Henüz 7 yaşındayken ailesi ile beraber sürgün edildiği kente Türkiye`nin en genç vekil adaylarından biri olarak dönen HDP Muş Milletvekili adayı Burcu Çelik Özkan, HDP`nin Türkiye halklarının tek alternatifi olduğunu söyleyerek, "Bu politikaları HDP değiştirecektir" dedi
Henüz 7 yaşındayken sürgün edildiği memleketi Muş`tan HDP milletvekili adayı olan Burcu Çelik Özkan`ın hayat hikayesi dikkat çekiyor. 1986 yılında Korkut ilçesine bağlı Durugöze (Tivnik) köyünde dünyaya gelen Özkan, henüz çocuk yaşta hayatın diğer yüzüyle tanıştı.
2 Ağustos 2012 tarihinde Şırnak`ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Kato Jirka`da yaşamını yitiren HPG Askeri Konsey üyesi Kadri Çelik`in (Kod adı Hüseyin Mahir-Apê Hûs) kızı olan Özkan, o dönemlerde baskıların ve tehditlerin artması ile henüz 7 yaşında iken ailesi ile beraber yurdundan ayrılır.
Bir tavuk arabasının arkasında göç etmek zorunda bırakılan ailenin ilk durağı Yalova olur. Yalova`da eğitimini devam ettiren Özkan, Gölcük depreminin ardından 13 yaşında ailesi ile Bursa`ya taşınır ve burada eğitimine devam eder. Bursa`da ortaokul ve lise eğitimini tamamlayan Özkan, ardından Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi`ni bitirip serbest avukatlık yaparak burada yaşamını devam ettirir. Çocukluk yıllarından beri politik bir kimliğe sahip olan Özkan, üniversite yıllarında öğrenci hareketleri içerisinde aktif siyasete atılır. Türkiye`nin en genç kadın milletvekili adaylarından biri olan Özkan, adaylığından önce de yaklaşık 6 ay İstanbul`da HDP Beylikdüzü ilçe eşbaşkanlığı görevini üstlendi.
Türkiye siyasetine bakıldığında çok partili bir sistem varmış gibi göründüğünü, ancak ülkenin 13 yıllık AKP iktidarı boyunca tek partili bir sistem ile yönetildiğine dikkat çeken Özkan, AK Parti`nin halkın özel hayatından, giyim kuşamına, oturup kalkmasından her şeyine müdahale ettiğini vurguladı. Özkan, "Bu parti istediği zaman yargıyı altüst edebilen, bürokrasi anlamında bu ülkede yaşayan herkesi hedef alabilen bir partiye dönüştü. Bu çok tehlikeli bir durum. Bugün onların yanında yer alan kişiler yarın da hedefi haline gelebiliyor" diye iktidar partisinin içinde bulunduğu mevcut durumu anlattı.
`HDP VARKEN DİĞER PARTİLERİ TERCİH ETMEK AKILSIZLIK OLURDU`
AK Parti iktidarı ile artık bir polis devletine doğru gidildiğini ve bununla beraber barışın, özgürlüğün ve demokrasinin yok olmakla yüz yüze olduğuna dikkat çeken Özkan, tüm bunlara karşı halkların kardeşliğini, eşit ve özgür yaşamını inşa edebilmek için HDP`yi seçtiğini dile getirdi. HDP`nin tüm inanç gruplarının, dini, dili, mezhebi, kimliği hiçbir şekilde fark etmeksizin herkesin eşit ve özgürce kendisini ifade edebileceği bir parti olarak tanımlandığının altını çizen Özkan, "Böyle bir tanımlama ve çalışma varken başka bir partiyi tercih etmek akılsızlık olacaktır. HDP her kesimden insanların bir araya gelerek oluşturduğu bir partidir" dedi.
`AKP`NİN POLİTİKALARI KADINA ŞİDDETİ ARTTIRDI`
AK Parti iktidarının kadına bakış açısının kadına şiddeti ve kadın cinayetlerinde büyük bir artışı ortaya çıkardığını belirten Özkan, "Kadına istismar, kadına işçilerin haksızlıklara karşı yapabilecekleri hiçbir şeylerinin kalmaması. Kadının toplumdaki yerinin neredeyse sadece evde oturup bulaşık yıkamak, evi toplamak, yemek yapmak ve çocuk yapmaktan öteye gitmediğini görüyoruz. Bu politikaları, HDP`nin kadına yönelik yaklaşımı değiştirecektir" diye konuştu.
`HDP BİR KADIN PARTİSİDİR`
HDP`nin bir kadın partisi olduğun söyleyen Özkan, HDP`nin açıkladığı kadın beyannamesi ile sloganın içeriğinin doldurduğunu da dile getirdi. Kadın beyannamesini içselleştirdiklerini ve halk ziyaretlerinde bunu kadınlara anlattıklarına vurgu yapan Özkan, AKP`nin kadınlara ilişkin sadece yardım kampanyalarına yönelik politikaları uyguladığına işaret etti.
`KADINLARA YÖNELİK CİDDİ PROJELERİMİZ VAR`
Yayımlanan kadın beyannamesinde kadın haklarına ilişkin ciddi çalışmalar olduğunu ifade eden Özkan, kimi projeleri şöyle sıraladı: "Kadının ev içindeki emeğinin görünür olmasını istiyoruz. Ve buna yönelik "ev hanımı" dediğimiz kadınların emeklilik haklarının olmasını istiyoruz Yeni anayasanın kadına yönelik bir anayasa olması için mücadele edeceğiz. Kadına yönelik bir bütçenin ayrılmasını istiyoruz. Sadece kadınlara yönelik kadın merkezlerinin açılmasını amaçlıyoruz. Eşi gözaltında, ya da faili meçhul bir şekilde ölmüş, eşinden boşanmış, eşi vefat etmiş kadınlara yaşamlarını idame ettirebilecek aylık bir destek sunmak istiyoruz. Bunun asgari ücrete eşit bir ücret olması için mücadele edeceğiz. Kadın hakikat komisyonunun ivedilikle kurulmasını istiyoruz. Özellikle AKP iktidarının kadın cinayetlerinde önemli bir payı var. Yeni anayasada kadınlara geniş haklar kazandırmak için çalışıyoruz."