Ticaret odaları ile Esnaf ve Sanatkârlar Odası ticari hayatın ekonominin önemli kurumlarındandır. Son dönemde Türkiye’de ticari hayat, küçük işletme, esnaf ve sanatkâr için sıkıntılı seyretmekle birlikte daha da kötüye gittiği görülmektedir. Şirketler, kendi varlıklarını sürdürebilmek, ekonomiye canlılık katabilmek için kâr oranlarından fedakârlık yaparken bir yandan da mali yükümlülüklerini yerine getirmek için uğraşmakta, fakat bir türlü kan kaybına engel olamamaktadırlar.
Ticaret ve Sanayi Odalarının kuruluş amacı üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak ve mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmaktır. Mesleğin genel menfaatlere uygun gelişmesini sağlamak, mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere mesleki disiplin, ahlak ve dayanışmayı korumak. Bu kanunda yazılı hizmetler ile mevzuatla odalara verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Yine aynı şekilde Esnaf ve Sanatkârlar Odasının kuruluş amacı, ortağı esnaf ve sanatkâra faaliyetleri için gerekli krediyi sağlamak veya kredi ve banka teminat mektubu almak üzere kefil olmaktır.
Kuruluş gayesi; esnaf ve sanatkâra destek, teknik ihtiyaç ve mesleklerinde genel menfaatlerine uygun olarak gelişmelerini ve meslekî alanda eğitimlerini sağlamak olan bu kurumlar bugün sadece aidat ve para almaya yönelmişlerdir. Birçok esnaf odası da bugün sadece sembolik olarak varlığını sürdürmekte, esnafa lazım olan belge ve evrak vermekten başka bir görev yapmamaktadır.
Bir ilin ticaret Odası o ilin aynası demektir. Bir ilin ticari yatırımlarından, ticari gelişmelerinden kısacası en büyük sivil toplum örgütü olması nedeniyle ilin kalkınmasıyla ilgili sorumluluğu büyüktür. Bir de Muş’taki odalara bakalım… Bunlar ne kadar yerine getiriliyor? Sahi bu odalar ne iş yapar? Muş’un geleceği için ne üretirler? Hangi gencin yarınına, hangi firmanın derdine çaredirler? Muşumuzun hangi derdine derman oldular? Hangi sorun için bir araya geldiler? Beraberce hangi sorun üzerinde ortak akılda buluştular? Kalkınma ajanslarından neden yeteri kadar desteklenemiyoruz? Muş’ta neden hiçbir yerel yönetimi ve Sivil Toplum kuruluşları halka hitap edecek yeterli proje sunmuyor, bu ajanslardan destek alma gayreti sarf etmiyor? Muş’ta da odalar bu zamana kadar sorumluluğunu yerine getirmiş midir? Bence kesinlikle getirmemiştir.
En son ki aktiviteleri 13 Nisan’da Belediye’yi ziyaret etmek olmuş. Ve bu tarihlere yakın hep bir yerleri ziyaret etmişler ya da birileri onları ziyaret etmiş. Demem o ki dişe dokunur bir programları olmamış.
Kendi kaynaklarını hem de ondan çok daha önemlisi projeler hazırlanmasına yardımcı olunarak AB, DAKA, KOSGEB, vb. kurumlardan topluma, esnafa ve sanatkâra yararlı projeler üreterek Muş’a katkı sunmaları, çok daha aktif olmalarını gerçekten çok isterdim.
Tabii ki; bu demek değildir ki, bütün odalar bu kapsamdadır. Elbette bulundukları konumu muhafaza eden ve esnafının, sanatkârının çıkarlarını koruyan başkanlar ve odalar vardır. Kariyer edinerek protokol da yer alma belki birilerini mutlu edebilir ancak bu anlayışın Muş halkına ve Muş ekonomisine bir faydası olmaz…
Bu konuyu gündeme getirirken sakın ola, “herhangi bir odayı hedefe aldığımız, onların yaptıkları harcamalara dikkat çekmek gibi bir hedefimiz olduğu falan algılanmasın” desem de inanmayın…
Bu görevler herkese nasip olmaz! Zamanı iyi değerlendirmek lazım... Aksi halde vebali büyük olur. Aidatımızla beslediğimiz odalardaki oligarşi kadrolara ticari ve siyasi ikbal sunmanın dışında ne işe yarıyorlar?
