HAK-İŞ, KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA ÇAĞRISI YAPTI
HAK-İŞ Muş Temsilcisi Yaşar Kalır, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde sendika binasında yaptığı açıklamada, şiddetin her türlüsüne karşı kadın–erkek birlikte mücadele edeceklerini vurguladı ve toplumsal dayanışmaya çağrı yaptı.
HAK-İŞ Konfederasyonu Muş İl Temsilcisi Yaşar Kalır, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında sendika binasında geniş katılımla gerçekleştirilen basın açıklamasında, kadına yönelik şiddetin hem Türkiye’de hem de dünyada büyüyen bir insanlık sorunu haline geldiğini belirterek, HAK-İŞ’in yarım asırlık mücadele geleneğiyle şiddetin her türlüsüne karşı durmaya devam edeceğini vurguladı.
Kalır, 81 ilde aynı anda yapılan açıklamalarla kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere şiddetin hedefi olan tüm masumların sesi olmayı amaçladıklarını dile getirdi. Şiddetin kaynağı ve faili kim olursa olsun kabul edilemeyeceğini belirterek günümüzde şiddetin fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik, dijital ve ısrarlı takip gibi farklı biçimleriyle yaygınlaştığına dikkat çekti. Araştırmaların kadınların özellikle psikolojik ve ekonomik şiddete yüksek oranda maruz kaldığını gösterdiğini hatırlatan Kalır, “Kadın cinayetlerinin, istismarın, ayrımcılığın ve eşitsizliğin karşısında sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Savaş bölgelerinde en ağır bedeli kadınlar ödüyor
Kalır, açıklamasında şiddetin en yıkıcı boyutunun savaş ve çatışma ortamlarında ortaya çıktığını belirterek özellikle Filistin/Gazze, Yemen, Doğu Türkistan, Sudan, Myanmar ve Lübnan gibi bölgelerde kadınlar ve çocukların ağır insani bedeller ödediğini söyledi. Bu tabloyu “küresel bir insanlık krizi” olarak nitelendiren Kalır, uluslararası kuruluşlara sivillerin korunması, kadınların güvenliği, yerinden edilen insanların haklarının savunulması ve uluslararası hukukun eksiksiz uygulanması için acil sorumluluk çağrısında bulundu.
Çalışma yaşamında örgütlülük ön planda
HAK-İŞ’in kadın çalışanların örgütlü mücadelesinin en güçlü adreslerinden biri olduğunu vurgulayan Kalır, toplumsal şiddetin yalnızca kadınların çabasıyla değil, kadın–erkek ortak mücadelesiyle sona erebileceğini söyledi. “Kadın–erkek birlikte haykırıyoruz: Şiddet artık son bulmalıdır” diyen Kalır, sendikal örgütlenmenin güçlenmesinin şiddetle mücadelede etkili bir toplumsal dönüşüm yaratacağına inandıklarını ifade etti.
TÜİK’in kadına yönelik şiddet verilerine de değinen Kalır, psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddetin yaygınlığının müdahale gerektiren ciddi bir sorun olduğunu belirterek, kamuoyunda farkındalığın artırılması gerektiğini söyledi.
“Çalışma hayatında şiddeti önlemek için somut adımlar atılmalı”
Açıklamanın önemli bölümünde çalışma hayatında kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesi için yapılması gerekenlere vurgu yapan Kalır, HAK-İŞ’in çözüm önerilerini madde madde değil, uygulanabilir politikalar olarak ifade etti. Kalır, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasının kadınların işyerlerinde haklarını daha güçlü savunmalarının yolunu açacağını belirterek, ILO’nun 190 sayılı sözleşmesinin onaylanması ve toplu iş sözleşmelerine uygulanmasının zorunluluk hâline gelmesi gerektiğini söyledi.
İşyerlerinde şiddete karşı “sıfır tolerans” anlayışının hayata geçirilmesini isteyen Kalır, eşit değerde işe eşit ücret ilkesinin sıkı bir kamu denetimiyle izlenmesi gerektiğini vurguladı. Kayıt dışılığın giderilmesi, cinsiyete dayalı ücret farklarının kapatılması ve kadın dostu işyerlerinin teşvik edilmesi gerektiğini belirten Kalır, özellikle dijital mecralarda şiddeti teşvik eden içeriklere karşı daha güçlü düzenlemeler yapılmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
Kalır, şiddet tehdidi altında bulunan çalışanlara tayin, izin, esnek çalışma ve yeniden işe alım süreçlerinde pozitif ayrımcılık uygulanması gerektiğini dile getirerek, işyerlerinde sektörlere göre şiddet risk analizlerinin yapılmasının hem çalışanların güvenliği hem de iş barışının korunması açısından önem taşıdığını kaydetti. Kalır, Kadınların güvenli biçimde yaşayabileceği, aydınlatması, ulaşımı ve sosyal donatılarıyla güvenli şehirlerin oluşturulmasının da toplumsal şiddetin önlenmesi için kritik olduğunu söyledi.
HAK-İŞ’ten izleme komitesi çağrısı
HAK-İŞ olarak çalışma yaşamına yönelik etkili bir “Şiddeti Önleme ve İzleme Komitesi” kurulmasını ve bu yapının sivil toplum kuruluşlarıyla güçlü iş birliği içinde çalışmasını talep ettiklerini belirten Kalır, şiddet mağduru çalışanların hukuki, psikolojik ve sosyal destek mekanizmalarına hızlı şekilde erişebilmesi için işverenlerin aktif sorumluluk üstlenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
“Birlikte güçlü, birlikte kararlıyız”
Basın açıklamasının sonunda tüm emekçi kadınları dayanışmaya davet eden Kalır, HAK-İŞ’in yarım asırlık mücadelesiyle kadınların ve emekçilerin yanında olmaya devam edeceğini söyledi. Şiddetin her türlüsüyle mücadele etmeyi sürdüreceklerini vurgulayan Kalır, kadın cinayetlerine kurban giden tüm kadınlara ve aralarında teşkilat üyelerinin de bulunduğu mağdurlara Allah’tan rahmet dileyerek sözlerini tamamladı.