30’uncu kuruluş etkinliğinde konuşan Eğitim-Sen Şube Başkanı Muhammed Ali Taylan, “Eğitim Sen, okullarda, üniversitelerde, eğitim kurumlarında inşa edilmiş, eğitim ve bilim emekçilerinin sesi, taleplerinin takipçisi olarak mücadel
EĞİTİM SEN, 30. KURULUŞ YILINI COŞKUYLA KUTLADI
30’uncu kuruluş etkinliğinde konuşan Eğitim-Sen Şube Başkanı Muhammed Ali Taylan, “Eğitim Sen, okullarda, üniversitelerde, eğitim kurumlarında inşa edilmiş, eğitim ve bilim emekçilerinin sesi, taleplerinin takipçisi olarak mücadeleci kimliğinden ödün vermeden 30 yılı geride bırakmıştır.”
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim Sen) 30. kuruluş yıl dönümü coşkuyla kutladı.
Muş Öğretmenevi’nde düzenlenen etkinlikte buluşan sendika üyeleri gönüllerince eğlendi. Programda bir konuşma Eğitim Sen Muş Şube Başkanı Muhammed Ali Taylan, sendikanın tarihine ve mücadelesine vurgu yaptı. Eğitim Sen’in köklerinin 1908’e kadar uzandığını ve eğitim emekçilerinin örgütlenme geleneğinin en önemli temsilcisi olduğunu belirten Başkan Muhammed Ali Taylan, “Encümen-i Muallimin’den TÖS’e, TÖB-DER’e, EĞİT SEN’e, EĞİT SEN’den bugüne uzanan 100 yıllık eğitim ve bilim emekçileri mücadelesinin öncüsü Eğitim Sen, resmi olarak 30 yıl önce 23 Ocak 1995 tarihinde kuruldu. Her türlü baskı, tehdit, yasak ve engellemelere rağmen 30 yıl önce birlik, dayanışma ve mücadele ruhuyla başlattığımız onurlu yürüyüşümüz ilk günkü gibi büyük bir heyecan ve kararlılıkla sürüyor. Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin eğitimde ve toplumsal yaşamda oluşturulmak istenen karanlığı yırtan fiili mücadelesi sonucunda okullarda, üniversitelerde, eğitim kurumlarında inşa edilmiş, eğitim ve bilim emekçilerinin sesi, taleplerinin takipçisi olarak mücadeleci kimliğinden ödün vermeden 30 yılı geride bırakmıştır. Eğitim ve bilim emekçilerinin kökleri 1908’e kadar uzanan mücadele tarihi, aynı zamanda insanca yaşam için yürütülen mücadelenin tarihidir. Eğitim Sen fiili-meşru mücadele anlayışıyla ülkenin dört bir yanında iş yerlerinde, eğitim kurumlarında yaşanan haksızlıklar, hukuksuzluklar ve baskılar karşısında savunduğu ilke ve değerlerinden güç almış, nokta kadar çıkar için virgül kadar eğilmeyenlerin sendikası olmuştur” dedi.
“Dostluğu, dayanışmayı ve umudu büyütmeye devam ediyoruz”
“Eğitim Sen’in mücadele tarihi içinde isimler ve yüzler değişse de savunulan ilke ve değerler hiçbir zaman değişmemiştir” diyen Taylan sözlerini şöyle sürdürdü, “Eğitim ve bilim emekçilerine, Çocuklara, gençlere, öğrencilerimize insan onuruna yaraşır bir yaşam, onurlu bir gelecek bırakmanın sorumluluğunu her zaman hissediyor, Okullarda, üniversitelerde, tek tek iş yerlerinde ve alanlarda, meydanlarda, yaşamın her alanında dostluğu, dayanışmayı ve umudu büyütmeye devam ediyoruz. Eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve sendikal haklarının, demokrasinin, emeğin ve eşit haklar mücadelesinin simgesi olan Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin yüz yılı aşan örgütlenme ve mücadele geleneğinin 30 yıldır temsilcisi olmanın haklı gururunu yaşamaktadır.”
“30 yılda büyük bir mücadele geleneği oluşturdu”
Eğitim ve bilim emekçilerinin taleplerinin sesi olmuş, okullarda ve üniversitelerde yaşanan haksızlıklar karşısında dimdik duran bir mücadele örgütü olduğuna dikkat çeken Taylan şunları kaydetti, “Eğitim Sen, sadece bir sendika değil, eğitim ve bilim emekçilerinin haksızlıklara karşı haykıran sesi, baskılara ve yasaklara karşı direnerek mücadele edenlerin birleşme adresidir. Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmasına, eğitimde yaşanan ticarileşme ve dinselleşme uygulamalarına karşı bulunduğu her alanda mücadele etmektedir. Eğitim ve yükseköğretim hakkının adım adım piyasa ilişkileri içine çekilmek istenmesine karşı herkes için eşit, kamusal, parasız, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim mücadelemiz kararlılıkla sürmektedir. Eğitim Sen’in mücadelesi aynı zamanda, düşünceyi ifade ve örgütlenme özgürlüğünün sağlanması, farklı kimlik ve kültürlerin kendilerini özgürce ifade edebildiği ve kamusal alanda kendisini temsil edebildiği gerçek anlamda laik ve demokratik bir Türkiye yaratılması mücadelesidir. Eğitim Sen, bugüne kadar gelen mücadele sürecinde, emekçilerin haklarının ancak birleşik mücadele ile koruyup geliştirebileceğini savunmuştur. Sendikamızın örgütlenme ve mücadele anlayışı, emeğin haklarında ısrar eden, her türlü haksız ve adaletsiz uygulamanın karşısında örgütlü gücüyle durmayı ilke edinen bir anlayıştır. Eğitim Sen, Üniversiteyi üniversite yapan ilke ve değerler, tümüyle ortadan kaldırılmaya çalışılırken Üniversitelerin evrensel değerlere, akademik özgürlüğe, demokratik, özgür, eşit bir çalışma ve öğrenme iklimine kavuşması, insan toplum doğa yararına bir üniversite fikrinin hayata geçmesi için mücadele eden sendikadır. Sendikal hakların, demokrasinin, emeğin ve eşit haklar mücadelesinin sesi olan Eğitim Sen, yüz yılı aşan mücadele birikimiyle ve geçmişten bugüne taşıdığı değerlerle, eğitim ve bilim emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele örgütü olmanın sorumluluğuyla hareket etmeyi sürdürecektir.”