Büro Emekçileri Sendikası (BES) Muş il Temsilciliği adına İl Temsilcisi Zahir Aktaş, iş kurumu emekçilerinin taleplerine yönelik basın açıklaması yaptı. Aktaş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizde gelir dağılımındaki adaletsizlik her geçen gün daha da derinleşmekte, zengin ve yoksul arasındaki fark giderek büyümektedir. Kamu emekçileri her geçen yıl biraz daha yoksullaşırken, hükümet yanına aldığı Memur Sen’le yaptığı tekli sözleşmeyle yoksulluk sınırının altında açlık sınırına yaklaşan ücretleri bize dayatmaktadır. 2014 yılında kamu emekçilerinin maaşlarında net 119 TL artış yapılırken aile yardımı, çocuk yardımı v.b kalemlerde herhangi bir artış söz konusu değildir. Yine önümüzdeki yıl için enflasyon oranı ne olursa olsun maaşlarımıza yansıtılmayacaktır. Toplu sözleşme imzalanmış ancak halen yasallaşmamıştır. Mecliste 2014 yılı bütçesi görüşülürken yasallaşacaktır. Kamu emekçilerinin bütçe sürecinde takınacağı tutum bütçeden alacakları pay açısından belirleyici olacaktır. 2013 yılı içerisinde 666 sayılı KHK ile işkolumuzda birçok kurumda büro emekçilerinin fazla mesai, ek ödeme, ikramiye, vekâlet ücreti v.b kalemlerde yapılan düzenlemeler ile yıllık 5000 ila 10000 TL arasında kayıpların yaşanmasına neden olunmuştur. Kararnamenin bazı maddelerine ve kamu emekçilerinin mali haklarını düzenleyen kısımları Anayasa Mahkemesinin 10.10.2013 tarihinde yayınlanan gerekçeli kararıyla; kurumların teşkilat kanunlarında belirlenen döner sermaye payı, ikramiye, ek ödeme, vekâlet ücreti gibi ödemelerin kaldırılmasını getiren kararname hükümlerini iptal etmiştir. Anayasa mahkemesi kararları kural olarak kararın verildiği tarihten önceki olaylara uygulanmamaktadır. Yani meclisin yaptığı hukuk dışı bir uygulama olsa bile anayasa mahkemesi karar verinceye kadar bu düzenleme mevzuatımıza göre uygulanmak zorundadır. Bu durumu önlemeye ilişkin mekanizma yürürlüğün durdurulmasıdır. Ancak 666 sayılı KHK’nin iptaline ilişkin uyuşmazlık konusunda AYM adeta hakları gasp edecek noktada yürürlüğün durdurulması talebine ret kararı vermiş, böylelikle bu hukuk dışı kararnamenin bugüne kadar uygulanmasına sebebiyet vermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin yayınlanan gerekçeli kararına göre İş Kurumu emekçilerinin ikramiyelerinin ödenmesi önünde hiçbir engel kalmamıştır, 01.01.2013 tarihi itibariyle İş Kurumu emekçilerine ikramiyeleri derhal ödenmelidir. Akp kamuda iş ve meslek danışmanları üzerinden yeni bir gelenek yaratmaya çalışmaktadır. Yine işsizliğe çözüm olarak “her işsizin bir meslek danışmanı olacak” “iş bulmak artık çok kolay” gibi buram buram reklam kokan ifadelerle iş ve meslek danışmanlığı uygulaması başlatılmıştır. İŞKUR’da bu amaçla İş ve Meslek Danışmanlığı kadrosu oluşturularak dört bin civarında yeni personel istihdam edilmiştir. İşsizlere “kolayca” iş bulacakları iddia edilen iş ve meslek danışmanlarının kendilerinin bile sözleşmeli istihdam edilmesi, yani en genel anlamıyla iş güvencesinden yoksun olmaları, sistemin işsizlere iş bulmayı kolaylaştırma iddiasını daha baştan çürütmüştür. İş güvencesi olmayan performans uygulamaları ile gerçeklikten uzak hedeflerin altında ezilmeye çalışılan İMD’lere kamuoyunda müjde olarak verilen kadroya alınma sürecinin altında kadrolu çalışmanın karşılığı olarak mevcut gelirlerinin 1/3’ ünden vazgeçmelerini getiren sözleşmeler dayatılmıştır. Bugün İMD’lere dayatılan bu uygulama yarın kamuda emekçilere sıfır zam ve maaşların düşürülmesi mantığının önünü açan bir düzenleme olarak değerlendirilmelidir. Kamu emekçileri bir taraftan ekonomik hak gasplarıyla karşı kaşıya kalmakta, diğer taraftan kurumlarımızda atama ve yükselmelerde her türlü keyfiliğin, adam kayırmanın önünü açacak Kamu Kurumlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına dair Yönetmelikteki değişikliklerle iş barışını bozmaya, emekçileri işyerlerinde karşı karşıya getirmeye yönelik adımlar atılmaktadır.”
SAVAŞA DEĞİL EMEKÇİLERE BÜTÇE İSTİYORUZ!
“2014 yılı bütçe görüşmeleri sırasında insanca yaşam, güvenceli iş, güvenli gelecek taleplerimiz karşılanmalı” diye açıklamasında yer veren Aktaş, “vergide adalet, sağlanmalı bütçe kaynaklarının savaşa değil halk yararına kullanılacağı bir düzenleme hayata geçirilmelidir” dedi. Aktaş, açıklamasının devamında: “Türkiye İş Kurumu’nda yaşanan yeniden yapılanma süreci birçok kamu kurumunda olduğu gibi sancılı olarak devam etmektedir. Yeniden yapılanmayla birlikte iptal edilen kadrolar, siyasi kadrolaşma, yeni oluşturulan uzmanlık ve danışmanlık kadroları, güvencesiz çalışma, ücret adaletsizliği, iş tanımından kaynaklı sorunlar, geçici görevlendirmeler vb. birçok sorunun yaşandığı kurumda çalışma hayatı adeta bir kâbusa dönüşmüştür. İş Kurumu’nun vermiş olduğu hizmet bir bütündür, bu hizmeti veren çalışanlar arasında eski-yeni, uzman-danışman-memur v.b kadrolar üzerinden ayrımcılığı ve ücret adaletsizliğini körükleyen uygulamalardan derhal vazgeçilmeli bozulan iş barışı tekrar tanzim edilmelidir” diye konuştu.