Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, 21-28 Nisan Ebeler Haftası nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığına araştırma önergesi sundu.
KOÇYİĞİT, EBELER İÇİN MECLİSE ARAŞTIRMA ÖNERGESİ VERDİ
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, 21-28 Nisan Ebeler Haftası nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığına araştırma önergesi sundu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, 21-28 Nisan Ebeler Haftası sebebiyle, ebelerin; görev alanlarının netleşmesi, mesleki tanımlarına dair yasal güvencenin sağlanması, aldıkları temel ücretin en az yoksulluk sınırının üstüne çıkarılması ve yapılan veya yapılacak tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılacak bir biçimde düzenlenmesi gibi temel hakların tüm yönleriyle ele alınmasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığına araştırma önergesi sundu.
Koçyiğit, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunduğu araştırma önergesinin gerekçesi olarak şu ifadeleri kullandı: “Ebelik mesleği tarihsel açıdan çok eski dönemlere dayanmaktadır. Bu meslek, çeşitli kültürlerde, inanışlarda, dillerde akıllı ve bilge kadın olarak bilinmektedir. Günümüzde neoliberal politikalar ve sağlıkta dönüşüm politikalarıyla tarihsel bağlamından kopartılan bu meslek değersizleştirilmeye ve meslek olarak görünmez kılınmaya çalışılmaktadır. Sağlıkta dönüşüm politikası sonucunda birçok alanda yaşanan sorunlardan biri de ebelerin yaşadığı sorunlardır. Mesleki özerkliği yok sayılan bu alan ‘Aile sağlığı elemanı’ olarak tanımlanmaktadır. ASM, TSM, özel ve kamu hastanelerinde emek veren ebeler, iş ve gelir güvencesizliği, yoğun nöbetler, düşük ücret, riskli çalışma koşulları, performans sistemi, toplam kalite yönetimi anlayışı, emekliliğe yansımayan ek ödemeler ve ek ödemelerin hastane yöneticilerinin insafına bırakılması sorunları ile baş başa bırakılmaktadırlar.
Konuyla ilgili görüş belirten ebeler de doğumhanelerin 7/24 kesintisiz acil hizmet veren birimler olmasına rağmen nöbet ücretlerinde özellikli birim farkından yararlanamadıklarını söylemektedirler. Ayrıca ebelerin bazı yasa ve yönetmeliklerde hemşirelikle görev karmaşasına yol açan ifadeler nedeniyle kurum ihtiyacı doğrultusunda alan dışı çalıştırıldıklarından söz edilmektedir ve ebe oldukları için kurs, eğitim ve sertifikasyon programlarından yeterince yararlanamadıkları belirtilmektedir. Yine alanında uzman kişiler tarafından “Eğitimleri farklı olan bu iki mesleğin ‘Birbirini ikame eden sağlık iş gücü’ olarak kullanılması ‘mesleki istihdam’ sorunu yarattığı açıklanmaktadır. Örneğin kadın doğum alanının en çok dava açılan alan olmasına rağmen ebelerin malpraktis sigortasının olmadığı hekimlerin yararlandığı bu sigortanın ebelerde olmayışı malpraktis davalarında mağduriyet yaşattığı ifade edilmektedir. Sağlık hakkı bir bütünen ele alındığında ebelik veya diğer meslekler açısından hiçbir basamak daha iyi veya daha önemli olarak ele alınmamaktadır. Sağlık hakkı sosyal bir haktır ve her meslek kendi içerisinde gerekli ve kıymetlidir. Kadın mesleği olarak algılanan ebelik mesleğinin sorunlarının çözümü elbette yasal olarak çözüme kavuşturulması gereken bir durumdur. Nitekim pandemi mücadelesinde ebeler, salgının başından itibaren hem sürecin yönetiminde hem de izlemindeki tüm aşamalarda etkin rol almış ve bu anlamıyla gebelik ve doğum hizmetlerinde kesintisiz bir hizmette bulunmuşlardır. Açıklanan tüm bu sebepler doğrultusunda, performansa dayalı ücretlendirme yerine, artan enflasyon göz önünde bulundurularak temel ücretin en az yoksulluk sınırının üstüne çıkarılması ve yapılan/yapılacak olan tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılacak şekilde düzenlenmesi başta olmak üzere ebelik mesleğinin görev alanlarının netleştirilmesi ve ebelik mesleğinin “Aile Sağlığı Çalışanı’ sınıfından çıkarılarak gerekli düzenlemeler yapılması hakkında meclis araştırması açılmasını arz ve talep ederim” ifadelerini kullandı.
