MAUN’DA ‘BİNGÖL’DEN KANADA’YA GİRİŞİMCİLİK BAŞARI HİKÂYESİ’ SEMİNERİ DÜZENLENDİ
Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde ‘Bingöl’den Kanada’ya Girişimcilik Başarı Hikâyesi’ adlı seminer düzenlendi.
Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Zeliha Tekin’in koordinatörlüğünde yapılan ‘Bingöl’den Kanada’ya Girişimcilik Başarı Hikâyesi’ adlı seminerde Bingöllü girişimci Fesih Zeki Mert’in başarı hikayesi ele alındı. Girişimci Fesih Zeki Mert’te seminere konuk olarak davet edildi. Seminerde kariyerde başarının altın anahtarları, iş yaşamının getirdiği fırsatlar ve zorluklar anlatıldı.
Akademisyen ve öğrencilerin yoğun katılım gösterdiği seminerin sonunda İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Faruk Altunç'un kapanış konuşmasını yaparak girişimci Mert’e teşekkür belgesi verdi.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Zeliha Tekin ise, bundan sonra ilimizde iş insanlarını, kariyer öncülerini ve girişimcileri eğitim ve seminer amacıyla davet edeceklerini dile getirdi.
Düzenlenen seminere katılan Bingöllü girişimci Fesih Zeki Mert, katılımcılara başarı hikayesini anlatarak şunları söyledi: “Bingöl Karlıova doğumluyum. 42 yaşındayım. 2000 yılında, İngiltere’ye gittim. İki yıla yakın İngiltere’de yaşadım. Sonrasında arkadaş ortamımızda oturup hasbihal ederken bir arkadaşımız bize Kanada’yı anlatmaya başladı. O anlattıkça benim düşüncelerim derinleşiyor, derinleşen düşüncelerimi nasıl gerçekleştiririm diye planlar yapıyordum. Bunun üzerine Kanada’ya gittim. 2002’den beri Kanada’da yaşıyorum. Evli ve 3 çocuk babasıyım. Kanada’ya giderken yanımda getirdiğim tek şey hayallerim ve hedeflerimdi. İş gözetmeksizin hayallerime ulaşmak ve başarılı olmak için ilk etapta çeşitli işlerde çalıştım. Bir gün sahibi olduğum firmanın önünden geçerken iş talebinde bulundum kabul görüldü ve sıva işlerinde görev aldım. Süreç biraz zorluydu yöneticilerim her şeyin en iyisini istiyor ve benimde o şekilde olmam doğrultusunda sürekli yönlendiriyorlardı. Bu süreç ilerledikçe benim için her şey daha keyifli olmaya başlamıştı, daha sıkı ve sorumluluk olarak devam ediyordum. Bu durum yöneticilerim tarafından fark edildi ve daha büyük projelerde görev almamı sağladılar. Verdikleri görevleri en iyi şekilde yapmak için elimden geleni yapıyordum, yeri geliyor uyumuyor, yeri geliyor yemiyordum. Ve verilen görevlerdeki zaman takviminden minimum 2 ay öncesinde teslimini yapıyordum. Süreç ilerledikçe tecrübem arttı, çevrem arttı ve artık hedeflediğim yatırıma geçme kararı almıştım. Uzmanlaştığım alanda bir firma kurup çalıştığım firmaya taşeronluk teklifinde bulundum kabul görüldü. Taşeronluk hizmeti sağlarken arkadaşım şirketin hisse sattığını ve benimde alabileceğimi belirtti. Bende ufak ufak hisseler almaya başlamıştım ve hedeflerim tam istediğim gibi ilerliyordu. Kazandığımı sürekli olarak işime yatırdım. 2017 yılına gelindiğinde Van Horne şirketinin %100 hissesini alarak yönetim kurulu başkanı ve şirketin tek söz sahibi oldum. 10 yıl sonra işçi olarak girdiğim yarım asırlık şirketin sahibi olmuştum. Aynı isimle ve çalışanlarla şirketin stratejisini değiştirerek yolumuza devam ettik. Sonra şirket daha çok büyümeye başladı. Birkaç ofis daha açtı. Uluslararası çalışmaya başladı. Taşeronlar beraber yıllık ortalama 2 binin üzerinde çalışanımız var. Şirketimizin yıllık cirosu 200 milyon dolar” dedi.
Mert, şirketinin Bingöl’de hayata geçirdiği projelerden bahsederek şunları söyledi: “Aslında Bingöl’den önce biz Türkiye’de yatırım yapmaya karar verdik. İstanbul Kadıköy’de ofisimizi açtık. Bir seneye yakın çalıştım. Kendi memleketime ne yapabilirim diye araştırma yaptım. Herkesin uyguladığı mimariden farklı bir mimari uygulamak için gerekli çalışmaları yaptık. Bingöl’ ün de gerek mimari gerek estetik görünümüne katkı sağlayacak bir mimariyle işe koyulduk, daha önce Kanada ‘da uyguladığımız ve ödül alan projemizi Bingöl’e uyarlayarak 140 daireli Niagara Bingöl Yaşam Evleri projesini hayata geçirdik. Daha önce Bingöl’de uygulanmayan bir mimari proje ile İnalı Mahallesi’nde 140 daireli Niagara Bingöl Yaşam Evleri projemiz hızla devam ediyor. Bir hayal ile başlıyor herşey sloganıyla başlattığımız projede, bahçeli daireler, ortak kullanım alanları, sosyal tesisler olarak planlanıyor. Biz yapmadan satmıyoruz. Yaptıktan sonra satıyoruz. Tam bir yapsat mantığıyla çalışıyoruz. Çok iyi oldu. Bu projeye çok güveniyorum. Şirketin Türkiye yatırımını Bingöl’de daha çok yoğunlaştıracağız. Bingöl’de ileriye dönük yatırım planlarımız mevcut olup, şu an konu ile ilgili ekip arkadaşlarımız gerekli fizibilite çalışmalarını sürdürmektedir. Bu çalışmaların sonucuna göre ilimizin gelişimine katkı sağlayacak önemli projeleri hayata geçireceğiz. Bu süreçte bir hadise yaşadım. Çok tecrübe edindim. Başımdan geçenleri değil, kendime prensip ettiğim planlardan bahsetmek belki daha iyi olur. Öncelikle hayal edin. Ne kadar büyük olursa olsun hayalini et. Ben bir işe başlarken önce hayal ediyorum. Sonra planlıyorum. Uygulamaya geçerken ne olursa olsun, ister güneşli ister yağmurlu olsun ama asla planımdan vazgeçmiyorum. Benim hikemin başarısı bu.”
Mert son olarak ise FZM (Fesih Zeki Mert) Vakfının çalışmalarından bahsederek şunları dile getirdi: “Dünyanın finans göz bebeği Toronto’da FZM Foundation kuluçka merkezini kurduk. Vakıf bünyesinde kurulan Fesih Zeki Mert Girişimcilik ve İnovasyon Enstitüsü ile Toronto’da şirket kurulumu ve gençlere özel ofislerinde çalışma fırsatı, konusunda uzman mentörlerden proje boyunca destek hizmeti, dünyanın en iyi üniversiteleri ile iş birliği fırsatları, başarılı olmuş startup projeleri ile benchmarking çalışmaları ve program sonunda global yatırımcılara sunum desteği sunuyoruz. Desteklenmeye ihtiyacı olan fikri, projesi veya startup şirketi olan, yapmış oldukları projede uzmanlıklarını gösterebilen, en önemlisi hayallerinin arkasından koşmaya, cesareti ve enerjisi olan gençleri destekliyoruz” şeklinde konuştu.
