24 Kasım Öğretmenler günü dolayısıyla düzenlenen kutlama programında Muş’ta görev yapan en genç öğretmen ve 44 yıllık meslek hayatını tamamlamış emekli öğretmen birer konuşma yaptılar.
EN GENÇ VE EMEKLİ ÖĞRETMEN KATILIMCILARI DUYGULANDIRDI
24 Kasım Öğretmenler günü dolayısıyla düzenlenen kutlama programında Muş’ta görev yapan en genç öğretmen ve 44 yıllık meslek hayatını tamamlamış emekli öğretmen birer konuşma yaptılar.
24 Kasım Öğretmenler günü dolayısıyla Muş Öğretmenevinde düzenlenen programa katılan Muş’ta görev yapan en genç öğretmen Konukbekler Beldesi İmam Hatip Ortaokulu İngilizce öğretmeni Ayşegül Boydak ve 44 yıllık meslek hayatını tamamlamış emekli öğretmen Erkan Solak düzenlenen programda birer konuşma yaptılar.
Emekli öğretmen Erkan Solak yapmış olduğu konuşmasında meslek hayatından hatırlara değinerek öğretmenliğe yeni başlamış olan ve halen öğretmenlik yapanlara tavsiyelerde bulundu.
Muş’ta görev yapan en genç öğretmen Ayşegül Boydak ise konuşmasının sonunda programlara katılanlara duygu dolu anlar yaşattı. Boydak, özelikle ailesi ile ilgili konuşmasında duygularını gizleyemeyerek göz yaşlarına hakim olamadı. Öğretmenin göz yaşlarına hakim olmadığı sırada programa katılanlarda hem genç öğretmeni alkışladı hem de onunla birlikte duygu dolu anlar yaşadılar.
BOYDAK, “BENİ YETİŞTİREN ANNE VE BABAMIN ELLERİNDEN ÖPÜYORUM”
Meslek hayatı boyunca en büyük servetinin pırıl pırıl öğrenciler yetiştirmek olduğunu belirten Solak, tüm öğretmenlerin 24 Kasım öğretmenler gününü kutlayarak şunları söyledi: “Millet Mekteplerinin açılışı ve Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır. Bugün tüm öğretmenlerimizin hizmetlerine karşılık unutulmadıklarını gösteren bir gündür. İnsan dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren öğrenmeye muhtaçtır ve öğrenme ihtiyacı ile doludur. Bu nedenle öğrenmenin yaşı ve zamanı yoktur sözü en hakiki gerçektir. Gazi Mustafa Kemal diyor ki “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.” Biz öyle bir inanç ve ruh kökeninden geliyoruz ki “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözüyle büyüyor devamlı hikmetli benzer sözlerle müşerref oluyoruz. Bu sebeple öğretmen aydınlanmış akılların mimarıdır, bilgiye ve öğrenmeye aç zihinlerin mihrabıdır, cehaletin demir perdesini kıran mizaçtır, bir harf öğrenmeye duyulan minnettarlıktır.
Eğitimin ve öğretimin temel taşı, kendini bilmenin, gelmişi ve geçmişi yorumlamanın, tanımanın misyonudur. Öğretmenler bir yandan bilgi ve bilim üretebilecek dinamik beyinler yetiştirirken, onların şerefli geçmişinden ilham almalarını tarihimiz ve büyük Türk kültürü ile köprü kurmalarını temin etmektedir. Devletimizin, milletimizin, bağımsızlığımızın, demokrasimizin, milli kültürümüzün bekasını ilgilendiren ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüyle fikri hür, vicdanı hür nesillerin yetişmesi yine öğretmenlerin emeği ve çabası ile gerçekleşecektir. Bana burada konuşma fırsatı veren İl Milli Eğitim Müdürlüğüme teşekkür ederken, beni yetiştiren anne ve babamın ellerinden öpüyorum. Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım öğretmenler Gününü kutlar öğretmenlerimize yaşamları boyunca başarı, sağlık ve mutluluklar dilerim” şeklinde konuştu.
EMEKLİ ÖĞRETMEN ERKAN SOLAK “İNANIYORUM Kİ GENÇ ARKADAŞLARIM ÇOK DAHA GÜZEL PROJELERE İMZA ATACAK”
Emekli öğretmen Erkan Solak ise yapmış olduğu konuşmasında öğretmenlik mesleğine değinerek şunları söyledi: “Öğretmen ve öğretmenlik mesleğini dakikalara sığdırmak mümkün değil. Ama gönlümüzdeki yeriniz müstesnadır. İnsan yetiştirmek kadar zor olan başka bir görev ve meslek yoktu. Öğretmenlik sabır ve vicdan mesleğidir. Öğretmen olan kişi her türlü zorluğu göze almıştır. Öğretmenliğin hazzını tatmış ve öğretmenlik mesleğinin yüceliğine inanan bir öğretmen olarak buradan tüm meslektaşlarıma seslenmek istiyorum. Gözlerinizin içine bakarak o ışık saçan öğrencinizden sevginizi hiç eksik etmeyin. Öğretmen evrensel bir uğraştır. İdealist olmanın yanında büyük fedakarlıklar da gerektirir. Gerçekten bu asil meslek genellikle şöhret yada servet vaat etmez. Biliyorum yükünüz ağır, sorumluluklarınızı çok, yoruluyorsunuz, üzülüyorsunuz, hakarete uğruyorsunuz ama tüm bunların sonunda o körpe beyinlere nakşettiğiniz bilgilerin dönütünü aldığınız da onların yüzündeki pırıltıları gördüğünüzde her şeyi unutuyor mutluluktan uçuyorsunuz. Değerli arkadaşlar her mesleğin hata yapma lüksü vardır. Bir ressam resmini yanlış yapar boyasını beğenmez yeniden değiştirir. Marangoz tahtayı yanlış keser yeniden düzeltir. Ama bizim mesleğimizde hata yapma lüksümüz yoktur. Zira bizim malzememiz insandır. İnsan ki bütün kainat onun hatırına halkedilmiştir. Yapacağımız tek şey malzememizin yanlış yapmamız halinde telafisi çok zordur. İstenmedik ve dramatik sonuçlar doğurur.
Bizim işimiz geleceği şekillendirmektir. Bize emanet edilen yavrularımızı bilimin ışığıyla donatarak iyiyi, güzeli ve doğruyu körpe beyinlere nakış nakış işlemek yegane görevimiz olmalıdır. İnanıyorum ki meslek aşkı ile milli ve manevi değerlerine bağlı araştıran, inceleyen, çağdaş bilimin ışığı ile donatılan yeni nesillerin yetişmesi sizlerin eseri olacaktır. Her doğan güneşin bir batışı vardır, tıpkı insan hayatı gibi. 44 yıllık meslek hayatımın özeti bembeyaz tertemiz bir sayfa binlerce pırıl pırıl öğrenci benim en büyük servetim de budur. Hiç silinmeyecek anılarla bu kutsal mesleği bizden sonraki öğretmenlere devretmenin mutluluğunu yaşıyorum. İnanıyorum ki genç arkadaşlarım çok daha güzel projelere imza atacak başarılı olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle başta ebediyete göç etmiş başöğretmen Atatürk olmak üzere aziz öğretmenlerimizi rahmet minnet ve şükranla anarken, mesleğe yani atanan genç arkadaşlarıma tüm Milli Eğitim camiasına sonsuz başarı ve mutluluklar, emekli olan arkadaşlarıma da sağlıklı mutlu uzun ömürler diliyorum” ifadelerini kullandı.
