EĞİTİM-SEN’DEN ENFLASYON ORANI TEPKİSİ: “İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK BİR ÜCRET İSTİYORUZ”
Eğitim-Sen üyeleri, 2025 yılı maaş artışlarının açıklanmasının ardından “İnsanca yaşamaya yetecek ücret” talebiyle basın açıklaması yaptı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Muş Şube Başkanlığı, TÜİK'in 2024 Aralık enflasyon verileriyle hesaplanan işçi, memur ve emekli maaş zamlarına tepki gösterdi.
Sendika binasında açıklama yapan KESK Muş Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Muhammed Ali Taylan, TÜİK'in açıkladığı ve maaşlara yansıyacak olan enflasyon oranlarına tepki gösterdi. TÜİK rakamlarının en az iki katı enflasyon yaşadıklarını ifade eden Muhammed Ali Taylan, "İliklerimize kadar yaşadığımız zam yağmuru ortada. Çarşıda, pazarda, mutfakta TÜİK rakamlarının en az iki katı enflasyon yaşıyoruz. Ama işçisinden, asgari ücretlisine kamu emekçisinden emeklisine hepimizin ücret- maaş artışlarında her seferinde TÜİK'in sahte enflasyon verileri temel alınıyor” dedi.
“Rakamlar gerçeği yansıtmıyor”
TÜİK’in açıkladığı rakamların gerçeği yansıtmadığını ifade eden Taylan sözlerini şöyle sürdürdü, “TÜİK’e göre Aralık ayı enflasyonu yüzde 1,03 Yıllık enflasyon yüzde 44,38 bu ayki kira artışlarında uygulanacak oran yani 12 aylık ortalama enflasyon ise yüzde 58,51’dir. Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise TÜİK’e göre yüzde 15,75’tir. Öte yandan bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu da bugün enflasyon verilerini açıkladı. ENAG’a göre enflasyon Aralık’ta aylık yüzde 2,34 yıllık yüzde 83,40 artmıştır. Ocak’tan itibaren vergi ve harçlara yüzde 44 zam yapılmıştır. 2025 bütçesine göre attığımız her adımda ödediğimiz KDV’de geçtiğimiz yıla göre yüzde 81, ÖTV’de ise yüzde 51 artış yapılmıştır. Her 3 TL’sinden 2 TL’Sİ bordrolular olarak bizlerin ücretlerinden, maaşlarından adaletsiz dilimlere kesilen Gelir Vergisi bir önceki yıla göre yüzde 79 arttırılmıştır. TÜİK’in bugün açıkladığı rakamlara göre Ocak ayında kiralarda yapılacak arış oranı yüzde 58,51’dir. Buna göre Aralık ayında 20 bin TL olan kira ödeyen bir yurttaşın Ocak ayından itibaren kirası 31 bin 702 TL’ye çıkacaktır. Peki, TÜİK’in bugün açıkladığı enflasyon verilerine göre ücretlerimiz, maaşlarımız ne kadar artacak? SGK ve BAĞ-KUR emeklilerinin aylıkları 6 aylık enflasyon oranında, yani sadece yüzde 15,75 artacaktır. Son Toplu Sözleşmeye göre maaşları geçtiğimiz aylık dönemde yüzde 10 arttırılan kamu emekçileri ve emeklileri için bu dönemde yüzde 5,23 enflasyon farkı doğmuştur. Hakem Kurulu dayatması ile biten son toplu sözleşme gereği 2025 Ocak-Haziran döneminde kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşlarında yüzde 6 artış yapılacak. Buna enflasyon farkını da eklediğimizde Ocak ayı maaşlarında yaşanacak toplam artış sadece yüzde 11,54 olacaktır. Tüm bunların soncunda eğer yeni bir düzenleme yapılmazsa, ek artış yapılmazsa, bugün 12 bin 500 TL olan en düşük emekli maaşı sadece bin 969 TL artışla 14 bin 469 TL olacaktır. Bugün ortalama 18 Bin TL olan kamu emekçisi emeklisi maaşı 2 bin 77 TL artışla 20 bin 77 TL olacaktır. Bugün ortalama 43 Bin TL olan kamu emekçisi maaşı ise 4 bin 962 TL artışla 47 bin 962 TL olacaktır. Öte yandan enflasyon farkı adı üzerinde geçtiğimiz altı ayda yaşanan kaybın telafisidir. Dolayısıyla ocak ayından itibaren vergi ve harçlardan, KDV’ye, ÖTV’den Gelir Vergisine, kiralara ortalama yüzde 60 zam yapılacaktır. Ama kamu emekçisi ve emeklisi ile toplamda 7 milyona yakın bir kitlenin Ocak maaş zammı bu artışın onda birinde yüzde 6’da kalmaktadır.”
"Hepimizi yoksulluğa, sefalete ittiler"
Emekçilerin yoksulluğa ve sefalete itildiğini vurgulayan Taylan şunları söyledi: “Yıllardır TÜİK’in enflasyon rakamlarıyla emeği ile geçinen kesimler olarak hepimizi yoksulluğa, sefalete ittiler. Ne diyorlar? “Sizin maaşlarınız, ücretleriniz enflasyonu arttırıyor. Tüketimi, talebi kısmak için maaş, ücret artışlarınızı daha da sınırlamamız gerekiyor” diyorlar. Asgari ücret artışında hep beraber gördük. Artık TÜİK’in enflasyon oranlarındaki artışı bile milyonlara çok görüyorlar. TÜİK’in enflasyon rakamlarının bile 15 puan altında kalan, açlık sınırının altındaki asgari ücreti savunuyorlar. “Yüzde 30 Merkez Bankasının 2025 enflasyon hedefinden yüksek” diyorlar. “Bu rakam en düşük tutardır. İşveren daha fazla verirse elini tutan yok” diyorlar. Enflasyonu arttıran ne asgari ücretliler ne işçiler ne kamu emekçileri ne de emeklilerdir. Bu ülkede enflasyonu arttıran, körükleyen bizler değiliz. Bu ülkenin üretenleri, değerlerini yaratanları, üretenleri olarak sefalette değil, refahta eşitlenmeyi hepimiz fazlası ile hak ediyoruz.”
"Sefalette değil, refahta eşitlenmeyi hak ediyoruz"
KESK Dönem Sözcüsü Muhammed Ali Taylan, sendikalara ve konfederasyonlara şöyle seslendi: “Adında sendika, konfederasyon ibaresi bulunsa da varlığını mevcut iktidara borçlu olanların kamu emekçilerinin hakları için gerçek bir sendikal mücadele yürütmediklerini TÜİK’in gerçeği yansıtmayan enflasyon rakamlarını temel alan her toplu sözleşmenin, hak kayıplarının altına imza atarak defalarca ispatladılar. Ya birleşe birleşe kazanacağı, ya da hep beraber kaybetmeye devam edeceğiz. “Hak verilmez mücadele ile alınır” ilkesini temel alan ortak bir mücadele yürütmeden bu karanlıktan hiç birimizin çıkma şansı yoktur. Gelin yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek için omuz omuza verelim. Bu nedenle tüm eğitim ve bilim emekçilerini emeğimize, haklarımıza ve geleceğimize birlikte sahip çıkmaya, oluşan bu kara tablo karşısında tüm eğitim emekçilerini gerçek sendikacılık yapan Eğitim-Sen’de birleşerek ortak mücadeleye davet ediyoruz.”
