Tarih: 11.05.2022 19:13

BİRİNCİSİ BEĞENİ ALAN SERGİNİN İKİNCİSİ AÇILDI

Facebook Twitter Linked-in

BİRİNCİSİ BEĞENİ ALAN SERGİNİN İKİNCİSİ AÇILDI

Muşlu sanatçıların fotoğraflarının da yer aldığı ‘Doğu ve Batı Sentezi: Kadın ve Emek’ adlı fotoğraf sergisi ikinci defa sanatseverlerle buluştu.

 

Geçtiğimiz Mart ayında küratörlüğünü Muşlu hemşerimiz Filiz Özgen Özdemir Şimşek’in yaptığı ve Muşlu fotoğraf sanatçılarının da eserlerinin yer aldığı ‘Doğu ve Batı Sentezi: Kadın ve Emek’ adlı fotoğraf sergisi Ankara Sanayi Odası’nda düzenlenmişti. Büyük beğeni toplayan serginin ikincisi bu defa Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyinde açıldı. 12 Mayıs tarihine kadar açık olacak olan serginin küratörlüğünü ilk sergide olduğu gibi yine Muşlu hemşerimiz Filiz Özgen Özdemir Şimşek yapıyor. Sergide ayrıca Muşlu 3 fotoğraf sanatçısının fotoğrafları da yer alıyor.

Muş Telli Turna Doğa Derneği ve Ankara Kent Konseyi Engelli Meclisi işbirliğiyle Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyinde açılan serginin açılışına Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Ankara İl Kültür Müdür Ali Ayvazoğlu, Ankara Kent Konseyi Engelli Meclisi Başkanı Ersan Petekkaya, davetliler ve çok sayıda sanatsever katıldı.

Doğu’daki kadının yaşamını Batı’ya, Batı’daki kadının yaşamını ise Doğu’ya anlatmak amacıyla açılan sergide Türkiye’nin çeşitli illerinden 19 fotoğraf sanatçısının toplam 32 eseri yer alıyor. Sergide Muşlu fotoğraf sanatçıları Mehmet Can Alkaş, Rıdvan Çelik ve Muzaffer Göç’ünde fotoğrafları sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

“İLK SERGİMİZ BÜYÜK BEĞENİ TOPLADI”

Düzenledikleri ilk serginin yoğun ilgi görmesinden dolayı serginin ikincisini de açarak sanatseverlerin beğenisine sunduklarını dile getiren sergisinin küratörü Muşlu hemşerimiz Filiz Özgen Özdemir Şimşek, sergi ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “İlk düzenlediğimiz sergimiz büyük beğeni aldı. Bu nedenle sergimizi ikinci defa fotoğraf severlerin beğenisine sunmak istedik. İlk sergimizin sona ermesinin ardından aldığımız olumlu dönüşler bize aynı konsepte ikinci bir sergi açma ihtiyacı doğurdu. Bizde hemen harekete geçerek ikinci sergimiz için çalışmalara başladık. Bu konuda bizlere destek olan başta fotoğraf sanatçılarımıza olmak üzere Muş Telli Turna Doğa Derneği ve Ankara Kent Konseyi Engelli Meclisine teşekkür ediyorum. Açılışını yaptığımız ikinci sergimizde ilk sergimizden farklı olarak sadece fotoğraflara yer verdik. İlk sergimizde fotoğraf haricinde ayrıca bir birinden değerli sanatçılarımızın resimler yer almıştı. Bu sergimizde ise sadece fotoğraf yer alıyor. Bu sergimizde de bir önceki sergimizde olduğu gibi tarihsel ve sosyal açıdan unutulmaya yüz tutmuş unsurları hatırlatmaya çalışıyoruz. Sergimizde Doğu’daki ve Batı’daki emekçi kadınların birbirlerinin yaşamlarını görmelerini amaçlıyoruz. Emekçi kadınlar mutlular mı mutsuzlar mı bunu görmek istiyoruz. Mesela kimi fotoğraflara yansıyan mutsuz kadın imajı, kadının mecbur olduğu için çalıştığını gösteriyor. Yok olmaya yüz tutmuş unsurların sergilerini yapmaya çalışıyoruz. Tarihsel ve sosyal açıdan kadın emeği unutuluyor bazen. Çalışmalarımızın tamamı bununla ilgili. İkinci sergimizde Türkiye’nin çeşitli illerinde 19 fotoğraf sanatçısının toplam 32 eseri yer alıyor.” Dedi.

DOĞU VE BATI KADINI ANLATILIYOR

Filiz Özgen Özdemir Şimşek, açıklamasının devamında kadını şu sözlerle anlattı: “Fotoğraf ile kadın emeğini izleyici ile buluşturmak. Doğuda erkek egemen toplum yapısında kadının bastırılmış duyguları acısını ve sevincini. İçinde yaşayandır kadın. Yine de her şeye rağmen emeği ile üretkendir.

Batıda hayaller gerçekleştirmek için kurulur, doğuda gerçeklerden kaçmak için." Coğrafya tam da bu yüzden kaderdir.

Kadının toplumdaki yeri, her coğrafyaya göre değişir. Aslında kadın, topraktan aldığı ürünü kendi coğrafyasına göre şekillendirir sunar hayata, Batı kadının metropoldeki hayatı; Kalabalık, sürekli koşturma halinde olan batı kadının emeği; Sabah erken mesai hali akşam geç biten mesai ve sürekli koşturma halinde olması. İşten çıkış koşturma halinde eve yetişme, aile çocuk bunlar içinde batı kadının emeğinin zorluğu. İmkanları çok fazla var, fakat imkanlar içinde imkansızlığı.

Doğu kadının, çalışma hayatı özelliklede kırsalda, köyde çalışan kadının imkansızlıkları olması halinde yine de mutludur bir telaşı yoktur doğu kadının, Batı kadınına göre daha özgür olduğunu görüyoruz. Tandır evinde, ekmek yaparken, aşını kaynatması gibi . Bir telaş hali yok, yine de tarlada, evinde, bahçesinde bostanında aslında çok mutlu batı kadınına göre.

Kadının yeri bu toplumda çok önemlidir. Tarihe bakıldığında bunları görmek mümkündür, dünya tarihinde kadın, direnişçi, emekçi kadın, Kadındır yapamaz, kadınsın sen otur tabularını yıkmıştır.

Türkiye'de kadın olmak zordur. Ama Doğu'da kadın olmak zorluğun da ötesinde akılları zorlar" şeklinde anlattı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —