İMAM HATİP OKULLARI DEĞERLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI
MEB Din Öğretimi Genel Müdürü Dr. Ahmet İşleyen, “Genel Müdürlüğün 20 tane projesi var, 20’si de bir okulda uygulansın demiyoruz. Biz açık büfeyi yaptık. 20-30 tane proje yaptık, bir sürü yarışma tertip ettik. Çocuklardan istekli olanlar, yeteneğe bu şekilde olanlar buyursunlar gelsinler” dedi.
Muş’ta imam hatip okullarının değerlendirme toplantısı yapıldı.
Öğretmenevi konferans salonunda düzenlenen toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Din Öğretimi Genel Müdürü Dr. Ahmet İşleyen, Muş’la ilgili bilgilerin güzel olduğunu ve ülke ortalamasının üstünde yer aldığını söyledi. Kendilerinin bu tabloyu istediğini ifade eden Dr. Ahmet İşleyen, özellikle imam hatip ortaokullarıyla ilgili çalışmalarının da bu yönde olduğunu kaydetti.
Özellikle doğuda seçmeli derslerde din ve ahlak değerlerin tercih edildiğini vurgulayan İşleyen, “Burada halkın büyük bir teveccühünün olduğunu gördük. O halde buralarda imam hatip ortaokulunun olması mantıklı ve yapılması gereken bir hamle gibi göründü. Zaten burada da gördüğümüz kadarıyla imam hatip ortaokulu sayısı bizim istediğimiz seviyelerde olmuş” dedi.
İmam hatip okullarının yeniden açılışının 73’üncü yıldönümü
Genel müdürlük olarak sahada aktif olarak çalıştıklarını dile getiren İşleyen sözlerini şöyle sürdürdü, “Dün imam hatip okullarının yeniden açılışının yıldönümüydü. 17 Ekim 1951 tarihinde Adnan Menderes'in onayıyla dönemin Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri ve Mahmut Celalettin Ökten diye bir hocamızın da gayretleriyle imam hatip okulları yeniden açıldı. 73’üncü yıldönümünü Ankara'da kutladık. Bu hafta aslında sizlere gönderdiğimiz resmi yazıda da okullarda çeşitli etkinliklerin yapılmasını sizlerden istedik. Çocuklara bunun farkındalığını oluşturalım istiyoruz.”
Öğrenciler yeteneklerine göre projelere dahil edilecek
Genel müdürlük olarak çeşitli projeler hazırladıklarının altını çizen İşleyen, öğrencilerin yeteneğine göre bu projelere yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı. İşleyen, “Mesela burada ilahiyatçı olan arkadaşlarımız var, olmayanlar var. Dolayısıyla bu alanla ilgili daha önce okulun o kültürüyle ilgili bilgisi olan olmayan arkadaşlarımız olabilir. Bizim genel müdürlük olarak yaptığımız çalışmalardan istiyoruz ki okul müdürlerimiz biz kendileri ilgilensinler, bizzat bunun takibini yapsınlar istiyoruz. Örneğin Ankara'da Ankara gibi bir yerde “Vakti Kuşanmak” diye bir projemiz var. Bu nedir diye ben biz öğrencimize sorduğumda hiçbir bilgisinin olmadığını gördüm. Genel Müdürlüğün 20 tane projesi var, 20’si de bir okulda uygulansın demiyoruz. Biz proje yapmaktan ders işlemeye vakit bulamıyoruz diye bir şey istemiyoruz. Biz açık büfeyi yaptık. 20-30 tane proje yaptık, bir sürü yarışma tertip ettik. Siz çocuklara duyurursunuz. Çocuklardan istekli olanlar, yeteneğe bu şekilde olanlar buyursunlar gelsinler. Yani tiyatroyla ilgili bir alan açmışız varsa yeteneği olan onu yapın siz. Ama yoksa illa siz o projeyi yapmak zorunda değilsiniz. Mesela vakti kuşanmak bu tarz projeleri de bütün okul olarak yapmak zorunda olduğunuz bir proje. Vakti kuşanmak, namazla ilgili, namaz kılmayı çocuklara alıştırmak, onlara o bilinci kazandırmak adına yaptığımız bir proje. O halde sizin bu projeyi okulda duymadık öğrencinin kalmaması gerekir. Ama onun öncesinde sizlerin de bu projeyi herkesten iyi biliyor olmanız gerekir” diye konuştu.
Yönetişim gelişim modeline ağırlık verilecek
“Yönetişim gelişim modeli İstanbul'da biz bunun sunusunu yaptık” diyen İşleyen şunları kaydetti, “Yönetişim gelişim modeli diye bir model ortaya koyuyoruz. Yönetişim gelişim modeli, bir okulda zaten yapmak zorunda olduğunuz, zaten kurmak zorunda olduğunuz sistemi sizlere tekrar hatırlatmak amacıyla gönderdik. Mesleki yarışmalar için bir komisyon kurulmasını. Her okulda biz bazı bölümlerin, bazı birimlerin kurulmasını istiyoruz. Mesela mesleki yarışmalarla ilgili bir birim kurulsun, basınla ilgili bir kurulsun, öğrencilerin akademik gelişimiyle ilgili bir bilim kurulsun, öğretmenlerin mesleki gelişimiyle ilgili bir birim kurulsun ve bu birimleri sizin veya müdür yardımcınızın başkanlığında ama öğretmenlerin de bu işe sahip çıkması için öğretmenlerin de içinde olacağı bir sistem geliştirdik. Biz sizlere bunu duyuracağız. Böylece siz A okulundan B okuluna 4 yıllık süreniz dolduğunda belki tayin isteyeceksiniz. Gittiğinizde aynı sistem orada kurulmuş olacak. Böylece Din Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlı okullarda bir düzen ve bir kurum kültürü oluşmuş olacak.”
Toplantıya MEB Din Öğretimi Genel Müdür Yardımcısı Oğuzhan Özkan, milli eğitim müdür yardımcıları ve şube müdürleri, ilçe milli eğitim müdürleri ile okul müdürleri katıldı.
