Bedrettin KELEŞTEMUR


27. ULUSLARARASI HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI

FİKİR BAHÇESİ


27. ULUSLARARASI HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI

Bedrettin KELEŞTİMUR

27. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarını idrak ettik. İnşallah, 04 Aralık 2024 Çarşamba Günü, Saat, 11.50’de, TRT GAP Diyarbakır Radyosu, “Hayatın İçinden Programı, Duydunuz mu, Gördünüz mü?” köşesinden sizlerle 10 dakikalığına birlikte olacağımız süre içerisinde, Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarını anlatmaya çalışacağız. 

İlki 1992 yılında Av. Fikret Memişoğlu anısına yapılan Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, istikrarlı bir şekilde, günümüze kadar 32 yıl boyunca devam eden; Türkiye’nin/ veya Türk Dünyasının artık günümüzde markalaşan şiir, sanat, edebiyat, musiki sofrası/ veya şölenidir, diyebiliriz. 

1990 sonrası, SSCB’nin dağılmasından sonra, Doğu Anadolu’nun ‘kadim şehri…’ Elazığ’dan yükselen bir bayrak dalgalanacaktır. Türk Dünyasına, ‘gönül dolusu selamlar…’ diyecekti!

2024 Yılına geldiğimizde, “Türk Devletler Teşkilatının…” hayata geçtiğini görmekteyiz. İnşallah, Türk Dünyası, 2026 yılından itibaren de, “34 Harfli, Ortak Alfabeye…” geçmiş olacaktır. 

Sadık K. Tural Hoca, Elazığ Şehri için, “Şiirin Başkenti…” diyeceklerdi. Cengiz Aytmatov, “Türk Dünyasının Manevi Azığı…” olarak tanımlayacaklardı. Tebrizli Şairimiz, “Harput, Orta Asya’nın Gül Bahçesi…” diyerek sesleneceklerdi. Bizlerde, “Harput, Türk Dünyasının Vuslat Şehri…” diyoruz. 

Bu yıl ki Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, Elâzığ Belediyesinin öncülüğünde gerçekleşti. Tabiatıyla, Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, ‘şehrin bi istisna faaliyeti…’ Bu yıl ki faaliyetin ana teması, “Kurgudan Gerçeğe Şiir!” olmuştu. Üç Gün devam eden Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarında, 

“Üç Önemli Şahsiyet, Üç Önemli Tema, Üç Önemli Panel ile anılacaktı!” 

Ziya Gökalp’ten Kızılelma’ya panelinde Pof. Dr. Ahmet Buran, Prof. Dr. Nazım Hikmet Polat, Prof. Dr. Vahit Türk’ü dinledik… 

Nabızlarımda evet, çünkü ilm için müphem

Kalan Oğuz Han'ı kalbim tanır tamamiyle

Damarlarımda yaşar şan-ü ihtişamiyle

Oğuz Han, işte budur gönlümü eden mülhem:

Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan

Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan”

Diyarbakır İlimiz Çermik İlçesinde 13 Mart 1876 tarihinde dünyaya gelen Türk Sosyolojisinin Kurucusu Ziya Gökalp için Gazi Atatürk, “O, bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin babası Namık Kemal, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp’tir” 

Ganire Paşayeva (24 Mart 1975-28 Eylül 2023), bir büyük ideal insan olarak temayüz ettiler. Türk Birliğinin büyük özlemi içerisinde yaşadılar… Ganire Paşayeva’nın, “Türkiye’m!” şiirini okuyunuz. İşte, o mükemmel şiirin son mısraları;

Canım Türkiye’m! Sen bensin,

Ayağına taş değse, benim ciğerim yanar.

Sen gönlümde umutsun, kalbimde ince sızı,

“Sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar!”

İmza: Kardeşin Azerbaycan’ın, sana sevdalı kızı…

Kaynak: Ganire Paşayeva Hatıraları…”

Ganire Paşayeva/ Azerbaycan Türk Dünyası” temalı panelde, Serhat Kabaklı, İmdat Avşar, Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Akbar Yolchuyev (Azerbaycan)i fikirleriyle katkıda bulundular.

Bir diğer panel de, “Nuri Pakdil/ Kudüs” teması, Doç. Dr. Taner Namlı, Ramazan Kayan, Ayçin Kantoğlu katılım sağladılar. 

Nuri Pakdil ile birlikte, “Yedi Güzel Adam!” hafızalara gelir. Bu isimler; “Nuri Pakdil, Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazit, Rasim Özdenören, Alaeddin Özdenören, Mehmet Akif İnan ve Ali Kutlay!”

Bizler, Türk Edebiyatında Nuri Pakdil’i, “Kudüs Şairi…” olarak biliyoruz.

“Tûr Dağı’nı yaşa/ Ki bilesin nerde Kudüs/ Ben Kudüs’ü kol saati gibi taşıyorum/ Ayarlanmadan Kudüs’e/ Boşuna vakit geçirirsin/ Buz tutar/ Gözün görmez olur/ Gel/ Anne ol/ Çünkü anne/ Bir çocuktan bir Kudüs yapar/ Adam baba olunca/ İçinde bir Kudüs canlanır/ Yürü kardeşim/ Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin!”

Tabi ki, 2024 yılının asıl zirvesinde Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarında kürsüye gelen şairlerimiz olacaktı! Yağmur Tunalı, Mohammed Farooq Hama (Kerkük), Aliasghar Jamrasi (İran), Ruzal Mukhametshin (Tataristan), Bakyt Aldibekov (Kazakistan), Aysal Safarlı (Azerbaycan), Feyzan Korur (Kıbrıs), Kenan Çarboğa, Kozhogeldi Kuluev (Kırgızistan), Rüstem Tursunov (Özbekistan), Nesir Paygozar (İran), Taner Güçlütürk (Kosova), Hüseyin Akın, Orhan Karaağaç, Merve Nur Maden, Ayçin Kantoğlu, Seval Koçoğlu, Prof. Dr. Tarık Özcan ve Yusuf Gökbakan…”

Bu tarihi programın onur konukları da, Tehran Nagiyeva ve Rashad Majidov oldular. 

Harput, yüzyıllar boyunca bir ilim ve irfan merkezi olarak Anadolu’ya ışık tutmuştur, inşallah tutmaya da devam edecektir. 

Bizlerden önceki bir nesil vardı; Ahmet Kabaklı, Nurettin Ardıçoğlu, Prof. Dr. Bahaeddin Ögeli, Şemsettin Ünlü, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, İshak Sunguroğlu, Av. Fikret Memişoğlu, Fethi Gemuhluoğlu, Şeref Tan, Ahmet Tevfik Ozan ve daha onlarca isim… Bu isimler bizlere meşale oldular. 

Bizim nesil, dile kolay 1990’lardan günümüze 30 yıl boyunca; “şehrin vefalı dostları olarak çalıştılar, emek verdiler, sürekli yeni projeler ürettiler…”

Uluslararası Hazar Şiir Akşamları Şimdiye kadar; Av. Fikret Memişoğlu, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, Cenani Dökmeci, İshak Sunguroğlu, Hacı Hayri Bey, Fethi Gemuhluoğlu, Ahmet Kabaklı, Nüzhed Dede, Elmas Yıldırım, Mağcan Cumabay, Cengiz Aytmatov, Bahtiyar Vahapzade, 

Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Yesevi, Mehmet Akif Ersoy, Yunus Emre, Yahya Kemal Beyatlı, Arif Nihat Asya, Ali Şir Nevai, Abay Kunanbay, Sezai Karakoç…” anılarına düzenleniyordu. 

Türk Dünyası Hizmet Ödülleri de, Rauf Denktaş’a, Mehmet Emin Aga ve İbrahim Şerif’e, 

Nur Sultan Nazarbayev’e, Cengiz Aytmatov’a, Turan Yazgan’a, Mustafa Cemiloğlu’na, 

Bahtiyar Vahapzade ’ye, TİKA’ya veriliyordu…

Sanat ve Edebiyat Dostlarına en içten ve kalbi bir sesle söylemek isterim? Hazar’da ben neyi görüyorum;

Bu milletin, ‘Rönesans’ını…’ 13. Asırda, Anadolu’yu ‘aydınlatan…’ kimlerdir? İlk isim, ‘Yunus…’ dersiniz… Mevlanalar, Ahmet Fakihler, Ahi Evranlarla yola devam edersiniz!

Bir büyük dinamizm, bir büyük aksiyon görürsünüz! 21. Asırda, bizler farklı bir şey aramıyoruz. Bu coğrafyada, tarihi buluşturmaktır…’. “Dile, İşte, Fikirde Birlik” diyebilmektir!

Önümüzde ki yıl, 2025 yılında; Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarını, Gaspıralı İsmail Anısına Yapalım

Bu bizim âcizane bir teklifimizdir. Geliniz, Elâzığ Şehrinin 2025 veya 2026 yılında; “Türk Dünyası Başkenti Olması İçin…” gerekçeli kararı hazırlayarak ilgili kurumlara teklifimizi yapalım. 2025 yılından itibaren, “Türk Dünyası Hizmet Ödüllerini…” tekrar hayata geçirelim. İnşallah, en büyük gayretimiz de; “Türkiye- Azerbaycan Üniversitesinin bir Kampüsünün Elâzığ Şehrimizde Açılması…” olmalıdır.

Elâzığ Şehrinin en önemli markası şüphesiz ki, Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarıdır. Anadolu’daki birçok şehrimize de, ‘model olmuştur’ 

1992 tarihinden 2024 tarihine kadar geçen 32 yıl içerisinde o kadar nezih organizasyonlar oldu ki, “Türk Dünyasının nabzının Küçük Hazar’da çarptığını gördük!” Elâzığ Şehrimiz İlçeleriyle birlikte, ‘edebiyat kitaplarında yer alan usta şairleri ağırladılar’ Elâzığ Şehri, Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarıyla birlikte, ‘Türk Dünyası Edebi Şölenine Dönüştü’ Bu şölenler, her yıl içerisinde büyük bir titizlikle hazırlanan, ‘Hazar Şiir Akşamları Güldestelerinde’ kaynak eserler arasında yerlerini aldılar.

Prof. Dr. Sadık Kemal Tural’ın öncülüğünde, “Abant’ta gerçekleştirilen Anadolu Dergiciliğini Geleceği!” Hazar’dan alınan ilhamla ilk defa masaya yatırılıyordu. Elâzığ Şehrinden; Türk Dünyasına/ Sanat ve Edebiyat İklimine uzanabiliyorduk… Elâzığ’dan; Diyarbakır’a, Urfa’ya, Muş’a, Malatya’ya, Gümüşhane’ye, Tokat’a, Sivas’a, Eskişehir’e, Balıkesir’e, Kütahya’ya… Şiir, Sanat ve Edebiyat Buluşmaları gerçekleştiriliyordu. Artık birçok ilimizde, “Şiir, Sanat ve Edebiyatı Seven/ veya onu yaşatma azmi içerisinde olan bir edebi muhitin oluştuğunu da söyleyebiliriz!”

28. Hazar Şiir Akşamlarında buluşma dileğimizle, emek verenleri kalbi alkışlarımızla selamlarız. İyi ki, varsınız efendim.