Bedrettin KELEŞTEMUR


BAHAR KOKULU

FİKİR BAHÇESİ


BAHAR KOKULU

Bedrettin KELEŞTİMUR

Bahar kokulu içli sözler söyle

Her sözünde seher yelleri essin

Güven aşıla öyle veya böyle

Bir terzi hüneri yüreği diksin!

Zarif dantel misali işle sözü!

 

BAHARA VURGUN

Fani’den kaçar şu can, bahara vurgun

Karanlık çığlık çığlığa, şafağa sürgün!

Aydınlık ister gönlüm; güneş dolusu

Suya vurgun efkârım, yüreğim yorgun

 

BAHAR

Baharı gönlümüzde yaşatalım!

Kader yastığı içli teşbihimiz

Kasvet, kuruyan dalları atalım!

Mevla’dır, hakka giden sahibimiz

 

BAHAR DALINDA DONDU...

Nisan ayı; kara, tipiye döndü

Çiçek açtı, bahar dalında dondu

Gün değişti, arı yabana kondu

Gönle çoraklık çökmüş, yaş vermiyor

 

BAHARA ÖZLEM

Ilık ılık esen rüzgârın

Nağmesinde çoban kavalı

Yankısı suların buğusunda

Sanki toprak soluklanır

 

Soluklanır cemreler düşünce

Kanat çırpar süzülür

Gözlerim dolu dolu,

Kuş yağmurunda doluklanır

 

Toprağın dokusuna,

Yağmur taneleri dökülür

Dokundukça, silkeler tomurcuğu,

Lale, sümbül çiçek olur açılır

 

Bayramlık giyinmiş dal, budak

Bir kilim deseninde her yer

Gönül ufka muhabbet besler

Ufuk, gök kubbeye adaklanır

 

Sadağında böğrü delen ok

Tan yerinden açılır yarası

Günahımız nasıl merhem olur

Bahar gelse de, tebessüm donuklanır

 

MEVSİM BAHAR OLUNCA

Mevsim bahar olunca gel diyorsun 

Sensiz hayat kuru bir dal diyorsun 

Gönül fermanını yağmurlara yaz 

Hasretle kapısını çal diyorsun 

 

Göçmen kuşlar dağ, tepe aşar gelir 

Irmaklar, vadilerden taşar gelir 

Hayalim, umutlarım koşar gelir 

Ayrılık şarkısını çal diyorsun 

 

Bekledim, güneşin doğduğu yerde 

Sevdanın, hicabın olduğu yerde 

Dermanın, yüreğin yandığı yerde 

Feleğin kapısını çal diyorsun

 

BAHARI KIŞA DÖNDÜ

Baharı, kışa döndü bu ülkenin

Efkârın, keder dalına düştüğü

Düşleri, karanfil kokar ülkenin

Bedri, Yusuf'un kuyuya düştüğü

Mazluma, ağıtlar yakan ülkenin

Seheri, âminler, Yasinler bekler

 

BAHARI SOLUKLA

Baharı solukla, bir derin nefes 

Gök mavisi, sonsuzluğa tebessüm 

Vadiler, ılgıt ılgıt serin nefes

Göğsüme çarpar, coşkulu tebessüm 

 

Baharı solukla, bir engin ufuk 

Gözlerim dalar gider hülyalara 

Günü ışıl ışıl müjdeler şafak 

Kâinatta pırıl pırıl tebessüm

 

BAHAR

Bahar, tomur tomur, çiçek diriliş!

Gün doğumu kadar, sıcak, esenli

Esen rüzgârın firuze nağmesi

Dokunur bahara nişan düşmesi

 

BAHAR ÇELENGİ

Bahar çelengini al da gel, gayri

Dalın üstüne konan bülbül olsun!

Toprak kokusunu al da gel, gayri

Vatan hasreti sinemde gül olsun

 

BAHAR DAĞIT!

Âleme tebessümle, sadaka dağıt

İçindeki tasayı bir bir dağıt

Tevazuunla kanat aç, gönüllere;

Gönüller kapısından, ‘bahar’ dağıt

Bahar, “yeşil, huzur, çiçek, uygarlık”

Rüzgâr ol âleme, ‘esenlik’ dağıt

Baharda üşüdü, nevruz çiçeği 

Yüreğime düştü, soğuk düşlerim

 

BAHAR KOKAR 

Al yaprağı eline, rengine bak?

Yeşili bahar, sarısı güz kokar 

Üşüyen güneşi dalından kopar

Yıldızlarla birlikte göğsüne tak

 

Bayram ne der;

Kırılan kalpleri yapmaya geldim

Barışa, huzura ermeye geldim

Bir saf olalım, af ve mağfirete

Erenler katından, görmeye geldim