HÜDA PAR İl Başkanı Mehmet Şirin Çağlayan, TBMM’ye sunulan “soykırım suçu” ve “insanlığa karşı suç” faillerinin Türkiye’de daha kolay ve etkili yargılanabilmelerini; soykırım suçuna iştirak eden çifte vatandaşlardan yargıdan kaçan
'SOYKIRIM SUÇU FAİLLERİ İÇİN' KANUN TEKLİFİNE DESTEK ÇAĞRISI
HÜDA PAR İl Başkanı Mehmet Şirin Çağlayan, TBMM’ye sunulan “soykırım suçu” ve “insanlığa karşı suç” faillerinin Türkiye’de daha kolay ve etkili yargılanabilmelerini; soykırım suçuna iştirak eden çifte vatandaşlardan yargıdan kaçanların vatandaşlıktan çıkarılmalarını ve malvarlıklarına el konulmasını öngören kanun teklifine destek çağrısında bulundu
HÜDA PAR Muş İl Başkanı Mehmet Şirin Çağlayan, 'Soykırım suçu' ve 'insanlığa karşı suç' faillerinin Türkiye'de daha kolay ve etkili yargılanabilmelerini, soykırım suçuna iştirak eden çifte vatandaşlardan yargıdan kaçanların vatandaşlıktan çıkarılmalarını ve malvarlıklarına el konulmasını öngören 'kanun teklifi', Meclisin tatile gireceği 31 Temmuz'dan önce Mecliste yer alan tüm siyasi partilerin ortak kararı ve desteği ile kabul edilmesi ve yasalaşması için tüm milletvekillerinden destek beklediklerini söyledi.
Yazılı bir açıklama yapan Mehmet Şirin Çağlayan, HÜDA PAR Genel Başkanı ve milletvekilleri tarafından, 28 Aralık 2023’te TBMM Başkanlığına “soykırım suçu” ve “insanlığa karşı suç” faillerinin Türkiye’de daha kolay ve etkili yargılanabilmelerini; soykırım suçuna iştirak eden çifte vatandaşlardan yargıdan kaçanların vatandaşlıktan çıkarılmalarını ve malvarlıklarına el konulmasını öngören “kanun teklifi” sunulduğunu hatırlattı. 158. Sıra sayısı ile basılıp milletvekillerine dağıtılan Kanun Teklifi’nin Meclis’in tatile gireceği 31 Temmuz’dan önce bu hafta Genel Kurulun gündemine girmesi için tüm kesimlerden destek beklediklerini hatırlatan Çağlayan, aksi halde Kasım veya Aralık aylarına ertelenmesi ve etkisinin azalması söz konusu.
Söz konusu kanun teklifinin Genel Kurulda öne alınarak yasalaşıp yürürlüğe girmesi için, kamuoyundan, milletvekillerinden ve sivil toplum kuruluşlarından destek talebinde bulunan Çağlayan, “Teklifin doğrudan Genel Kurul’da görüşülmesi için 7 Mayıs 2024'te verilen önerge 9 Temmuz 2024’te Genel Kurulda yapılan oylamada, oy çokluğu ile kabul edildi. Kanun teklifimizin Meclisin tatile gireceği 31 Temmuz’dan önce Mecliste yer alan tüm siyasi partilerin ortak kararı ve desteği ile kabul edilmesi ve yasalaşması en büyük arzumuzdur” dedi.
“Her vicdan sahibinin duygularına tercüman olacak, taleplerine cevap olabilecek bir adım attık”
“Terör şebekesi İsrail yaklaşık 10 aydır Gazze’de kadın, çocuk, ihtiyar demeden 39 bine yakın insanı katletti” diye Çağlayan şunları kaydetti, “Siyonist İsrail soykırım saldırılarında Türk pasaportu olan çifte vatandaşların da bu soykırıma katıldıkları ortaya çıktı. Bu, ne bizim ne de hiç bir vicdan sahibinin kabullenebileceği bir durum değildir. Kardeşlerimizin katledilmelerini canlı canlı izlemek zorunda olduğumuz bir durumdayken, herkes acaba ne yapılabilirin çaresizliği içerisindeyken, her vicdan sahibinin duygularına tercüman olacak, taleplerine cevap olabilecek bir adım partimiz HÜDA PAR tarafından atıldı. Malum olduğu üzere geçtiğimiz günlerde, Gazze’deki soykırıma bizzat katılan ve Türk vatandaşlığı bulunan çifte vatandaş Siyonistlerin mal varlıklarına el konulması, vatandaşlıktan çıkarılmaları ve hukuk önünde yargılanmaları için TBMM Genel Kuruluna bir kanun teklifi sunuldu. Partimiz HÜDA PAR tarafından TBMM'ye sunulan bu kanun teklifi oy çokluğuyla kabul edildi. Bu kanun teklifimizin anayasada sabit bir kanun olarak kabul edilebilmesi için bu günlerde meclisin gündemine alınacak. Bu meselenin, meclisin gündemine alınacak olan diğer tüm meselelerden daha önemli olduğu hassasiyetiyle ilk olarak görüşülmesi gereken kanun maddesi olması gerektiğine inanıyoruz. Tüm insanlık için dahi hayati bir mesele mesabesinde olan bu konunun mecliste görüşülmeden meclisin tatil ettirilmesi kabul edilecek bir durum değildir, kabul edilmemelidir.”
“Mesele partiler üstüdür”
Meselenin partiler üstü olduğunu vurgulayan Çağlayan şu ifadeleri kullandı, “Şunun altını özellikle çizmek isterim ki, bu mesele partiler üstü bir meseledir. Bu kanun teklifinin mecliste onaylanması için güçlü bir siyasi iradenin ortaya konması gerekir. Bu noktada partilerin yerel teşkilatları, STK"lar ve halkımıza çok iş düşmektedir. Bu teklifinin kabul edilmesi ve yasallaşması için halk; Meclisteki temsilcilerine, destek için talepte bulunmalı, gerekirse baskı uygulamalıdır. Halkımızdan talebimiz; meclis tatile girmeden önce hem İsrail hem de Türkiye vatandaşı olan, 7 Ekimden bu yana Gazze'de kardeşlerimizin kanlarına eli bulanan ve orada insanlık suçu işleyen Siyonistlerin hak ettikleri cezaya çarptırılmaları için bu konuyu gündemimize alıp Gazze'de insanlık suçu işleyen Siyonistlere gereken cezanın verilmesine katkı sağlamalarıdır.”
Teklif yasalaşırsa neler olacak?
Çağlayan şunları kaydetti, “Kanun teklifimizin yasalaşması halinde Gazze’de katliamlara katılan Siyonistler hakkında yargılamalar daha kolay yapılabilecek, tutuklama kararları verilebilecektir. Böylece katliam ve soykırım suçlarına iştirak etmiş olanlar İnterpol’ün de arama, yakalama listesine gireceklerinden bunların uluslararası arenada hareket alanları da daralacaktır. Böyle bir kanunun kabul edilmesi olası soykırım suçlarına Türkiye’den katılımları minimize edebileceği gibi, soykırım suçlarının cezasız kalmamasına yönelik atılacak bu adım diğer ülkelere de örneklik teşkil edecektir.
Teklif yasalaşmazsa neler olacak?
İnsanlık onurunun hiçe sayıldığı katliam ve soykırımlar karşısında siyasi kaygılar veya benzeri mülahazalarla hareket ederek bu yöndeki kanun teklifimizi reddetmek; bugün için Siyonist katilleri ve yarın başka yerlerde olası katliamlarla ortaya çıkacak diğer katilleri görmezden gelmek anlamına gelecek ve katiller daha fazla cesaretlendirilmiş olacaktır.
Nasıl destek verebiliriz?
Siyonistler ve cesaret aldıkları emperyalist blok, İslam dünyasının dağınıklığından ve bir araya gelemeyişinden cesaret almaktadır. Mecliste insani ve vicdani hassasiyete sahip milletvekillerini ve siyasi partileri bu hususta adım atmaya teşvik etmek, insanlık onuru noktasında hassasiyet gösteren herkesin ve tüm kamuoyunun öncelikli görevi olmalıdır. Teklifimizin hedeflenen zaman diliminde kabul edilip kanunlaşması noktasında herkesi duyarlı olmaya davet ediyoruz.”
