EVLAT NÖBETİ 41’İNCİ HAFTADA DEVAM ETTİ
Muş’ta 41 hafta önce Halkların Demokratik Partisi (HDP) il başkanlığı önünde başlatılan evlat nöbeti olumsuz havaya rağmen devam etti.
2019 yılında ilk olarak çocuklarının dağa kaçırıldığını söyleyen aileler tarafından Diyarbakır’da başlatılan evlat nöbeti daha sonra ise çeşitli şehirlerde de başlamıştı. Bu kapsamda Muş’ta da iki aile tarafından başlatılan evlat nöbeti sonraki haftalarda artarak devam etmiş ve iki aile ile başlayan evlat nöbeti son olarak 26 aile sayısına ulaşmıştı.
Çocuklarının kaçırılmasından sorumlu tutukları HDP İl başkanlığı önünde her hafta Çarşamba günü bir araya gelen aileler bu haftada ilde yaşanan olumsuz hava koşullarına rağmen çocuklarına kavuşmak için HDP il başkanlığı önüne gelerek eylemlerini sürdürdüler.
HDP il başkanlığı önünde aileler için kurulan çadırda bir araya gelen aileler çocuklarına kavuşana kadar her türlü hava koşuluna rağmen eylemlerine devam edeceklerini dile getirdiler.
Ellerinde "Yavrumu verin bana", "Anneler direniyor", "Artık yeter, bırakın evlatlarımızı" ve "Artık yeter, yakamızdan düşün" yazılı dövizler açan aileler HDP ve PKK’ya tepkilerini dile getiriyorlar.
Muş’ta ilk evlat nöbetini başlatan ailelerden Teker ailesi adına eylem katılan anne Gülbahar Teker, burada yapmış olduğu konuşmasında çocukları için kar kış demeden eyleme devam edeceklerini belirterek şunları söyledi: “Kar kış demeden eylemimize devam edeceğiz. Çocuklar dağda kalmasınlar gelip teslim olsunlar. Devletimiz güçlüdür. Oğlum gelmeyene kadar eylemi terk etmeyeceğim. HDP ve PKK’ya lanet olsun. Onlar bizim ciğerimizi yaktılar Allah’ta onların ciğerini yaksın. HDP gelip bizim halimizi görsün. Niye gelip bizim derdimizi sormuyorlar? HDP artık kapatıp gitsin. Çocuğum dönsün ya da dönmesin eylemimde kararlıyım. Çocuğumun biri hasta, diğeri de dağdadır. Benim çocuğumu getirsin bana versin. Babası yok, kimsesi yok. Bu HDP bizden ne istiyor? HDP’de vicdan yok, iman yok. Bizim çocukları getirsinler buradan kalkıp gidelim. Bunlar Müslüman değil. Biz de Kürdüz ama bunların yaptığı şerefsizliktir. Ben korkmuyorum, tek başıma da kalsam eylemimi devam ettireceğim. Oğlum Muhammed gel teslim ol. Sen gelemeyene kadar ben buradan kalkmayacağım. Kardeşin hastadır, gel bize sahip çık.” Dedi.
Muş’ta evlat nöbetini başlatan bir diğer aile olan Özcan ailesi adına eyleme katılan baba Şemsettin Özcan, oğluna kavuşana kadar nöbete devam edeceğini belirterek şunları söyledi: “41 haftadır evlatlarımız için eylemimizi sürdürüyoruz. Çocuklarımız gelene kadar da devam edeceğiz. Bizim tek amacımız var o da çocuklarımızın bizlere geri verilmesidir. Kar, kış fırtına demeden evlatlarımızı isteyeceğiz. Herkesin gidip HDP önünde beklemesini istiyoruz. Kimin çocuğu kaçırılmışsa gelsin eyleme katılsın. Sadece bir yerde yapılması fayda vermez. Herkes kendi memleketinde mücadele etmesi gerekir. Bu zalimler nasıl çocuğumuzu götürdü öyle de geri getirsinler. Bu HDP’nin kapatılması gerekir. Bunu da bizler yapacağız. Biz burada kar yağışı altında evlatlarımız için eylemimize devam ediyoruz. Biz çocuklarımızı alana kadar burada devam ediyoruz. Dağda tek bir çocuk kalana kadar biz burada olacağız. Biz çocuklarımızı HDP’den istiyoruz. HDP’nin yaptığı Kürt davası değildir, Amerika ve İsrail davasıdır. Bizim çocuklarımızı götürüp Amerika’ya veriyorlar. Türk Bayrağı altında kim hainlik yaparsa Allah onun belasını versin. Kim olursa olsun, HDP’ye kim destek verirse Allah onun belasını versin. HDP ile PKK aynı yere hizmet ediyorlar. HDP gidip PKK ile işbirliği yapıyor daha sonra meclise gidiyor. Yazıklar olsun sizlere, yeter bu kadar işkence yaptınız. Kürt davası diyorlar ama Kürtlerle hiçbir alakası yoktur. Bizde Kürt’üz ama öyle bir davamız yoktur. Askerimiz polisimiz bizim çocuklarımızdır. Türk bayrağının haricinde başka bayrak bize gerekmez. Bizler Türk bayrağının altında yaşayanlar birbirimizin kardeşiyiz” şeklinde konuştu.
Özcan ailesinin diğer bireyi Ümit Özcan ise, konuşmasında kardeşini HDP’den istediğini belirterek şunları söyledi: “Kardeşimi HDP götürüp PKK’ya sattı. Kardeşimi HDP’den istiyorum. Kardeşim gelene kadar bu eyleme devam edeceğiz. Kar, kış, çamur demeden eylemde olacağız. Sonuna kadar kararlıyız. Biz bu eyleme devam edeceğiz ve anneler kazanacak. Ben buradan kardeşime sesleniyorum. Eğer beni duyuyorsan kaç gel. Orası senin yerin değil. Senin yerin Türkiye Cumhuriyeti’nin yanıdır. Devletimize polisimize teslim ol. Bu anneler ne yaptı ki bu kışta, bu soğukta binanın önünde oturuyor? Sözde Kürt davası, Kürt sorunu diyorlar. Bir gün olsun bizi mecliste konuşmadılar. Allah Cumhurbaşkanımızdan, Süleyman Soylu’dan razı olsun. Her gün bizi dile getiriyorlar. Biz bu eyleme Allah’ın ve onların izniyle devam edeceğiz” dedi.
