Bedrettin KELEŞTEMUR


BASINIMIZ İÇİN

FİKİR BAHÇESİ


BASINIMIZ İÇİN

Bedrettin KELEŞTİMUR

 

Sabır, mazlumun sessiz direnişi

Gönüller, sükût eder çığlığına

 

BASIN

Basın, “toplumun aynası” deriz

Aynalara, feryad-ı figan ederiz

Su üstüne düşen gölgeler yaman

Tuvali, aslına tercih ederiz

 

BASINIMIZA

Hani nerede, Turan, Uluova…

Nurhak’ı, Fırat’ı, Günışığıyla;

Yereli süsleyen nice gazete!

Tebessüm eden nice yüzler vardı!

Bir akıl, bir yürek birlikte oldu!

“Yardı onlar, bu şehre yardı onlar!”

Bir dönemdi; geldiler ve göçtüler

Gazi Caddesi şimdi öksüz, ıssız…

 

HABERCİYİM

Haberciyim, vicdanların sesiyim

Sessiz çığlıkların da, nefesiyim

Milletimden aldım, öğüdü, dersi

Dinin, aklın, örfün tartısıyım

 

Hâk, kalemle yazılır asırlara 

Asırlar, ilham verir nesirlere 

Doğru hesap yol vermez kesirlere 

Bilgeler yolu, huzuru adımlar 

Adımlar ufku solur hikmetlerle

 

GAZETECİ

Gazeteci, kâlem, kelâm, sohbet ehli!

Aydın hareketinin odağında!

Zihni, fikri, edebi yolculuk

Eleştirel düşüncenin çarmıhında!

Titreyen vicdanlara ses olur

Ekin tarlasının başındadır

Canhıraş bir yürekler tohumu atar

İbret tohumudur, ders tohumudur!

Gazeteci, asrın vakanüvisi

Taliminde gün be gün haberinin

Haber, yüreğimin albenisi

Ses getirir, haberin debisi!

Hafızalara kazınır boyası!

Haber hamalıdır, gazeteci…

Kamu ile sivil arasında köprü;

Tarih o köprülerde yazılır.

 

HABER HAMALIYIZ

Kimliğinde saklıyız, haberlerin 

Haberi kutsal bilen neferlerin

Gazeteci der, haber hamalıyız

Sahipleriyiz, kutlu seferlerin

 

HABERDE İMZA ATMAYIZ 

Haberde, yalana imza atmayız

Haber için, değerleri satmayız

İlkemiz var; adalet ve dürüstlük

Helale, haram lokma katmayız

 

HABER

Haberler, yıldız yağmuruna benzer

Keder, sevinç, gönül akar semaya

Fikir, düşlerin hamuruna benzer

Akıl ilmiğinde devran sürmeye

Haberler, biçilmiş harmana benzer

Yürek ister haberi bezemeye

 

GAZETECİ

Gazeteci, asrın vakanüvisi

Haber hamalı, sohbetin hamisi

Düşüncem bulut bulut, fikir yüklü

İhlasla yol alır, hayat gemisi

 

HALKA GİTMEK

Halkın dili olmak, yüreği olmak

Asırlara bir hoş seda bırakmak

Lâf ile değil, hâl ehliyle olmak

Kelâmı, arif olana bırakmak

Anadolu’yu özümüzde gezmek

 

YAZ DİYORLAR

Yaz diyorlar, sıcağı sıcağına!

Gül yaprağından kan akmasın

Sızlar içimiz cinnet tuzağına

Bir masum yürek dana yanmasın!