Tarih: 04.04.2022 17:08

CHP'Lİ KADINLAR SEÇME VE SEÇİLME HAKKI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA YAPTI

Facebook Twitter Linked-in

CHP'Lİ KADINLAR SEÇME VE SEÇİLME HAKKI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA YAPTI

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muş İl Kadın Kolları, 3 Nisan 1930’da belediye seçimlerinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan Belediye Kanunu’nun kabul edilişinin 92’inci yılında bir basın açıklaması yaptı.

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muş Kadın Kolları kadınların yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını kazandığı Belediye Kanunu’nun 92. yıl dönümü dolayısıyla parti binasında bir basın açıklaması yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muş Kadın Kolları Başkanı Gülbeyaz Bingöl’ün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Türkiye'de kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanmasının ilk adımı 3 Nisan 1930 tarihinde atılmıştır. 92 yıl önce bugün, Belediye Kanunu’nu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmiş ve kadınlar yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını elde etmiştir. Bir kez daha ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve eşitlik mücadelesine omuz verenleri saygıyla ve minnetle anıyoruz. Cumhuriyet, aslında bir kadın devrimidir. Kadın ve Cumhuriyet birbirini tamamlayan bir bütündür. Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kadın erkek bir arada kurduğumuzu vurgulamış ve şöyle demiştir: “Dünyada hiçbir milletin kadını ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar gayret gösterdim diyemez.” Partimizin ilk kadın üyesi ve Atatürk’ün manevi kızı olan Afet İnan, örnek bir siyasi profil olmuştur. Çok iyi bir eğitim almış ve yaptığı konuşmalarda, kadının seçme ve seçilme hakkını savunmuştur. Milli hakimiyetin, cinsiyet farkı gözetmeksizin tüm millete ait olduğunu vurgulamıştır. Milli egemenlik bir bütündür ve sadece toplumun bir kesimini oluşturan erkekler için değil herkes için vardır. Tarihin akışının değişmesinde önemli bir görev üstlenen Afet İnan, kadınların erkeklerin yaptığı bütün işleri yaptığını, savaşlarda, meydan muharebelerinde erkeklerle birlikte mücadele ettiğini anlatmıştır. Kadının seçme ve seçilme hakkını kazanmasının, demokrasinin gerekliliği olduğunu güçlü bir şekilde ifade etmiştir” dedi.

CHP Kadın Kolları Başkanı Bingöl, açıklamasının devamında; “Bu tablonun nedeni; kadınların yetersizliği veya siyasette yer almak istememesi değildir. Kadınların eşit temsil hakkına erişmesi için, öncelikle ülkeyi yönetenlerin zihniyeti değişmelidir. “Evet şöyle sembolik de olsa bayan milletvekillerimizden hiç olmazsa iki tanesini alalım” diyen anlayıştan, eşitlik beklenemez. Tüm kararların bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştığı şahsım hükümeti, demokratik bir politika üretemez. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenlerin “Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye” sloganına inanmamız istenemez. Kadın erkek eşitliğine inanmayanlardan, kadını özgürleştiren ve hayatın her alanında güçlendiren politikalar beklenemez. Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak; hepimizi özgürleştiren laiklik ilkesine sımsıkı sarılıyoruz. Eşitlik mücadelesini kadın-erkek bir arada veriyoruz. Bu eşitsiz sistemi değiştirmek için Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk imzacısı olduğu ve kadınların siyasette eşit temsil edileceği kanun teklifimizi Meclis’e sunduk. Bu teklifle hem genel hem de yerel seçimlerde fermuar sistemiyle yüzde 50-50 temsili yasal güvence altına almak istedik. Bilindiği gibi; teklifimiz AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Ama sanmasınlar ki pes ettik. Eşitlik mücadelemizden asla ödün vermeyeceğiz. AKP iktidarlarında, kadınların payına yoksulluk, yoksunluk, şiddet ve ölüm düşüyor. Bu tespitimizi veriler de doğruluyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün 2019 yılı verilerine göre; Türkiye kadına yönelik şiddette 1. Sırada yer alıyor. Ülkemizde, her 10 kadından 4’ü hayatında en az bir kez erkek şiddetine maruz kalıyor. Bu düzeni değiştirmenin tek yolu eşitlikçi politikalardan geçiyor. Bizler, kadınların eşit temsil edildiği demokratik, laik bir Türkiye’yi yeniden inşa etmeye kararlıyız. Halkın gasp edilmiş egemenlik hakkını tekrar halka iade edeceğiz. Bunun için de yol haritamız hazır. Altı liderin imzaladığı “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” mutabakatında da belirttiğimiz gibi bütüncül politikalar üreterek, çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi tesis edeceğiz. Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, düşüncelerin özgürce ifade edildiği, din ve vicdan özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, kadın haklarının, çocuk haklarının, çevre haklarının tam anlamıyla güvence altına alındığı özgürlükçü bir sistem inşa edeceğiz. İlkokul birinci sınıftan itibaren eğitim müfredatına insan hakları ve kadın-erkek eşitliği dersleri koyacağız. Kız çocuklarının eğitim hakkını güvence altına alacak ve bu hakka erişimin önündeki tüm engelleri tek tek kaldıracağız. Eşitliği de özgürlüğü de ilk seçimlerden sonra bu topraklarda hâkim kılacağız” ifadelerini kullandı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —