Malum seçim yaklaştı. Siyasiler ve siyasette rol kapmaya çalışanlar seçim yaklaşınca tartışmalardan medet ummaya başladılar. Kavga, karalama, iftira ve riya en geçerli siyaset yapma yöntemi olmuş. Değer ve çözüm üreterek siyaset yapma anlayışı ise çöpe atılmış gibi görünüyor.
Tutum ve davranışlarıyla herkesin nefretini kazanmış, gazeteci (!) kılığına girmiş ve yazarmış gibi davranan bazı kişiler, önceki gün gazetemizde yayınlanan bir haber ile ilgili gazetemizi sorumlu tutarak, yalan ve iftiralarıyla krallarına yaranma çabası içine girmişler. Birde utanmadan sıkılmadan gazeteciliğin etiğinden bahsediyorlar.
Sen ve senin ağababalarının haddine değil Günaydın Muş Gazetesini eleştirmek. Gazetemizi üstü kapalı dahi olsa eleştirmek veya yorum yapmak, hele hele yalakalığı herkes tarafından bilinen birinin haddine hiç değildir.
Biz okurlarımızdan aldığımız destekle hiçbir gücün karşısında eğilmeden, ilkeli, seviyeli, tarafsız, haksızlığın karşısında mağdurun yanında, yıkıcı değil yapıcı, toplum menfaatini öne alan fedakâr ilkeli ve etik duruşuyla yayın hayatımızın 10. yılındayız. Toplumun belirli bir kesiminin medyası olmadık, olmayacağız.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da;
Gazetemiz, seçim yarışının başladığı bu günlerde birilerinin siyasi emellerine alet olmayacağı gibi birilerinin savaşında da hiçbir zaman taraf olmayacaktır. Tavsiyem odur ki, buradan ne sahiplerinize ne de size malzeme çıkmaz.
Şunları çok iyi biliniz ki;
1- Gazete olarak bir milletvekilinin beyanını veya yazılı basın açıklamasını yayınlayıp yayınlamamayı, hangi haberi yapacağımızı hangi haberi yapmayacağımızı, birilerine soracak değiliz.
2- Asıl beklenti içerisinde olanlar her şeyi üzerine vazife sanıp, yalakalık yapanlardır.
3-Basın açıklaması yapan vekilin birilerinin dolduruşuna geldiği iftirasını atarak, bizi birilerine hedef gösterme çabası beyhudedir.
4- Niyeti kahpelik olup, belden aşağı vurmaya çalışmak, adam gibi hareket edemeyenlerin işidir.
5- Günaydın Muş Gazetesi halka mal olmuş bir gazetedir ve hep te öyle kalacaktır.
6- Ha illaki birileriyle polemik yapmak istiyorsanız, habere konu yazının sahibi belli!
Sakın ola ki gazetemizi kendi çıkarlarınıza alet etmeyin! Bu kazananı olmayacak çekişmenin içine dâhil etmeyi, aklınızdan bile geçirmeyin! Yazılanlara aldırmadık, çünkü bizi bilen bilir, kaldı ki biz kendimizi bildikten sonra sizin ne düşündüğünüzün bir önemi de yok.
Bu tutum ve davranışlar karşısında duruşumuz ve tavrımız nettir. Hiç kimseye haksızlık etmediğimiz sürece hiç kimsenin bize haksız bir şekilde saldırmasına asla taviz vermeyeceğimizi buradan ifade etmekte fayda görüyoruz.
Unutulmamalıdır ki;
Soytarıların ömrü krallarının ki kadardır..
Ömür bittiği zaman kral krallığı ile soytarılar ise soytarılığıyla kalır…
Bu üslupla yazı yazmak zorunda kaldığım için okuyucularımızdan özür dilerim. Umarım bir daha yazmak zorunda kalmam.
