ÜNİVERSİTELİLERDEN KÖY ÇOCUKLARINA MASALLARLA UZANAN DOKUNUŞ
Muş Alparslan Üniversitesi'nde öğrenim gören öğrenciler, atık malzemelerden hazırladıkları kuklalar ve özgün senaryolarla köy okullarına masalları taşıyor; çalışma, hem çevre bilinci kazandırıyor hem de çocukları geleneksel tiyatroyla buluşturuyor.
Muş Alparslan Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencileri, kırsalda yaşayan çocuklara masal sevgisi kazandırmak, geleneksel tiyatro kültürünü tanıtmak ve çevre bilincini artırmak amacıyla dikkat çeken bir sosyal çalışmaya imza atıyor. Okul öncesi öğretmenliği başta olmak üzere farklı bölümlerde öğrenim gören üniversite öğrencileri, tamamı atık malzemelerden hazırlanan kuklalarla köy okullarında çocuklarla buluşmaya hazırlanıyor.
Üniversite bünyesinde kurulan Kukla ve Karagöz Yapım ve Oynatım Atölyesinde yürütülen çalışmalar kapsamında, öğrenciler günlük hayatta atık olarak görülen malzemeleri sanatsal ürünlere dönüştürüyor. Tuvalet kâğıdı, tutkal, bez parçaları ve ahşap gibi geri dönüşüm materyallerinden oluşturulan kuklalar, hem çevreye duyarlılığı teşvik ediyor hem de öğrencilerin el becerilerini geliştiriyor.
Hazırlanan kuklaların yalnızca birer materyal olmanın ötesinde, çocukların hayal dünyasına hitap eden eğitici araçlar haline getirildiği belirtiliyor.
Geleneksel tiyatroya akademik katkı
Çalışmalar hakkında bilgi veren Muş Alparslan Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdinç Öcal, atölye faaliyetlerinin farklı bölümlerden öğrencilerin katılımıyla sürdürüldüğünü ifade etti. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü öğrencileriyle birlikte marionet tipi ipli kuklalar hazırladıklarını belirten Öcal, okul öncesi sınıf eğitimi ve Türkçe öğretmenliği bölümü öğrencilerinin de karagöz ve kukla yapım çalışmalarına aktif olarak katıldığını dile getirdi.
Geri dönüşüm ve kültürel miras bir arada
Atölyede yapılan tüm çalışmaların temelinde geri dönüşüm bilincinin yer aldığını vurgulayan Doç. Dr. Öcal, kukla ve karagöz geleneğinin yaşatılmasını da önemli bir hedef olarak gördüklerini kaydetti. Kukla ve Karagöz Kültürünü Araştırma ve Geliştirme Derneği'nin katkılarıyla çalışmaların daha da zenginleştiğini aktaran Öcal, hazırlanan kuklalarla özgün senaryolar oluşturduklarını söyledi.
Bu senaryolar doğrultusunda özellikle köy okullarında çocuklara yönelik gösteriler düzenlemeyi planladıklarını ifade eden Öcal, ilerleyen süreçte çevre illerde de sahne alacaklarını belirtti.
Kukla yapımı aşama aşama öğretiliyor
Kukla yapım sürecine ilişkin de detaylar paylaşan Öcal, ilk aşamada kuklanın ana gövdesinin oluşturulduğunu belirtti. Tuvalet kâğıdı ve tutkalla hazırlanan temel yapı üzerine un ve tutkal karışımından elde edilen hamurun uygulandığını aktaran Öcal, ardından kuklanın yüz hatlarının şekillendirildiğini, makyaj ve saç uygulamalarının yapıldığını ifade etti.
Vücut kısmında ahşap ve kumaş parçalarının kullanıldığını söyleyen Öcal, kafa ve gövdenin sabitlenmesinin ardından kostüm giydirildiğini, ip sistemiyle kuklanın oynatıma hazır hale getirildiğini ve son aşamada senaryo çalışmalarına geçildiğini aktardı.
Öğrenciler hem öğreniyor hem öğretiyor
Projede yer alan Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü öğrencisi Damla Öztürk ise, ders kapsamında hazırladıkları kuklalarla ilkokul öğrencilerine yönelik gösteriler yapacaklarını söyledi. Kukla yapım sürecinin aşamalı şekilde ilerlediğini ifade eden Öztürk, haftada bir gün yapılan derslerde hem teorik hem uygulamalı eğitim aldıklarını belirtti.
Bu çalışmaların kendileri için önemli bir kazanım olduğunu vurgulayan Öztürk, amaçlarının yalnızca bir kukla üretmek olmadığını, aynı zamanda çocuklara fayda sağlayacak bir sosyal sorumluluk çalışması yürüttüklerini dile getirdi.
Köy okullarında masallar sahneye taşınacak
Üniversite öğrencilerinin hazırladığı kuklalar ve senaryolarla, önümüzdeki dönemde Muş'un kırsal bölgelerinde bulunan okullarda çocuklarla buluşulması planlanıyor. Masallar ve eğitici hikâyeler eşliğinde sahnelenecek gösterilerin, çocukların hayal gücünü geliştirmesi ve geleneksel tiyatro kültürüyle tanışmalarına katkı sağlaması hedefleniyor.
