KOÇYİĞİT, MECLİS ARAŞTIRMASI İÇİN ÖNERGE VERDİ
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına önerge sundu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Sağlıkçıların maruz kaldığı şiddet vakalarının araştırılması ve önlenmesi hakkında Meclis Araştırma Komisyonu kurulması talebi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına önerge sundu.
Milletvekili Koçyiğit, sağlıkta şiddet vakalarının önlenmesi ve ilgili mevzuatta değişiklikler yapılması konusunda Anayasa’nın 98’inci TBMM İç Tüzüğü’nün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması talebi ile başvuruda bulundu.
Koçyiğit, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermiş olduğu Meclis Araştırma önergesinin gerekçesini ise şu şekilde açıkladı: Sağlıkta yaşanan şiddet ne yazık ki önlenemiyor ve caydırıcı yaptırımlara hükmedilmediği için sağlık emekçilerinin yaşam haklarını tehdit etmeye devam ediyor. İstanbul Kartal’da 20 Ocak tarihinde bir Aile Sağlığı Merkezi’nde Rahmi Uygun isimli erkek tarafından saldırıya uğrayan hemşire Ömür Erez’in hayatını kaybettiği basına yansımıştı. Yine geçtiğimiz hafta İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde görevli iki aylık hamile hemşirenin, dört hasta yakını tarafından feci şekilde darp edildiği bilgisi ile Şanlıurfa'da bir hemşirenin kan alımı sonrasında hasta yakınları tarafından 2 kez darp edildiği basında yer aldı ve tepkilere yol açtı. Yaşananlardan da anlaşılacağı üzere saldırıya uğrayan, tehdit edilen ve hatta yaşamına son verilen sağlık emekçilerinin çalışma koşulları günden güne kötüleşiyor ve iyileştirmeye dönük bir adım atılmıyor. Yapılan araştırmalara göre şiddet gören sağlık çalışanlarının yüzde 84'ü sürekli endişe, korku ve tetikte olma durumu içinde yaşıyor. Hastaneler yeterli güvenlik önlemleri alamazken, kolluk kuvvetlerinin yanlış uygulamaları da şiddete uğrayan sağlıkçıların korkularını körükleyebiliyor.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Merkez Yönetim Kurulu sağlıkçılara yönelik şiddet konulu yaptığı açıklamada; Sağlıkta Şiddet Yasası’nın göstermelik olduğundan, sağlık emekçilerinin tepkilerini sönümlendirmek amacı güdüldüğünden, etkin biçimde uygulanmadığından söz edilmiştir. Nitekim sağlık emekçilerinin tüm ısrarlarına rağmen sağlıkta şiddete yönelik düzenlemeler ceza mevzuatında değil, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri
Temel Kanunu’nda yapılmıştır. Örneğin, 3359 sayılı kanunda ‘sağlık çalışanına şiddet olayı yaşandığında sağlık çalışanının ifadesi bulunduğu sağlık kuruluşunda alınabilir’ hükmü bulunmasına rağmen, bunun çoğu zaman uygulanmadığını belirtilmektedir. Şiddete uğrayan kişinin karakola gelmesinin beklendiğini ama karakola geldiğinde orada kendisine şiddet uygulayan kişilerle yeniden karşı karşıya geldiği konuyla ilgilenen hukukçular tarafından belirtilmektedir.
Ayrıca sağlıkta dönüşüm projesinin yarattığı tahribatın sonucu olarak sağlıkta şiddet vakaları hekimler gibi hemşireleri de göç etmeye zorlamaktadır. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve ilgili derneklere başvurup yurt dışına gitme koşullarını soran sağlık çalışanı sayısının giderek artığı belirtilmektedir. Açıklanan rakamlara göre, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artması ve kötü çalışma şartları sonucunda 2021 yılında toplam 1405 hekim yurtdışına çıkmak için başvuru yapmış durumdadır. Tüm bu sebepler doğrultusunda sağlıkta şiddetin önlenmesi hususunda meclis çatısı altında bir araştırma komisyonu kurulması önem arz etmektedir. Gereğinin yapılmasını arz ve talep ederim.”