Tarih: 21.12.2020 19:07

ARAS: "PİYANGO VE YILBAŞI KUTLAMALARI DİNİ AÇIDAN CAİZ DEĞİLDİR"

Facebook Twitter Linked-in

ARAS: "PİYANGO VE YILBAŞI KUTLAMALARI DİNİ AÇIDAN CAİZ DEĞİLDİR"

Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (DİYANET-SEN) Muş şube başkanı Ferzende Aras, yaklaşan yılbaşı öncesinde yapılacak olan davranışların Müslüman topluma yakışır şeklide olması gerektiğini söyledi.

 

Muş Diyanet Sen Şube Başkanı Ferzende Aras, içinde bulunduğumuz ayın Müslüman için değil ama Hristiyan cemaat için kutlama ayı olduğunu hatırlatarak, başka dinlerin alameti, sembolü olan günlere, o günü tazîm ve kutlama maksadıyla katılmanın onlara özenme çabası olduğunu söyleyen Aras, bu davranışların Müslümanlar için caiz olmadığını söyledi.

Aras Yapmış olduğu açıklamasında; "İslâm Dini yepyeni bir nizamla ortaya çıkmış, önceki dinlerin hükümlerini bütünüyle yürürlükten kaldırmıştır. Bu dinin gecesi de, gündüzü kadar aydınlıktır. Müslüman anasından tabi' olarak değil, metbu' olarak doğar. Yani o ilmiyle, irfanıyla, yüksek ahlâkiyle ve dindarlığı ile herkese örnek olur, herkes ona uymaya özenir. O ise kimselere özenmez. Çünkü dini ona yeterince malzeme sunmuş, ihtiyacını karşılamıştır. Tabii bu tabiiyet ve matbuiyet  ilim ve teknikte, sanatta değildir. Çünkü ilim ve teknik Müslümanın yitik malıdır, onu nerede, kimin yanında bulursa alır. O halde tabiiyet ve matbuiyet ahlâk, din, adalet ve hakseverliktedir.

Bu konuyu iyi kavrayabilmek için önce şu ayet ve hadisleri göz önüne getirmek gerekir:

"Iyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah`tan korkup sakının..." (Mâide, 5/2)

"Zulüm yapanlara en ufak bir meyil göstermeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah`tan başka velileriniz de yoktur, sonra yardım da göremezsiniz." (Hûd, 11/113)

"O (Allah) size Kitapta: 'Allah`ın ayetlerine küfredildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir başka söze geçip dalıncaya dek onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz.' diye indirdi. Doğrusu Allah münafıkların da, kâfirlerin de tümünü cehennemde toplayacaktır." (Nisâ, 4/140)

"İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ AY HRİSTİYAN CEMAAT İÇİN KUTLAMA AYIDIR"

Aras, İçinde bulunduğumuz ayın bizler için yani Müslümanlar için değil ama Hristiyan cemaat için kutlama ayı olduğunu bu ayda Müslümanın duruşu nasıl olması gerektiğine değinerek: “Noel Baba, Yılbaşı, Christmas bayramı gibi başka dinlerin alameti, sembolü olan günlere, o günü tazîm ve kutlama maksadıyla katılmak, aynı maksatla o günlerde tebrikleşmek ve hediyeleşmek, yine aynı maksatla hindi vb. almak, yemek, ziyafet çekmek, aynı maksatla bu tür kutlamalara katılmak, o günlerde bayram niyetiyle çocuklara elbise almak ve pişirdikleri yemekleri yemek caiz değildir.

Böyle zamanlara has hindi vb. şeyleri sırf gıdalaşmak için almak, ucuz postane hizmetinden yararlanmak için tebrikleşmek haram değilse de onlara benzeme, onların uygulamalarını yaygınlaştırma ve meşru gösterme anlamı taşıdığından tehlikeli ve mahzurludur. Müslümanların, hangi maksatla olursa olsun, o günlere mahsus bir şey yapmamaları gerekir.

Yılbaşı deyince ilk akla gelen piyango biletidir. İnsanlar bu bileti almak için İstanbul’daki kendilerince meşhur gördükleri bilet bayilerinin önlerine uzun kuyruklar oluşturup sanki o bilet gişesinden Çıkacak İkramiye Helal bir paraymış gibi  hem vakitlerini harcayıp; hem de kesin çıkacağı belli olmayan bilet için  izdihamlar oluşturmaktadır."

“ŞANS FAKTÖRÜNE DAYALI OLAN OYUNLAR KUMARDIR VE HARAMDIR”

Aras açıklamasının devamında şans faktörüne dayalı oyunların kumar olduğunu bu nedenle dinimizce haram olduğunu söylerek konuyla ilgili Diyanet işleri Başkanlığının yapmış olduğu açıklamayı tekrarlayarak şu ifadeleri kullandı; “Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, “Şans faktörüne dayalı olan piyango, toto, loto, iddia, müşterek bahis, ganyan gibi tertip ve oyunlar kumardır ve haramdır. Bu tür kumarların, geniş kitlelerin iştirak etmesi sebebi ile zararı daha da yaygın olmaktadır”

Bizim yılbaşı anlayışımız ne olmalıdır? Ölmeden önce hesaba çekilmek için ne yapmak gerekir?

Bazıları yılbaşını, 'vur patlasın çal oynasın' düşüncesizliğine dönüştürüyorlar, sanki ömürlerinden bir sene gitmemiş, aksine bir sene kazanmışlar gibi sevinç çığlıkları atarak işi sarhoşlaşmaya kadar götürüyorlar.

Herhalde kaybettikleri bir yılı düşünmemek için başvuruyorlar böylesine şuur ve muhakeme iptaline...

Harcanan vakti nakitten de kıymetli gören İslam büyükleri ise, böylesine bir şuur iptaline asla rıza göstermiyorlar, aksine kaybettiğimiz yılın sonunda tam bir nefis muhasebesine girmemizi, harcadığımız seneyi nasıl bir yaşantı içinde tükettiğimizin muhasebesini yapmayı ısrarla tavsiye ediyorlar. İsterseniz bir de onları dinleyelim de nasıl bir muhasebe ve muhakeme içinde olmamız gerekiyor, harcadığımız yılın sonunda görelim.

Hicri 334 senesinde Bağdat'ta vefat etmiş olan büyük mutasavvıf  İmam-ı Şibli Hazretleri, Bağdat halkına yaptığı her konuşmasına şu sözlerle başlıyordu:

Ömürlerinden bir seneyi daha tüketerek varacakları sona biraz daha yaklaşan ahiret yolcuları! Yaklaştığınız yerde hesaba çekilmeden önce burada kendinizi hesaba çekin!

Yılbaşı gecesinin mânası, sayılı ömür senelerinin birinin daha bitmesi, ölüm denen kesin âkıbete biraz daha yaklaşılması, gençlik günlerinin tükenip, ihtiyarlık demlerinin gelmesi,.. demektir. Nitekim her yılbaşında siyah saçlara biraz daha aklar düşüyor, akların sayısı da biraz daha çoğalıyor.

Öyle ise, böyle gecelerde daha çok sefalete, daha çok sefahete düşmek yerine; daha çok âhirete, daha fazla ebedî âleme meyilli olmak lâzımdır. Zira bu hızlı gidiş, - ister ikrar et, ister inkâr - kabire, öteki dünyaya doğrudur" ifadelerini kullandı




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —