Tarih: 16.05.2022 19:34

SUR: “İSLAM TARİHİ SİSTEMATİK OLARAK YOK EDİLİYOR”

Facebook Twitter Linked-in

SUR: “İSLAM TARİHİ SİSTEMATİK OLARAK YOK EDİLİYOR”

Muş Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Geliştirme Tarih ve Sanat Derneği adına açıklama yapan yerel tarihçi Turhan Sur, Muş’un tarihi mekanlarının yok edilmeye çalışıldığını söyledi.

 

Muş’ta geçmişten günümüze gelen tarihi yapıların tahrip edildiğini savunan Muş Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Geliştirme Tarih ve Sanat Derneği yönetim kurulu adına açıklama yapan yerel tarihçi Turhan Sur, bu konuda yetkilileri göreve çağırdı.

Sur, konu ile ilgili olarak yapmış olduğu açıklamasında özelikle Muş’un Dere Mahallesinde bulunan ve Migre Hamamı olarak bilinen tarihi yapının tahrip edildiğini belirlediklerini ifade ederek şunları söyledi: “İki hafta önce en son yaptığımız basın açıklaması sonrasından bugüne kadar yapılan araştırmalar neticesinde Dere mahallesinde bulunan ve Dere hamamı olarak da bilinen, ne yazık ki Ermeni adı ve yapısı olarak ihanet odaklarınca Migre Hamamı şeklinde isimlendirilen ve tescillenen Bibiler hamamı, Anadolu Coğrafyasında ilk ve tek olarak tespit edilmiş, iman ve inanç esasları üzerine 1690 yıllarında sadece Muş kadınlarına özel imar edilmiş ve tahsis edilmiş olan Hamam, Medrese, Kültür Sanat, Toplantı ve Eğitim amaçlı olarak 1800’lerin sonlarına kadar aktif olarak kullanılan alan içerisinde aynı şekilde kullanılmıştır. Ülkemize ve ilimize marka değer katacak yerlerin son zamanlarda yok edilircesine tahribata uğradığına şahit olduk. Söz konusu alanın bir ucunun Hacı Zübeyir Büyüközer’in yeniden onarıp cami haline soktuğu Şehit Hatice Medresesi, hemen altında Tasavvuf ve İlim ehli ve kadiri tarikatı mensubu Seyyit Ziyaettin beyin konağının olduğunu, aşağı dereye doğru Muş’un meşhur yöresel meyveleri ile donatılmış cennetten bir parça gibi yapılan dinlenme, kadınlara ait sohbet yerleri ile kullanılmış, en alt kısmı yani dere kenarında ise sadece ve sadece kadınlara tahsis edilmiş hamam olan Bibiler hamamının bu kıymetli alanın, tarihi mekanların son iki haftada uğradığı tahribat hayret verici düzeye gelmiştir. Bu yıkım ve tahribatların sonuçları dernek yetkililerince an be an kayıt altına alınmıştır.

Söz konusu Dere mahallesinin son yüz yılda bilerek ve ustaca bir Ermeni yerleşkesi yalanları ile bütün dünyaya duyurmaya çalışan hain odakların bu kıymetli marka değerin yok edilmesi adına tahribatlarını hızlandırdığını, Bibiler hamamı gerçeği basın açıklamamızın ardından ayrıca Saray Camisi yanındaki Değirmene ait kapı ve pencere metal ve ahşap bölümlerinin sökülüp götürüldüğü, Bibiler hamamının güney uç kapı üstü ve kenarlarının daha fazla yıkıldığını hayretler içerisinde tespit etmiş durumdayız.” Dedi.

Turhan Sur, yaptığı açıklamanın devamında bu tarihi mekanların korunması gerektiğini vurgulayarak şunları dile getirdi: “İslam tarihi sistematik olarak yok ediliyor. Devletimiz en kısa sürede gerekli düzenlemeleri, tesciller ve onarım işlerini tamamlayarak bu yok oluşu bir an önce durdurması ve acil olarak ilgili kurumların harekete geçmesi gerekiyor.

Anadolu coğrafyasının ve kadim Anadolu tarihinin en önemli marka değerlerinden biri olan hamamın ve içinde bulunduğu alan ilimiz için büyük bir zenginliktir. Selçuklu, Osmanlı devlet idaresi, hukuku, eğitimi yönünden Muş İlinin Bitlis’le birlikte ne kadar önemli olduğunun da ayrıca kanıtı niteliğindedir.  Türkiye Cumhuriyeti gibi kadim bir devletin ve kadim bir tarihin, medeniyetin baba ocağı olan ilimizin farkındalığının ve tarihi gerçeklerinin çok acil bir şekilde muhafaza edilmesi için Muş Valiliği, Muş Belediyesi, Muş Kültür Turizm İl Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğünün el birliği ile bu eser ve eserleri ilimizin turizm ve kültür hayatına katmaların aciliyet gerektiriyor. Heyelan, sel tehlikesi ile beraber  son günlerdeki kasıtlı tahribatlar endişe verici seviyede olup Dernek olarak bu işin an be an takipçisi olacağız.” Dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —