BAŞKAN KALIR’DAN EMEK VE DAYANIŞMA VURGUSU
HAK-İŞ İl Temsilcisi Yaşar Kalır, 1 Mayıs’ta emekçilerin haklarını savunmak için meydanlardan seslendi: “İnsana yakışır bir çalışma hayatı için buradayız!”
HAK-İŞ Konfederasyonu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Türkiye genelinde olduğu gibi yerel düzeyde de güçlü bir ses verdi.
Yazılı bir açıklama yapan Hak-İş İl Temsilcisi Yaşar Kalır, emeğin ve alın terinin kutsallığını vurgulayarak, adil, güvenceli ve onurlu bir çalışma hayatı için mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti. Kalır, 81 ilde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde alanlarda olduklarını ifade ederek, “Bugün alın terimizin, emeğimizin, birlik ve dayanışmamızın günüdür. 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günümüz kutlu olsun” dedi.
HAK-İŞ’in 1 Mayıs Haftası kapsamında; 22 Nisan’da Kocaeli, 24 Nisan’da Van, 25 Nisan’da Aydın, 28 Nisan’da Konya ve 29 Nisan’da Gaziantep’te gerçekleştirdiği bölgesel basın toplantılarında örgütlenme, kayıt dışılıkla mücadele, vergi adaleti, emeklilik sistemi, iş mevzuatındaki sorunlar gibi birçok konuyu kamuoyunun gündemine taşıdıklarını hatırlatan Kalır, Türkiye genelinde 81 il teşkilatının da katılımıyla güçlü bir birlik mesajı verdiklerini söyledi.
Van ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyelerinde işten çıkarılan ve aylardır direnişte olan işçilerin, Altındağ Belediyesi, Lezita ve Yolbulan’daki grevdeki emekçilerin yanında olduklarını belirten Kalır, “Sendikal hak ve özgürlüklere yönelik tüm müdahaleleri kınıyoruz. İşten çıkarılan emekçilerin işlerine iade edilmesi için kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, terörsüz bir gelecek için kararlı adımlarla ilerlemektedir”
Kalır, “Ülkemiz, terörden arındırılmış bir Türkiye hedefi doğrultusunda yeni ve kararlı bir sürece girmiştir. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, terörün her türlüsünü reddeden ve milli birlik-beraberliği esas alan bu sürece güçlü desteğimizi ifade ediyoruz” dedi.
“Vergide adalet, gelirde paylaşım”
Emekçilerin milli gelirden daha fazla pay alması gerektiğini belirten Kalır, ücretlerin enflasyona karşı korunması, asgari ücret tespit komisyonunun yapısının demokratik hale getirilmesi ve asgari ücretin toplu sözleşme düzenini bozmayacak şekilde düzenlenmesi taleplerini dile getirdi. Kalır, vergide aile yükümlülüklerinin gözetilmesi, düşük gelirli çalışanların vergi yükünün azaltılması gerektiğine vurgu yaptı.
Kalır açıklamasını şöyle sürdürdü, “Tüm emekçilerin ücretlerinin enflasyona karşı korunmasını talep ediyoruz. Emekçilerin ve emeklilerin milli gelirden aldığı payın artırılmasını istiyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anlayış ile yeniden düzenlenmelidir. HAK-İŞ olarak, toplu sözleşme düzenini bozmayacak, güçlendirecek bir asgari ücret düzenlemesini talep ediyoruz. Çalışamayan veya geliri yetersiz vatandaşlarımıza bireyi esas alan düzenli asgari gelir yardımı sistemi kurulmasını talep ediyoruz. İşsizlik sigortası ödeneği tüm çalışanların çalışmaları ile orantılı olarak faydalanabileceği bir modele dönüştürülmelidir. HAK-İŞ olarak, vergilendirmede aile yükümlülüklerinin dikkate alınmasını, vergi matrahı ile vergi oranlarının söz konusu yükümlülüklere uygun olarak belirlenmesini talep ediyoruz. Kriz dönemlerinde tüm ücretliler üzerinden alınan vergi oranı yüzde 10 olarak sınırlandırılmasını istiyoruz. Ücretlerdeki vergi yükünün azaltılmasını ve az kazanandan az çok kazanandan çok anlayışıyla vergi alınmasını talep ediyoruz”
“Sendikal güvenceler güçlendirilmeli”
Sendikal örgütlenmenin teşvik edilmesi, toplu iş sözleşmesi yetki süreçlerinin hızlandırılması, işe iade davalarında sendika temsilciliği güvencesi gibi yasal güvencelerin sağlanması gerektiğini ifade eden Kalır, işten çıkarılan işçilerin haklarının pazarlıksız şekilde ödenmesi gerektiğini söyledi. Arabuluculuk uygulamasının mevcut haliyle adaletsizlik yarattığını belirterek, daha eşitlikçi bir çözüm sistemi çağrısı yaparak, “HAK-İŞ olarak, hukuka ve ahlaka ayrılığı açık olan arabuluculuk müessesinin hukukumuzda mevcut eşitsizlikleri daha da artırması nedeniyle bir an önce ortadan kaldırılmasını, uyuşmazlıkların hızlı ve etkin çözüme kavuşturulmasını sağlayacak bir sistem kurulmasını talep ediyoruz. HAK-İŞ olarak, tüm çalışanların kıdem tazminatına erişimini sağlayacak, adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir modelin oluşturulmasını talep ediyoruz. Her emekçi sosyal güvenceye kavuşmalı, hiçbir işçi güvencesiz çalıştırılmamalıdır. Kayıt dışı çalışmanın son bulduğu, herkesin emeğinin karşılığını alabildiği bir Türkiye mümkündür” ifadelerine yer verdi.
“Kayıt dışı çalışma ve çocuk işçiliğiyle mücadele”
Kalır, kayıt dışı istihdamla daha etkin mücadele edilmesi, çocuk işçiliğinin önlenmesi, kadınlar, gençler ve engellilerin istihdama katılımının desteklenmesi gerektiğini dile getirdi. Ayrıca dijital dönüşüm, iklim krizi ve göç gibi yeni dönem sorunlarına karşı adil geçiş politikalarının geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.
“Emekliler ve kamu işçileri için adalet”
Emekli aylıklarının, ödenen primlerle orantılı olması ve en az asgari ücret seviyesine yükseltilmesi gerektiğini belirten Kalır, sosyal destek mekanizmalarının emeklilerin yaşam koşullarını iyileştirecek şekilde düzenlenmesini istedi. 696 sayılı KHK ile sağlanan kadro düzenlemesinin tarihi bir başarı olduğunu vurgulayan Kalır, bu sürecin eksiklerinin de giderilmesi gerektiğini ifade etti. Kalır, kadro dışı kalan işçilere de hak tanınması, tayin ve becayiş hakkının verilmesi gibi talepleri gündeme getirdi.
“İnsanlık onuru için küresel dayanışma”
Filistin ve Doğu Türkistan başta olmak üzere, zulüm altındaki halkların yanında olduklarını belirten Kalır, “Siyonist İsrail rejiminin Filistin halkına yönelik saldırıları yalnızca bölge barışını değil, tüm insanlığın vicdanını hedef almaktadır. HAK-İŞ, tüm mazlum coğrafyaların sesi olmaya devam edecektir” dedi.
“İşyerlerinde şiddete karşı sıfır tolerans”
İş kazalarının ve meslek hastalıklarının yaşanmadığı bir çalışma hayatı istediklerini ifade eden Kalır, psikolojik ve ekonomik şiddetin önlenmesi için HAK-İŞ tarafından geliştirilen “İşyerlerinde Şiddete Sıfır Tolerans Belgesi”nin hayata geçirilmesini, ILO’nun 190 Sayılı Sözleşmesi’nin onaylanmasını isteyerek, sosyal diyalog mekanizmalarının etkin şekilde işletilmesi gerektiğine dikkat çekti.
“Örgütlü mücadele güvenceli gelecek demektir”
Kalır, konuşmasının sonunda tüm emekçileri HAK-İŞ çatısı altında örgütlü mücadeleye katılmaya çağırarak, “Emeğin onuru örgütlü mücadelede, işçinin güvencesi HAK-İŞ’in yolundadır” dedi.
Kalır, “Yaşasın emeğin ve emekçinin birliği, yaşasın HAK-İŞ, yaşasın küresel emek mücadelesi, yaşasın özgür Filistin, yaşasın 1 Mayıs!” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.