Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından Muş Alparslan Üniversitesi desteğiyle “Göz Sağlığı ve Optometri Çalıştayı” düzenlendi.
GÖZ SAĞLIĞI VE OPTOMETRİ ÇALIŞTAYI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından Muş Alparslan Üniversitesi desteğiyle “Göz Sağlığı ve Optometri Çalıştayı” düzenlendi. Optisyenlik ve koruyucu göz sağlığı konusunun ele alındığı çalıştaya alanında uzman isimler katılım sağladı. ‘Optometrist kimdir? Göz uzmanı doktordan farkları nelerdir? Türkiye’de optometristliğin bir meslek olarak yer alabilmesi için neler yapılmalı? Optisyenliğin görev sınırları ne olmalı?’ gibi sorular uzmanlar tarafından enine boyuna tartışıldı.
Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesinde düzenlenen çalıştayın moderatörlüğünü Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur yaptı. Düzenlenen çalıştaya Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Orkun Özkan, İskenderun Devlet Hastanesinden Dr. Meryem Bulakçıbaşı, Medical Parktan Op. Dr. Ali Murat Hacımustafaoğlu, Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Optisyenlik programı Öğr. Gör. Begüm Genç, Öğr. Gör. Optisyen Aykut Çağlı, Öğr. Gör. Emin Aksan, Optometrist Yalçın Yıldırım, Optometrist Emre Doğan ve Tıp Fakültesi Fakülte Sekreteri Zeynal Abidin Kocadağ katıldı.
Çalıştayda "Optometrist kimdir? Göz uzmanı doktordan farkları nelerdir? Türkiye’de optometristliğin bir meslek olarak yer alabilmesi için neler yapılmalı? Optisyenliğin görev sınırları ne olmalı?" gibi sorular uzmanlar tarafından enine boyuna tartışıldı.
Çağlı: "Optometrist ve optisyenler kamu alanında istihdam etmelidir"
Erken teşhis ile yüzbinlerce insanın özellikle çocukların göz sağlığının kontrol altına alınabileceğine dikkat çeken Muş Alparslan Üniversitesi Öğr. Gör. Optisyen Aykut Çağlı; "Göz sağlığı taramaları dünyada büyük önem arz etmektedir. Erken teşhis ile yüzbinlerce insanın özellikle çocuklarımızın göz sağlığını kontrol altına alabiliriz. Doktor ve hekimlere ulaşmanın zor olduğu bu dönemde yapmış olduğumuz göz taramalarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış olduk. 85 milyon nüfusu sadece göz hekimleri ile kontrol etmek mümkün değildir. Optometri ve optisyenlik gibi bölümlerimizin alanları genişletilmeli, göz hekimlerinin yanında optometrist ve optisyenler kamu alanında istihdam etmelidir. Bu durum halkın göz sağlığına çok önemli bir şekilde katma değer sağlayacaktır." şeklinde konuştu.
Sur: “Hedefimiz bilimsel ve gerçeğe sadık bir rapor hazırlamak”
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur ise, optik fiziği ile ilgili profesyonel yetiştirmenin ülkenin her açıdan hayrına olacağına dikkat çekti. Sur; “Ben 1989 yılında Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünde doktor olarak çalışırken genel müdür beni şube müdürü yaptı. Bakanlıkta Koruyucu Göz Sağlığı Şube Müdürlüğünün şube müdürü olarak üstlendim. Türkiye’de Mardin ve Diyarbakır’da körlük taraması yaptık. Bugün göz sağlığı gibi bir konuda Türkiye’de yapılacak bir çalışmanın temel raporları arasına girecek bir doküman üretmek üzere konuşacağız. Çalıştayımız sizin de isimleriniz yer alarak resmi bir rapor haline dönüştürülecek. Bizim bugünkü hedefimiz, bilimsel ve gerçeğe sadık bir rapor hazırlamak. Çalıştay herkesin söz sahibi olduğu bir söz masasıdır. Optik fiziği ile ilgili profesyonel yetiştirmek ülkenin her açıdan hayrına olacaktır.” şeklinde konuştu.
Bulakçıbaşı: “Bütün hastalıklar gözle ilişkilidir”
İskenderun Devlet Hastanesi Dr. Meryem Bulakçıbaşı da gözün organ olarak vücudun yüzde doksan işlevsel aracı olduğunu söyledi. Bulakçıbaşı; “Sadece göz değil, göz bu konunun bir parçası. Göz organ olarak vücudun yüzde doksan işlevsel aracıdır. Kendi açımdan şu anda bana gözlük reçetesi yazmak büyük bir yük. Diyabet, hipertansiyon olmayan hasta yok. Bütün hastalıklar gözle ilişkilidir. Gözlük reçetesi yazmak benim için zaman kaybı oluyor.” dedi.
Yıldırım: “Türkiye’de gözlük kullanma oranı birçok gelişmiş ülkenin çok altında”
Avrupa’da her iki kişiden birinin gözlük taktığından bahseden Optometrist Yalçın Yıldırım ise Türkiye’nin gözlük kullanma oranının birçok gelişmiş ülkenin çok altında olduğuna değindi. Yıldırım; “Ülkelere göre gözlük kullanım oranlarını göstermek istiyorum. Türkiye’de gözlük kullanımı bütün nüfus oranının yüzde 20’si gibi tahmin ediliyor. Bu konuda kesin veriler maalesef yok. Avrupa’nın ortalaması yüzde 60 gibi. Avrupa’da her iki kişiden biri gözlük takıyor. Türkiye’de gözlük kullanma oranı birçok gelişmiş ülkenin çok altında. Bunun sebebi bizim daha çok görme oranımızdan değil, gözlüğe ulaşamadığımızdan olduğunu düşünüyoruz. Önerimiz optisyenlerin göz doktorlarının yanında çalışmasıdır.” ifadelerini kullandı.
Genç: “Optisyenlik dersleri hakkıyla verilmedir”
Optisyenlik öğrencilerinin mesleki eğitimlerini tam donanımlı halde almaları gerektiğinden bahseden Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Optisyenlik programı Öğr. Gör. Begüm Genç de; "Optisyenlik dersleri hakkıyla verilmedir. Alanında uzman kişiler tarafından tüm optisyenlik öğrencilerine güçlü imkanlar yaratacaktır. Mesleki eğitimlerini tam donanımlı halde almalılar yoksa mezun olduktan sonra iş süreçlerinde zorluklarla karşılaşabilirler." dedi.
