştemir ise, konuşmasında Türkiye'nin afet gerçeğine dikkat çekerek ülkenin her an bir afet veya acil durumla karşılaşabileceğini söyledi. Daştemir, bu nedenle afet ve acil durumların etkin şekilde yönetilmesi amacıyla AFAD'ın kurulmasıyla birlikte "Bütünleşik Afet Yönetim Sistemi" anlayışına geçildiğini vurguladı.
"Kriz yönetimi" anlayışından "risk yönetimi" anlayışına geçildiğini belirten Daştemir, afet öncesi hazırlık, planlama ve risk azaltma çalışmaları, eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri ile erken uyarı ve kesintisiz haberleşme projelerinin afet zararlarını en aza indirmeyi hedeflediğini ifade etti.
Ülkede yaşanan afetlerden elde edilen tecrübeler doğrultusunda etkin müdahale yapabilmek amacıyla 2014 yılında Türkiye Afet Müdahale Planı'nın (TAMP) hazırlandığını hatırlattı.
Daştemir, 6 Şubat 2023'te tarihin en büyük afetlerinden birinin yaşandığını, 11 ilin ağır şekilde etkilendiğini söyleyerek o dönemde devlet ve milletin güçlü bir dayanışma sergilediğini belirterek, "O gün yaşadığımız acı tarifsizdi ama o acının içinde bizi ayakta tutan şey yardımlaşma ve dayanışma idi" dedi.
Deprem sürecinde AFAD gönüllülerinin önemli bir sorumluluk üstlendiğini söyleyen Daştemir, gönüllülüğü şöyle tanımladı: "AFAD Gönüllüsü, tamamıyla kendi isteği doğrultusunda, dayanışma ve yardımlaşma amacıyla bireysel çıkarlarını gözetmeksizin hiçbir maddi beklentisi olmadan sadece topluma faydalı olmak arzusuyla fiziksel gücünü, zamanını, bilgi birikimini, yeteneğini ve deneyimini kullanarak afet ve acil durum öncesinde, sırasında ve sonrasında toplum hizmeti çalışmalarına katkı sağlayan kişilerdir."
AFAD gönüllülerinin afetin her evresinde eğitimli bir şekilde görev aldığını belirten Daştemir, gönüllü eğitim programının çevrimiçi eğitimler, yüz yüze eğitimler ve saha eğitimleri olmak üzere üç aşamadan oluştuğunu aktardı. Eğitimlerin Temel, Destek ve Uzman eğitim modüllerini kapsadığını ifade eden Daştemir, vatandaşların e-Devlet üzerinden AFAD gönüllüsü başvurusu yapabildiğini ve başvuruların SMS ile e-posta yoluyla gönüllü portalına yönlendirildiğini belirtti.
Muş'ta gönüllü sayılarının her geçen yıl arttığını vurgulayan Daştemir, kentte Temel AFAD Gönüllüsü sayısının 5 bin 803'e, yüz yüze saha eğitimlerini tamamlayanlarla birlikte Destek AFAD Gönüllüsü sayısının 634'e ulaştığını ifade ederek toplam gönüllü sayısının 6 bin 437 olduğunu kaydetti. Daştemir ayrıca, bu yıl Başkanlık tarafından sertifikası gönderilen 309 Destek AFAD Gönüllüsünün bulunduğunu aktardı.
Daştemir, konuşmasının sonunda gönüllülere teşekkür ederek şöyle konuştu: "Yardımlaşma ve dayanışma ruhunun öncüsü olan gönüllülerimiz zor zamanlarda hep yanımızda oldu ve görev aldı. AFAD olarak biz de gönüllülerimizin yanındayız. Emek vermiş, eğitimlere katılmış, gayret etmiş ve zorlu bir süreçten geçerek sertifika almaya hak kazanmış, 'Ben de varım' diyen her bir gönüllümüze teşekkür ediyorum."
Gönüllü Zehra Akarsu'nun deprem tanıklığı
AFAD Gönüllüsü Zehra Akarsu, konuşmasında afetlere olan ilgisinin ve gönüllü olma isteğinin çocuk yaşlarda yaşadığı deprem deneyimiyle başladığını anlattı.
İlk olarak 23 Ekim 2011 Van depremine tanıklık ettiğini belirten Akarsu, o sırada 13 yaşında olduğunu ve depremi bir çocuğun algılayabileceği kadar hissettiğini söyledi. O dönem kendisini en çok etkileyen şeyin, Van'da yaşayan kan kardeşi Şeyda'dan günlerce haber alamamak olduğunu anlattı. Akarsu, ailesiyle birlikte Muş'a gelen arkadaşının anlattığı korku dolu anları ve günler sonra sokaklara yayılan ceset kokularını unutamadığını ifade etti.
Akarsu, 6 Şubat 2023 depremini ise hayatının en sarsıcı deneyimi olarak nitelendirerek, "Van depreminde bile bu kadar sarsıldığımızı hatırlamıyorum" dedi. Deprem sonrası ülkeye yapılan yardımların yetersiz kaldığı yönündeki eleştirilerin kendisini etkilediğini belirterek şöyle devam etti: "Bir vatandaş olarak neden yetişemiyoruz, neden insanlarımız ölüyor diye kızgındım. Bu eleştiriye karşı AFAD gönüllüsü olmaya karar verdim. Deprem zamanında birçok kurumla iletişime geçtim. Deprem bölgesinde olmak istiyordum. Evet eğitimsizdim, bilgisizdim ama AFAD gönüllülerine bir bardak çay bile verebilmek, ya da su uzatabilmek için oraya gitmeyi çok istedim."
Akarsu, bir daha böyle bir felaket yaşandığında evde oturup izlemek istemediğini söyleyerek AFAD gönüllülüğüne başvurduğunu, önce çevrimiçi eğitimleri tamamladığını ardından Muş AFAD koordinatörlüğünde yüz yüze eğitim aldığını belirtti. Kendilerine destek veren tüm AFAD gönüllü koordinatörlerine teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Konuşmaların ardından AFAD gönüllülerine sertifikaları verildi. Programa Muş Emniyet Müdürü Melih Kuzudişli, Muş Alparslan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Talat Körpınar, Tarım ve Orman Müdürü Necattin Gönç, Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Ahmet Kırtay ile AFAD gönüllüleri katıldı.
