DOĞA YÜRÜYÜŞÜNDE BİLİM VE TARİH BULUŞTU
Muş Alparslan Üniversitesi öncülüğünde düzenlenen etkinlikte doğa, iktisat ve iletişim temaları doğayla iç içe bir yürüyüşle ele alındı. Katılımcılar hem Arak Manastırı’nı tanıdı hem de çevre bilincine dikkat çekti.
Muş Alparslan Üniversitesi tarafından düzenlenen “İktisat Bağlamında Doğa ve İnsan İletişimi” temalı Bilim Kafe etkinliği gerçekleştirildi. Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu, İletişim Fakültesi ve Bilim İletişim Ofisi Koordinatörlüğünde yapılan etkinlikte doğa yürüyüşü de gerçekleştirildi. Etkinliğe MAUN öğretim elemanları, öğrenciler ve çeşitli meslek gruplarından katılımcılar ilgi gösterdi.
Yürüyüş, merkeze bağlı Kepenek Köyü’nden başlayarak, Kutsal Havariler Manastırı’na (Arak Manastırı) kadar uzanan yaklaşık 10 kilometrelik parkurda yapıldı. Gidiş-dönüş olmak üzere toplamda 3 saat süren yürüyüş boyunca hem tarihi hem de doğayla iç içe bir deneyim yaşandı.
Etkinlik kapsamında ilk olarak Öğr. Gör. Dr. Nevzat Erdoğan katılımcılara Arak Kilisesi’nin tarihçesi, mimarisi ve bölgedeki fonksiyonları hakkında bilgi verdi. Orta Çağ’a ait olan yapının başlangıçta manastır, sonrasında ise kilise olarak hizmet verdiğini ifade eden Erdoğan, yapının eğitim alanları, kütüphane, yatakhane ve yemekhane gibi bölümlerden oluşan kompleks bir yapı olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, yapının mezarlık alanında Ermeni tarihçi Horenli Musa’nın mezarının da bulunduğunu belirtti.
İkinci konuşmayı yapan Öğr. Gör. Gökhan Asya ise, “İktisadi Öğretiler Bakımından Doğa” başlıklı sunumunda doğadaki iktisadi kavramlara dikkat çekti. Tasarruf, verimlilik, uzmanlaşma ve emek-değer gibi kavramların doğada nasıl karşılık bulduğunu anlatan Asya, doğadaki düzenin insan hayatına aktarılmasının önemine değindi. Doğayla güçlü bir iletişim kurulmadan bu öğretilerin tam olarak anlaşılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Asya, sürdürülebilir bir gelecek için doğal kaynakların korunmasında bireylere büyük sorumluluk düştüğünü belirtti.
Son olarak Dr. Öğr. Üyesi Metin Karaburun da, “İletişim Bağlamında Doğa ve İnsan İlişkisi” konulu konuşmasında doğa ile insan arasındaki iletişimin hayati önemine değindi. Karaburun, iletişimin artık yalnızca insanlar arası bir beceri olmadığını, insan ile doğa arasında da kurulması gereken bir bağ olduğunu belirtti. Doğanın insanın ilk evi olduğunu vurgulayan Karaburun, doğaya saygının özünde insanın kendisine saygısı anlamına geldiğini ifade etti.
Etkinlik sonunda katılımcılar çevre bilincine dikkat çekmek amacıyla yürüyüş güzergâhında bulunan çöpleri toplayarak çevre temizliği yaptı.
