“DOĞANIN YAĞMA VE TALANI’NA DERHAL SON VERİLMELİDİR”

Meşe Erozyonla Mücadele Doğayı Koruma ve Ağaçlandırma Derneği Başkanı İhsan Aytemiş, “Coğrafyamızdaki yaşamı sürdürülemez kılacak olan, doğanın yağma ve talanına derhal son verilmelidir”

GÜNCEL 5.06.2024 16:33:00
“DOĞANIN YAĞMA VE TALANI’NA DERHAL SON VERİLMELİDİR”

“DOĞANIN YAĞMA VE TALANI’NA DERHAL SON VERİLMELİDİR”

Meşe Erozyonla Mücadele Doğayı Koruma ve Ağaçlandırma Derneği Başkanı İhsan Aytemiş, “Coğrafyamızdaki yaşamı sürdürülemez kılacak olan, doğanın yağma ve talanına derhal son verilmelidir”

 

Türkiye Çevre Platformu ve Bileşeni olan Meşe Erozyonla Mücadele Doğayı Koruma ve Ağaçlandırma Derneği Başkanı İhsan Aytemiş, 5 Haziran Dünya Çevre Günü münasebetiyle bir açıklama yaptı.

Dünya Çevre Günü’nün, İsveç’in Stockholm kentinde 1972 yılında düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansından bu yana, her yıl 5 Haziran tarihinde, çevrenin korunması konusunda dünya çapında farkındalık yaratılması ve eylemde bulunulması amacıyla kutlandığını hatırlatan Başkan İhsan Aytemiş, “2024 yılında 5 Haziran Dünya Çevre Gününü; bir yandan İliç altın madeninin riskli sonuçları ile ülke topraklarımızda onlarca İliç örneğinin yaşanması tehdidi ile sokak hayvanlarının katliamı gibi akıl dışı gelişmeler altında, sorunlarımız ve kaygılarımızın dünden çok daha artmış olduğu bir ortamda karşılıyoruz” dedi.

“Kriz küresel, çözüm de küreseldir”

Krizin küresel olduğunu, dolayısıyla çözümün de küresel olması gerektiğinin altını çizen Aytemiş şu ifadeleri kullandı, “Çünkü krizin temel nedeni küresel ölçekte iklim değişikliği ve buna yol açan doğanın tahribatıdır. Elbette daha da önemlisi bu krizin asıl nedeni, kapitalizmin doymak bilmez sömürü ve talan iştahı, doğal değerleri sınırsızca yağma etme ve Ülke kaynakları ağırlıklı olarak geri dönülmez, artı değer yaratmayacak üretim odaklı olmaktan uzak biçim ve nitelikte harcamalarla tüketilmektedir. Ve kriz ekonomik krizi de kapsayarak toplumsal bir krize dönüşerek, derinleşmektedir. Bilim insanları uyarıyor. Bu sürece dur denilemez ise, ülkenin dört bir yanında sürdürülen, ihaleleri yapılmış, yapılması planlanan maden aramaları, siyanürle altın çıkarma ve ayrıştırma çalışmalarının sonucunda onlarca İliç faciası örneği ile karşı karşıya kalınması kaçınılmaz olacaktır. On binlerce yurttaşın 28820 ıslak imzaları ile TBMM Başkanlığına sunduğu “EKOKIRIM YASA TASLAĞI” hızla gündeme alınmalıdır. Ormanlarımız, tarım alanlarımız, su kaynaklarımız, kıyılarımız yağma ve talan edilmektedir.”

“Yeşeren umutlarımızı, köktenci değişimlere, yaşama dönüştürelim”

Çevre için çağrıda bulunan Aytemiş şu ifadeleri kullandı, “Türkiye Çevre Platformu, Meşe Derneği Erozyonla Mücadele Doğayı Koruma ve Ağaçlandırma Derneği olarak çağrımız ; ekoloji mücadelesini ısrarla sürdüren tüm çevre dostlarının, doğayla barışık yaşam savunucularının taleplerinin, halkın yükselen çığlıklarının mutlaka dikkate alınması konusunda ülkeyi yöneten iradeyi bir kez daha ısrarla uyarıyor, krizin aşılması ve böylesi krizlerle tekrar karşı karşıya kalınmaması için küresel ölçekte yapılması öngörülen çalışmalara katılmaya, katkı sunmaya, destek vermeye hazır olduğunu beyan ediyor ve bu çalışmalara paralel olarak ülkemizin gereksinimi olan planlamaları acilen yapmaya çağırıyoruz. Ülke çapında süren yağma ve talan ile doğa katliamının durdurulmasını, yaşama dair riskleri artıran politikalardan derhal vazgeçilmesini talep ediyor, Ve çözüm odaklı önerilerini ülkeyi yöneten iradeye hiçbir bilimsel değerlendirme içermeyen, doğa katliamına dönüşmüş, dönüşecek olan; Akkuyu’da inşası süren Nükleer santral durdurulmalıdır. Siyanürle altın ayrıştırma ve çıkarma, buna benzer maden çıkarma çalışmaları derhal durdurulmalı ve ruhsatlar iptal edilmelidir. Kıyıların, tarım alanlarının, su kaynaklarımızın yağma ve talanına son verilmelidir. Sokak hayvanları İnsan ve tüm diğer canlılar gibi doğanın bir parçasıdır. Topluca yok edilmesi asla düşünülemez, tartışılamaz. Böylesi bir katliama yol açacak olan bu yasa tasarısı meclisten derhal geri çekilmelidir. Büyük ova statüsündeki ovalamada, tarımsal arazilerde köy yerleşim alanları dışında yapılaşmaya izin verilmemelidir, doğa ile barışık bir yaşamın inşasını şiar edinen Türkiye Çevre Platformu ve Bileşeni Meşe Erozyonla Mücadele Doğayı Koruma ve Ağaçlandırma Derneği 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde varoluş gerekçelerimiz olan bu taleplerin sahibi ve doğal değerlerin ve yaşanabilir bir çevrenin yok edildiği bir evrende yaşamın sürdürülebilir olmaktan çıkması kaçınılmazdır. 2024 yılı doğa ile barışık yaşamın dönüm noktası olabilir, olmalıdır. Haydi hep birlikte Yeşeren Umutlarımızı, köktenci değişimlere, yaşama dönüştürelim.”