TÜİK’İN MUŞ RAPORU: SAĞLIKTA AÇIK, EĞİTİMDE İLERLEME, EKONOMİDE DARALMA
TÜİK’in yayımladığı güncel veriler, Muş’un sosyoekonomik yapısında dikkat çeken bir tabloyu ortaya koyuyor. Kentte sağlık personeli ihtiyacı artarken, eğitim göstergelerinde iyileşme sürüyor; ekonomik alanda ise gelir düzeyi, istihdam ve dış ticaretteki daralma kent için önemli uyarılar barındırıyor.
TÜİK Van Bölge Müdürlüğü tarafından açıklanan son veriler, Muş’un nüfus hareketlerinden eğitime, sağlıktan ekonomiye kadar geniş bir alanda yaşadığı değişimi gözler önüne serdi. Veriler, kentin özellikle demografik yapı, işgücü ve tarım alanlarında dikkat çekici gelişmeler ve zorluklar barındırdığını ortaya koyuyor.
Muş’un nüfusunda son yıllarda gerileme eğilimi dikkat çekiyor. Kentte yıllık nüfus artış hızının negatife dönmesiyle birlikte, son ölçümlerde nüfus 400 bin sınırının altına indi. Nüfusun azalmasında en büyük etken ise göç. Kent, bir yılda aldığı göçün belirgin şekilde üzerinde göç verirken, net göç rakamı eksi değerlere geriledi.
Buna karşın hane yapısı Türkiye ortalamasından oldukça farklı. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün 4 kişinin üzerine çıkması, Muş’un geniş aile yapısını koruduğunu; kırsal karakterini güçlü şekilde sürdürdüğünü gösteriyor. Nüfus yoğunluğu ise Türkiye ortalamasına kıyasla oldukça düşük seviyelerde seyrediyor.
Göçte eğitim seviyesinin belirleyici olduğu görülüyor
Kente gelen ve kentten ayrılan nüfusun eğitim durumuna bakıldığında, hareketliliğin daha çok ilkokul ve lise mezunları arasında yoğunlaştığı görülüyor. Göç eden nüfusun önemli bir bölümünü lise mezunları oluştururken, Muş’a yerleşenler arasında da benzer bir eğilim dikkat çekiyor. Bu durum, kentin genç nüfus potansiyelini korusa da ekonomik nedenli göçün sürdüğüne işaret ediyor.
Okuryazarlık artıyor, gençler lisede daha uzun süre kalıyor
Muş’un eğitim verileri, kentte okuma yazma bilmeyenlerin oranının her yıl biraz daha azaldığını ortaya koyuyor. Son açıklanan rakamlar, okuryazarlığın neredeyse yüzde 95 seviyesine ulaştığını gösteriyor. Bu artış, hem yetişkin eğitim programlarının hem de temel eğitimdeki iyileşmenin sonuçlarını yansıtıyor.
Lise düzeyindeki okullaşma oranı da Muş’un güçlü olduğu alanlardan biri. Kentte lise eğitimine devam eden öğrenci oranı, bölge illerinin çoğunun üzerinde. Okulların öğretmen ve derslik kapasitesi ise Türkiye ortalamasına yakın bir seyir izliyor; özellikle ortaokul ve lise kademelerinde sınıf mevcutlarının düşük olması, eğitimdeki kalite göstergelerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Sağlık hizmetlerinde yük artıyor
Sağlık göstergeleri, Muş’ta bir hekime düşen kişi sayısının Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, kentte sağlık hizmetlerine olan talebin karşılanmasında daha fazla personel ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde, hemşire başına düşen nüfus da Türkiye ortalamasının üzerinde.
Doğum oranlarında ise Muş, bölgenin genel eğilimini yansıtacak şekilde ülke ortalamasının hayli üzerinde doğurganlık seviyesine sahip. Buna karşın bebek ölüm hızının Türkiye ortalamasının üstünde kalması, sağlık hizmetlerinin özellikle yenidoğan bakımında güçlendirilmesi gerektiğine işaret ediyor.
Evlenme azalıyor, boşanma hâlâ çok düşük
Muş’ta evlilik oranları Türkiye geneliyle benzer bir seyir izlerken, boşanma oranları ülke ortalamasının oldukça gerisinde. Kentte boşanmaların düşük olması, geleneksel aile yapısının güçlü şekilde sürdüğünü gösteriyor. İlk evlenme yaşları ise hem kadınlarda hem erkeklerde Türkiye ortalamasına yakın düzeyde gerçekleşiyor.
İşsizlik yüksek, işgücüne katılım düşük
TÜİK’in işgücü göstergeleri Muş’un ekonomik yapısındaki en belirgin sorunlardan birine işaret ediyor. Kentte işsizlik oranı Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde seyrederken, işgücüne katılım ülke genelinin altında kalıyor. Bu tabloya rağmen, kentte çalışan nüfusun önemli bir kısmının tarım ve hizmet sektörlerinde yoğunlaştığı görülüyor.
Gelir seviyesinde artış sağlandı ancak hâlâ düşük
Son üç yılda kişi başına düşen gelirde kayda değer bir artış yaşansa da Muş hâlâ Türkiye ortalamasının oldukça gerisinde. Kent, bölgenin diğer illeriyle birlikte düşük gelir grubunda yer alıyor. Bu durum, hem ekonomik çeşitliliğin sınırlı olmasından hem de sanayi faaliyetlerinin düşük düzeyde olmasından kaynaklanıyor.
Dış ticarette açık derinleşiyor
Muş’un dış ticaret rakamları, ithalatın ihracatın katbekat üzerinde olduğunu gösteriyor. Kentin ihracat hacmi oldukça düşük seviyelerde kalırken, ithalat harcamaları hızlı bir artış eğilimi sergiliyor. Bu tablo, Muş’un ekonomisinin dış ticarette bağımlı bir yapıya sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Konut ve yapı izinlerinde dalgalı seyir
Muş’ta yapı kullanım izinleri ve konut satışları yıllara göre değişkenlik gösterse de son dönemde inşaat sektörünün hareketlendiği dikkat çekiyor. Daire sayılarındaki artış ve konut satışlarının yeniden yükselişe geçmesi, kentte konut talebinin canlı olduğuna işaret ediyor.
Araç sayısı artıyor, trafik kazaları kentin önemli sorunu
Muş’ta motorlu araç sayısı son beş yılda artış gösterdi. Buna paralel olarak trafik kazalarının sayısında da önemli bir yoğunluk ortaya çıktı. Yaralı ve ölümlü kazaların sayısı, kentte trafik güvenliğinin kanayan yaralardan biri olduğunu gösteriyor.
Tarım ve hayvancılık Muş’un en güçlü dayanağı
TÜİK verileri, Muş’un geniş tarım alanlarına sahip olduğunu ve ekilen alanların büyük bölümünün aktif olarak kullanıldığını gösteriyor. Kent, küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde bölgenin en güçlü illeri arasında yer alıyor. Tarım ve hayvancılıktaki bu geniş potansiyel, Muş ekonomisinin hâlâ büyük ölçüde kırsal üretim üzerine kurulu olduğunu ortaya koyuyor.
Elektrik ve su kullanımı Türkiye ortalamasının altında
Kişi başına elektrik tüketiminin Türkiye ortalamasının altında olması, hem sanayi faaliyetlerinin sınırlı olduğunu hem de kentte hane tüketiminin düşük bir bantta seyrettiğini gösteriyor. Su kullanımında da Türkiye’ye yakın bir ortalama var; bu durum, kentin su altyapısının güçlü olduğunu gösteren olumlu göstergeler arasında yer alıyor.