“İNSAN KURTULURSA DÜNYA KURTULUR”
Uyuşturucu bağımlılığının bir hastalık olduğunu ifade eden Muş Gençliği Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Başkanı Alparslan Bingöl, “Toplum olarak bunlara sahip çıktığımız zaman geri dönüşü çok güzel oluyor. En büyük yatırım taşa, toprağa değil, insana yapılan yatırımdır. İnsan kurtulursa dünya kurtulur”
Muş Gençliği Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Başkanı Alparslan Bingöl, konuk olduğu TRT GAP Diyarbakır Radyosunda bağımlılık hakkında bilgiler verdi.
Muş Gençliği Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Başkanı Alparslan Bingöl, TRT GAP Diyarbakır Radyosunun canlı yayın konuğu oldu. Telefon bağlantısı ile canlı yayına katılan Bingöl, bağımlılıkla mücadele hakkında bilgiler aktardı. Bağımlılığın bir beyin hastalığı olduğunu belirten Bingöl, “Aileler evlatlarını çok iyi gözlemlemeli. Dışarıda ne yapıyor, kimlerle geziyor, gece saat kaçta eve geliyor, cebinde ne kadar para var, ne iş yapıyor? Öncelikle aile bu bilinçte olmalı, çocuğunun ne yaptığından haberdar olmaları lazım. Mesela bizler ilimizde 10 yılı aşkındır madde bağımlılığıyla mücadele etmekteyiz. Anneler gözü yaşlı bir şekilde derneğimize gelip bir çare arıyorlar. Çünkü evlatlarını uyuşturucuyla kaybetmek istemiyorlar. Bir evde bağımlı varsa anne, eş, çocuk, baba hepsi birer bağımlıdır. Çünkü onlar da o bağımlı kadar acı çekiyorlar. Ama aile erken tanı koyup tespit ettikten sonra, destek istedikten sonra çocuğunun kurtulma umudu daha çok oluyor ve bizler erken zamanda o bireye dokunduğumuz zaman tedavisinde de güzel sonuçlar elde edebiliyoruz. Aileleri her zaman bağımlılıkla mücadeleye katmamız lazım. Aile yoksa bağımlılıkla mücadelede insanlar bir yere varamaz” dedi.
Uyuşturucunun düşman olduğunu söyleyen Bingöl, “Bir anne düşünün. Karşısında çocuğu bir düşman elini ayağını bağlamış, ona işkence ediyor, onu nefessiz bırakıyor. Bu düşmanın adı uyuşturucu. Anne de aynı evin içerisinde karşı koltukta bunu izliyor ve hiçbir şey yapamıyor. O annenin yaşadığı acının adı bağımlılık. Bunun için şimdi aileler derneğimize geliyor. Hep birlikte hareket ediyoruz. Şu anda derneğimizde bağımlı annelerin bir dayanışması var. Bu çok önemli bir şey. Bunlar evlatlarıyla derneğimize gelip zaman geçiriyorlar, onlara ne şekilde dokunduklarımızı görüyorlar ve oradan mutlu bir şekilde çıktıkları zaman bizler daha çok mutlu oluyoruz” diye konuştu.
Dernekte aileleri bilinçlendirdiklerini ifade eden Bingöl şöyle konuştu, “Bağımlılığın bir hastalık olduğunu söylüyoruz. Bir kanseri düşünün, bir veremi düşünün. Uyuşturucu da beyindeki bir hastalıktır. Bu hastalık çok hızlı çalışır. Özellikle evlatlarını ötekileştirmemelerini, dışlamamalarını anlatıyoruz. İletişimin önemini anlatıyoruz. Dışlanan çocuk mutluluğun yoksunluğunu niçin maddede buluyor. Evladınızı maddeye getiren sebep nedir? Yeterince kadar ilgileniyor musunuz? Bunlar çok önemli. Orada ailelere haftalık ya da derneğimizde toplantı olduğu zaman annelere, eşlere eğitim veriyoruz. Nasıl davranılması gerektiğini anlatıyoruz. Evladınıza ilgi alakayla sahiplendiğiniz zaman evladınız da umuda bir adım atar. Ertesi günü anne bizim dediklerimizi yaptıktan sonra 1-2 gün sonra bir bakıyorsun anneyle evladı geliyor. Çocuk içmeden derneğe geliyor, umuda bir adım atıyor. Çünkü orada sahiplenmek var. Sahiplenmek çok önemli bir şey.”
En büyük yatırımın insana yapılan yatırım olduğunu söyleyen Bingöl şunları kaydetti, “Bunları dışlamayacağız. Toplum olarak herkes el birliğiyle bunlara sahip çıkması lazım. Bizler de ailelere bunu söylüyoruz. Yani bunu hastalık olarak kabul edeceğiz ve saklamayacağız. Evet, evladınız düşmüş ama düştüğü gibi kalkmasını da bilmesi lazım. Toplum olarak bunlara sahip çıktığımız zaman geri dönüşü çok güzel oluyor. En büyük yatırım taşa, toprağa değil, insana yapılan yatırımdır. İnsan kurtulursa dünya kurtulur. Bağımlılıkla mücadelede tüm kamu ve STK'ların iş birliği içinde hareket etmesi lazım. Biz burada sağlık müdürümüzle görüşüyoruz. Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüzle protokolümüz var. Kurumlarla iş birliği içinde olduğumuz zaman, uyuşturucuyla mücadele olduğu zaman inanın ki çok güzel sonuçlar ortaya çıkıyor.”
