Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN) Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Otel, Lokanta ve İkram Hizmetleri Bölüm Başkanı Öğr. Gör. Mehmet Gül koordinasyonunda düzenlenen “Osmanlı Mutfağından Soğuk Şerbetler Eğitimi” büyük ilgi gördü.
OSMANLI MUTFAĞINDAN SOĞUK ŞERBETLER EĞİTİMİNE BÜYÜK İLGİ
Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN) Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Otel, Lokanta ve İkram Hizmetleri Bölüm Başkanı Öğr. Gör. Mehmet Gül koordinasyonunda düzenlenen “Osmanlı Mutfağından Soğuk Şerbetler Eğitimi” büyük ilgi gördü.
Üniversite Konukevi’nde Executive Chef Halit Uygur tarafından verilen eğitime MAUN Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican başta olmak üzere Rektör Danışmanı ve Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Mehmet Özalper, Otel, Lokanta ve İkram Hizmetleri Bölüm öğrencileri ve akademisyenleri katıldı.
Osmanlı mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden olan şerbet kültürünün ele alındığı eğitimde şerbetlerin, sadece bir içecek değil aynı zamanda kültürel bir simge olarak da değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Eğitmen Executive Chef Halit Uygur, Osmanlı döneminde kullanılan malzemeler ve teknikler hakkında detaylı bilgi verdi. Osmanlı mutfağının geleneksel içeceklerinden olan şerbetlerin, yaz-kış ayrımı yapılmaksızın ikram edilen önemli bir içecek olduğuna değinildi. Sebillerde Allah rızası için şerbetler dağıtıldığı, düğünlerde, doğum törenlerinde şerbetin ikram edilmemesinin ayıplanan bir duruma yol açtığı ifade edildi.
Osmanlı'da yemeklerin yanında soğuk olarak tüketilen her içecek için "soğukluk" terimi kullanılırken, kışın tarçın şerbetinin, yazın ise koruk ve bal şerbetinin en popüler içecekler arasında yer aldığı; nar şerbeti ikram etmenin kibarlık olarak değerlendirildiği vurgulandı. Selçuklularda misafirlere ikram edilen en seçkin besinlerden birinin bal olduğu, bal ve şeker şerbetinin en yaygın içecekler olarak görüldüğü; Selçuknamede meyvelerden yapılan mis kokulu ve ıtırlı şerbetlerden bahsedildiği ve sütten yapılan şerbetlere de kokular eklendiğinin bilgisi paylaşıldı.
Eğitimde vurgulanan noktalardan biri de Mevlana'nın şerbet sevgisi oldu. Mevlana Celaleddin Rumi'nin "Hayatta en sevdiğim üç şey; sema, hamam ve şerbettir" sözleriyle, şerbetin kültürel ve manevi önemine dikkat çekildi.