HÜDA-PAR'LI SÜLÜN: “TESETTÜR, İSLAM MEDENİYETİNİN KODLARINI TAŞIR”
HÜDA PAR Aileden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aynur Sülün, tesettürün sadece bedeni değil, ahlakı ve İslam medeniyetinin değerlerini de yansıttığını vurguladı.
HÜDA PAR Muş İl Kadın Kolları, tarafından “İlahi Rızaya Dayalı Tesettür” konulu program düzenledi.
Muş Öğretmenevi Konferans Salonu’nda düzenlenen programa, HÜDA PAR Aileden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aynur Sülün konuşmacı olarak katıldı. Programda söz alan Aynur Sülün, tesettürün kadına tanıdığı yüce özgürlüğe dikkat çekti. Sülün, “Tesettür çok yüce bir özgürlüğü kendisinde barındırır. Biz bu özgürlüğü, kadının bedeni üzerinde tahakküm unsurlarının arttığı bir dönemde çok daha iyi anlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Ahzab Suresi 59’uncu ayete de atıfta bulunan Sülün, “Belki ayet ilk indiği dönemlerinde kadınları cariyelerden, yani köle kadınlardan ayıran, özgür kadın olduklarını, köle olmadıklarını ifade eden önemli bir ayıraçtı. Bugün de sınırlarını İslam’ın çizdiği tesettür, kadının özgürlüğünü temsil ediyor” dedi.
Kapitalist sistemin tek tip kadın anlayışına karşı İslami tesettür
Sülün, kapitalist sistemin moda sektörleri aracılığıyla kadınları şekillendirme çabalarını eleştirerek, “Kapitalist sistem ‘özel, güzel, özgür, farklı’ olacaksın söylemleriyle kadınları sürekli biçimlendiriyor. Fakat sonuçta tek tip kadın ortaya çıkıyor. Moda sektörleri, İslam’ın tesettürünü giyen kadını şekillendiremiyor. Çünkü o, kimsenin şekillendiremediği bir kıyafeti taşıyor; modası hiç geçmeyen, başkalarının beğenisini öncelemeyen, başkalarının dikkatini üzerine çekme kaygısından uzak bir kıyafet giyiyor” şeklinde konuştu.
Sülün ayrıca kıyafetin sahip olunan dünya görüşünün bir yansıması olduğuna dikkat çekerek, “Modacılar giydirirken aslında yeni bir dünya görüşünü, yaşam biçimini de pazarlamış oluyor. Moda bir taraftan dıştan içe doğru bir bozulmaya neden oluyor. Dolayısıyla İslami tesettür, kadını tüketimin kölesi haline getiren kapitalist sisteme kazandırmanın yolunu kapatıyor ve İslami toplumun muhafazasını sağlıyor” dedi.
Ahlak ve davranışlarla bütünleşen tesettür
Tesettürün sadece bedeni değil, ahlakı da kapsadığını vurgulayan Sülün şöyle konştu, “Tesettürün kendine has bir ahlakı vardır. Dışı örterken davranışların, konuşmaların da vakarla, hayâ ile örtünmesi gerekir. Bu nedenle ahlaksızlığı yaymak isteyenler tesettüre düşmandırlar.”
Tarih boyunca İslam düşmanlarının tesettürü yasaklamaya çalıştığını belirten Sülün, “Toplumu İslam’dan uzaklaştırmanın, günahı normalleştirmenin ve gelecek nesilleri istedikleri gibi yetiştirmenin anahtarı annelerin zihinlerini işgal etmekten geçiyor. Ama hamdolsun ki Müslüman kadınları uzun yıllar tesettüründen vazgeçiremediler ve vazgeçiremeyecekler” diye konuştu.
Tesettür, İslam medeniyetinin bayrağıdır
Araf Suresi 26’ncı ayete atıfta bulunan Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Takva elbisesi her şeyden daha hayırlıdır. Müslüman kadın, tesettürüyle İslam medeniyetinin kodlarını üzerinde taşır. En asil kıyafeti taşır. Tesettürünü doğru bir şekilde taşımalı, anlamını ve ağırlığını korumalıdır. Verdiği özgürlük savaşının ciddiyetini iyi idrak etmelidir. O bir kahramandır.”
Program, katılımcıların sorularının yanıtlanması ve yapılan değerlendirmelerin ardından sona erdi.
