MALAZGİRT’İN TARİHİ ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ’NDE YENİDEN ANLATILDI
Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta 1071 Malazgirt Zaferi’ni tarihsel ve kültürel yönleriyle ele aldı.
Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde düzenlenen “Malazgirt” konulu programa konuşmacı olarak katıldı.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tarih Topluluğu ve Tümce Topluluğu tarafından İzzet Baysal Kültür Merkezi Pembe Salonda düzenlenen “Malazgirt’i Yeniden Keşfetmek” konulu konferansta, Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen 1071 Malazgirt Zaferi akademik bir perspektifle ele alındı. Konferansa Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican davetli konuşmacı olarak katıldı. Programa Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Him, Gençlik ve Spor İl Müdürü Emrullah Güler, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Konferans, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Konuşmasında Malazgirt Savaşı’na dair saha çalışmaları ve araştırmalardan bahseden Prof. Dr. Alican, özellikle Albay Kadri Perk’in 1940’lı yıllarda yaptığı stratejik incelemelerin önemine değindi.
Albay Kadri Perk’in saha çalışmaları
Prof. Dr. Alican, Kadri Perk’in saha analizlerini detaylandırarak, şunları aktardı: “Kadri Perk, bir kurmay ekibiyle Malazgirt’e gelmiş ve yaklaşık 90 sayfalık kapsamlı bir çalışma hazırlamıştır. Bu çalışmada savaşın nerede gerçekleştiği, Sultan Alparslan’ın ve Bizans ordusunun rotaları, orduların karşılaşma noktaları ve savaş alanının krokileri yer alıyor. Perk, tarihçi olmadığını belirterek bu analizleri askeri bir stratejist gözüyle yapmıştır. Günümüzde Malazgirt Savaşı ile ilgili saha üzerinden yapılan analizlerin en haklı ve doğru olanı Perk’in çalışmasıdır.”
Saha çalışmalarının önemi ve Malazgirt’in stratejik konumu
Saha çalışmalarının bilimsel araştırmalar açısından önemine de değinen Prof. Dr. Alican, Malazgirt’in bir garnizon şehri olduğunu, surlarla çevrili yapısının Diyarbakır surları ile benzerlik taşıdığını ve bu yapıların en az 5 bin yıllık tarih barındırdığını vurguladı. Alican, ayrıca Malazgirt Ovası’nda henüz keşfedilmemiş 14 höyüğün bulunduğunu ifade etti.
“Savaşın kazanılmasıyla Türkler Anadolu’nun en batısına ulaştı; eğer Selçuklular kaybetseydi, Bizans ordusu hızla İran ve Irak topraklarını istila edecekti. Malazgirt, Anadolu’nun kapısıdır” diyen Prof. Dr. Alican, bu coğrafyanın tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığını belirtti.
Malazgirt’in tarihsel ve kültürel mirası
Prof. Dr. Alican, Malazgirt Savaşı’nın tarihsel sonuçlarını ve savaş alanındaki arkeolojik izleri değerlendirerek, bu çalışmaların Türkiye’nin kültürel mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma açısından önemine dikkat çekti. 2019 yılından bu yana sürdürülen Malazgirt Savaş Alanı arkeolojik araştırmaları projesi kapsamında, 20 üniversiteden 50 akademisyen çeşitli disiplinlerde çalışmalara katkı sağlıyor.
Topluluk başkanlarının değerlendirmesi
Tarih Topluluğu Başkanı Mert Karakanat ve Tümce Topluluğu Başkanı Ayşe Karadeniz de, Malazgirt Zaferi’nin sadece bir muharebe olmadığını, aynı zamanda bir medeniyetin Anadolu’ya attığı imza olduğunu vurgulayarak, “Sultan Alparslan’ın ordusunu yönlendirmesi, Anadolu’nun ebedi yurdumuz haline gelmesinin sembolüdür. 1071 Malazgirt Zaferi, Türk milletinin tarihsel bilincini ve medeniyet iddiasını şekillendiren kritik bir dönüm noktasıdır” ifadelerini kullandılar.
Soru-cevap bölümünün ardından Prof. Dr. Alican’a, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Him tarafından üzerinde MAUN logosu bulunan çini bir hatıra tabağı takdim edildi. Ayrıca teşekkür plaketi ve merhum İzzet Baysal’ın yaşamını, kariyerini ve hayırseverliğini anlatan kitaplar armağan edildi.
Konferans, Malazgirt’in tarihsel, kültürel ve stratejik önemini akademik bir perspektifle ortaya koyarak, katılımcılar için zengin bir bilgi paylaşımı ve ilham verici bir etkinlik olarak tamamlandı.
