Bir döneme adını veren ve ilk defa 6. yüzyılda Anadolu’dan Avrupa`ya götürüldüğü bilinen lale çiçeği, her yıl ilkbahar mevsiminden itibaren geniş arazilerle çevrili Muş Ovası`nda görsel Şölen sunuyor.
Anavatanı, Muş`un da arasında bulunduğu Batı Asya bölgesi olan ve yörede "Muş lalesi" olarak adlandırılan çiçeğin, ekim alanlarının genişletilmesi, geliştirilmesi ve ekonomiye kazandırılması amacıyla MŞÜ bünyesinde oluşturulan Muş Lalesi Uygulama ve Araştırma Merkezinde çalışma başlatıldı.
Merkez müdürü Doç. Dr. Abdullah Kıran, yaptığı açıklamada, kentteki çiftçilerin, lalenin yetiştiği alanlarda tarımsal faaliyetlerde bulunduğunu, bu nedenle de tamamen doğal ortamda yetişen lalelerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirtti.
Geçen yıl başlattıkları çalışmayla Muş lalesinin yetiştiği alanlardan soğan topladıklarını ve deneme amaçlı ekim gerçekleştirmeye başladıklarını vurgulayan Doç. Dr. Kıran, ekimden sonuç alınması durumunda Muş lalesinin kent ekonomisine önemli katkı sağlayacağını ifade etti.
Kıran, oluşturdukları alana 3 bin dolayında lale soğanı ektiklerini ve yapacakları deneme ekiminin başarıya ulaşmasıyla lalenin kültürel ortamda da yetiştirilmesi için daha kapsayıcı projeler hazırlayacaklarını bildirerek, bu çalışmayla kent için önemli olan bir değeri koruma altına alacaklarını dile getirdi.
Kentte yaşayan insanların Muş lalesinin değerini farkında olmadığına dikkati çeken Kıran, şöyle konuştu: "Lale bitkisi, dünyada milyonlarca dolarlık sektörü olan bir alan ama vatandaşımız bunun farkında değil. Biz eğer bunu kültürel ortamda geliştirip belli başlı birkaç belediyeye satabilirsek eminim ki milyonlarca dolarlık bir gelir edilebilecek bir sektör oluşturmuş olacağız. Bu yönde çalışmalarımıza başladık ve çalışmalarımız devam ediyor.
Tabii ki çalışmalarımızın birinci amacı laleyi korumak fakat ekonomik anlamda kullanımını da sağlamak istiyoruz. Bu projeyi başarırsak Muş`taki çiftçilerimiz bundan sonra şeker pancarı ve tütün yerine lale ekimi yapacaktır. Muş Ovası, birkaç yıl içerisinde lalelerle süslenecek ve çiftçilerimiz şeker pancarı, tütünden elde ettiği gelirin en az 10 katını bu sektörden elde edecektir."
