DÖLEK: MUŞ DEPREME HAZIR MI?
1. Derece deprem bölgesinde yer alan Muş’ta yapılaşmaya değinen Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN) Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi İskender Dölek, Muş’un sağlam zeminde yapılaşması ve kentsel dönüşümün teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.
Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN) Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi İskender Dölek, Muş’un deprem tehlikesi altında olduğuna dikkat çekerek özellikle yapılaşma konusuna dikkat çekti. Doğru zemin doğru bina gerçeği unutulmadan hızlı çözümler üretilmesi gerektiğini belirten Dölek, Muş’ta sağlam zeminde kentsel dönüşümün teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.
Dölek, konu ile ilgili olarak yapmış olduğu açıklamada Muş’tan 500 kilometre uzakta meydana gelen 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ivme değerleri verilerine göre 4-5 şiddetinde hissedildiğine dikkat çekerek: “6 Şubat Kahramanmaraş Merkezi depremler üzerinden yaklaşık 6 ay geçmiş olmasına rağmen adeta hiçbir şey olmamış gibi deprem gerçeğini unutmuş bir şekilde yaşamımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Depremin ilk anlarında gösterdiğiniz hassasiyet gittikçe azalmakta toplumda çok az kimse ilk günkü hassasiyetlerini korumaktadır.
Depremin ilk günlerinde saha da gördüğümüz birçok sivil toplum kuruluşu artık sahada yok. Yaptığımız yardımların sayısı azalmakta birkaç Sivil Toplum Kuruluşu dışında bütün yük devlet kurumlarının omuzlarına yüklenmekte.
Ama böyle bir olayın etkilerinin ortadan kaldırılabilmesi için çok sayıda kurumun bir arada organize bir şekilde çalışması gerekir.
Her depremde olduğu gibi bu depremlerde de depremi fırsata çevirmeye çalışan birçok insana ve birçok olaya şahit oluyoruz. Afetler gerçekten fırsata dönüştürülür ancak bu şekilde değil. Afetlerden çıkarılan sonuçlar daha güvenli yaşam alanları oluşturularak bir fırsata çevrilir.
Muş ili eski deprem tehlike haritasına göre %98'i 1. derecede deprem bölgesi içerisinde yer alıyor idi. Bunun anlamı Muş ilinde her an 6'dan büyük bir depremin olabileceği gerçeği idi. Deprem tehlike haritası yenilendi. Ancak bu deprem tehlike haritası 6 Şubat Kahramanmaraş Merkezi depremlerden sonra bize bir şeyi daha gösterdi: Deprem tehlike haritası ortalama ivme değerlerine göre hazırlanmıştı. 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde açığa çıkan enerji ve ulaşılan ivme değerleri bu ortalamaların çok üzerindeydi. 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri Muş ilinden 500 kilometre uzakta gerçekleşmiş olmasına rağmen bu ivme değerleri Muş ilinde Amerikan jeoloji kurumunun verilerine göre 4-5 şiddet şiddetinde hissedildi.” Dedi.
“DOĞRU ZEMİN DOĞRU BİNA GERÇEĞİ HATIRLANDIĞINDA MUŞ İLİNDE BU DURUMUN GÖZ ARDI EDİLDİĞİ AÇIKTIR”
Dölek açıklamasının devamında ise Muş ilinin güneyinde yer alan Kavakbaşı fay hattının 7'den büyük deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu dile getirerek: “Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Van Yüzüncü Yıl, Bitlis Eren Üniversitesinden Akademisyenlerin katılımları ile yapılan 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrası ve Muş ili ve çevresinde oluşan fay hatlarındaki gerilmeye yönelik çalışma Muş'ta belli bölgelerde fay hatlarında strese gerilmeye neden olduğu yönünde bazı bulguları desteklemektedir. Bölgeyi ilgilendiren diğer çalışmalarla birlikte değerlendirildiğinde Muş ilinin güneyinde yer alan Kavakbaşı fay hattının 7'den büyük deprem üretme potansiyeline sahip olduğu göz önüne alındığında Muş ilinde doğru zeminde doğru yapılaşma gerçeği unutulmadan hareket edilmesinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmaktadır.
İlin tarihine bakıldığında yüzyıl öncesine kadar bugün yapılaşmanın yoğun olduğu bölgelerin genelde boş bırakıldığı yerleşmelerin daha çok bugün Kale Mahallesi olarak bilinen yerin kuzeyinde yoğunlaştığı görülür.
Bugün şehir merkezinin sel ve yağmur suları tarafından biriktirilen birikinti konisi üzerinde geliştiği ve yapılaşmanın ovaya doğru kaydığı net bir şekilde görülmektedir. Doğru zemin doğru bina gerçeği hatırlandığında Muş ilinde bu durumun göz ardı edildiği açıktır.
Bazen insan hırsı aklının önüne geçebilmektedir. 6 Şubat Kahramanmaraş Merkezi depremlerde trajik birçok hikâye yaşandı ve anlatıldı. Kira pazarlığı yapan ev sahibi ile kiracısını deprem sonrası aynı ateşin başında ısınmaya çalıştıkları bu trajik hikâyelerden sadece biridir. Şehir olarak hırslarımızın aklımızın önüne geçmesini kontrol etmek zorundayız.” İfadelerine yer verdi.
“MUŞ İLİ İÇİN KISA VADEDE DOĞRU ZEMİN VE DOĞRU BİNA İLKESİ UNUTULMADAN ZEMİN ETÜTLERİ YAPILMALI”
Dölek, açıklamasının devamında, Muş’un Kuzeydoğusunda yer alan Varto ve Doğu Anadolu fay hatlarına yönelik alanların deprem potansiyellerine değinerek: “Muş ili için deprem tehlikesi değerlendirilirken çevrede yaşanacak depremlerin de dikkate alınması doğru zemin doğru bina gerçeği unutulmadan hızlı çözümler üretilmesi gerekmektedir. Çoğu insan burada bir şey olmaz ya da bana bir şey olmaz düşüncesindedir. Hatay'da, Maraş'ta, Adıyaman'da, Antep'te, Kilis'te, Dörtyol'da Nurdağı'nda yaşayan vatandaşlarımız da aynen böyle düşünüyordu. Gemisini Kurtaran Kaptan Misali sadece kendimizi mi düşüneceğiz. Yapmadıklarımızın bedelini çocuklarımıza ve bizden sonra gelen nesillere mi ödeteceğiz.
Muş ilinin güneyinde yerlan yaklaşık 70 km uzunluğunda ki Kavakbaşı fayı çok bugüne kadar detaylı bir şekilde çalışılmamış. Yaklaşık bir yıldan beri bu fay hattı üzerinde uzaktan algılama yöntemleri ile İzmirden bir ekiple çalışmalar yürütmekteyiz. Muş Alparslan Üniversitesi Afet Yönetim ve Uygulama Merkezi olarak bu fay ve fay’ın segmentlerine yönelik detaylı haritalama çalışmaları yürütmekteyiz. Bizler bilim insanı hassasiyeti ile çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Özellikle Kavakbaşı fayı üzerinde yapılacak çalışmalara destek beklemekteyiz. Bu fay hattı üzerinde trençler açarak paleosismolojik çalışmaların yapılması gerekmektedir.
İlin Kuzeydoğusunda yer alan Varto ve Doğu Anadolu fay hatlarına yönelik alanların deprem potansiyelleri bilinmekte. 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinden sonra Varto ve Bingöl çevresinde gerilimin arttığı bilimsel olarak da tespit edilebilmekte. Varto ve Bingöl illerinin Muş iline olan uzaklıkları herkesin malumu. Buralarda yaşanacak bir depremin Muş ilinde etkili olabileceği unutulmuş durumda. Maraş da Muş ilinden çok uzaktı.
Muş ili için kısa vadede doğru zemin ve doğru bina ilkesi unutulmadan zemin etütleri yapılmalı. Mikro bölgeleme çalışmalarına geçilmeli. İlin ve potansiyel yerleşim alanlarının jeofizik etütleri tamamlanmalı. İlin 100 -500 yıllık gelişim potansiyeli değerlendirilerek ilin büyüme yönelimi tespit edilmeli. Bina envanteri çıkarılmalı. Ovaya doğru yapılaşmanın önüne geçilmeli. Dere yatakları hem deprem hemde küresel ısınma gerçeği ile artan sel ve taşkın olaylarına karşı yapılaşmaya kapatılmalı. Varolan yapılaşma kentsel dönüşümle güvenli alanlara çekilmeli.
Birkaç yıldan beri ülkemizde yağışların şiddetindeki artış herkesin dikkatini çekmekte. Bunların kütle hareketleri işin tetikleyici unsur olduğu hatırdan çıkarılmamalı. Her ne kadar depreme odaklansak da çoklu tehlike yaklaşımı ile hareket ederek ilin çoklu tehlike haritaları oluşturulmalı.
İlin uzun vadede geleceğini kurtarmak adına daha sağlam zeminde yapılaşma kentsel dönüşümle teşvik edilmeli. Daha radikal olan 100 yıl önce Muş ili nerede ise şehir o bölgeye kaydırılmalı. Bunun içinde ortak akıl kullanılmalı.
Bunları kısa vadede kendi güvenliğimiz, uzun vadede gelecek nesiller için yapmalıyız.” İfadelerini kullandı.