Bedrettin KELEŞTEMUR


BİLGE TOPLUM!

FİKİR BAHÇESİ


BİLGE TOPLUM!

Bedrettin KELEŞTİMUR

Yazımızın başlığına, “Bilge Toplum!” dedik. Bu başlığı bizler elbet üzerinde düşünerek seçtik.

Bu milletin ferasetine, feragatine, sağduyusuna, sabır ve şecaati birlikte yoğurmasına hayranım…

15 Temmuz 2016 Tarihi üzerinden 8 tam yıl geçmiş bulunuyor. Bugünü birlikte konuşalım, dertleşelim, 

15 Temmuz ve gecesi; Bu milletin tarihine, “bir kâbus/ bir büyük felaket gecesi!” olarak geçmiştir.

O gece verilen “mücadele ve o asil ruhta ” bu milletin, tarihe altın harflerle yazılan, “Demokrasi imtihanı…” hafızalarda yaşayacak/ veya yaşatılacaktır.

O imtihanın asıl kahramanı ise, “Bilge Toplum…” olarak andığım; “Türk Milletidir…”

Darbe sözlükte, “sıkıntı, felaket, musibet”

Darbe sözlükte, “Bir ülkede idareyi zor kullanarak ele geçirme…”

Bu darbeye karşı, “kendin ol!” ahlaki düsturunu kullanan, “Anadolu İnsanı…” bu ülkenin bir karış toprağını bile, “darbecilere...” onların emellerine bırakmadı. 

Vatan Coğrafyamızın 81 Vilayetinde, Edirne’den Kars’a kadar; en küçük yerleşim biriminden, İl Merkezlerine kadar; “sokaklar, meydanlar…” bir akıl, bir yürek oldu;

O sokaklar, o meydanlar; “Yaşasın devlet, demokrasi, hürriyet” “Yaşasın millet ve onun hür iradesi” dedi. 15 Temmuz 2016 Tarihi, Anadolu insanını, onda, saklı olan cevheri de ortaya koymuştur.

Anadolu insanındaki sabrı, Ondaki sükûtu, Ondaki metaneti, Ondaki sağduyuyu, Ondaki merhameti,

Ondaki vakar ve edebi, Ondaki aşkı, sevdayı, vuslatı birlikte yaşadık…

Bütün bunlar, bu milletin cihana örnek olacak vakarlı duruşudur.

Tabir yerinde ise, “Şehitlerin, Sadıkların, Sıddıkların, Âlimlerin vs. duruşudur”

İşte, o duruşta; tarih bir daha dile gelmiştir.

O duruşta, bir büyük rahmet esintisine milletçe şahit olmuşuzdur.

Kâh adına, “Horasan Erenleri…” deriz. Kâh adına, “Ahiyan-ı Rum…” deriz.

İşte onlar, “Fütüvvet Erenleridir…” 

Harem-i Şerifi anlatırken; Onun sınırlarını, “Medine’den İstanbul’a kadar…” getirebiliriz.

Burada, Anadolu’nun nasıl bir zırhla donandığını düşünmenizi isterim!

Bu asil ruh, onun giymiş olduğu manevi zırh o kadar güçlü ki, Vallahi, bu milletin karşısında, “kötü niyetler…” vücut bulamaz!

Millet önünde, “rezil ve rüsva olmaya…” mahkûmdurlar. 

Demokrasi ile Darbe Kavramını tabir yerinde ise, “gece ile gündüze…” veya “karanlık ile ışığa…” benzetebiliriz. Birbirinin mukayese edilemeyecek şekilde, “zıddıdır…”

Her darbe, bu ülkeyi “onlarca yıl geriye götürmüştür!” Her darbe, “değerlerimizi…” aşındırmış;

2016 yılında, “medeni dünyada…” Bu ülkenin isminin tekrar “darbelerle anılmasına…” Buna vesile olanlara, “yazıklar olsun” diyoruz. İşte onlar sürekli bu millerin, “kutsi değerlerini…” yaraladılar!

En aşağılık, “terör eylemini…” bu ülkenin semalarında yaşattılar. Maalesef bizim yakın tarihimiz, “darbelerle anılır” oldu!

Biz Balkanları asıl, tarihimizde; “31 Mart Vakası…” olarak anılan, İstanbul’da yönetime karşı yapılan;

“13 Nisan 1909 Nisan ayaklanması…” ile kaybetmiş olacağız.

Bizim tarihimizde, “Bab-ı Ali Baskını” olarak da bilinen, 23 Ocak 1913 tarihindeki, “askeri darbe…”

Osmanlının dağılma sürecinin fitilini bir bakıma çekecektir!

Ve Cumhuriyet tarihimizde, “darbeler…”

27 Mayıs 1960 Darbesi, 12 Mart 1971 Muhtırası, 12 Eylül 1980 Darbesi, 28 Şubat 1997 Post Modern Darbesi… Herbiri, yakın tarihimizin, “kötü anılarıdır!”

Öyle ki darbeler, “milli iradeye…” karşı yapılan eylemlerdir!

Siyaset Nedir?

Siyaseti, “idare etme” Siyaseti, “uzlaşma” Siyaseti, “yönetme” sanatı olarak; Bu milletin hafızalarına çok iyi bir şekilde kazımalıyız.

Siyaseti, “yüksek bir ahlak” örgüsü olarak, Siyaseti, “milli bir tefekkür” olarak Siyaseti, “erdemli insan yetiştirme” sanatı olarak idrak edeceğiz. 

Siyaseti, “insanı ve devleti yaşatma” ideali olarak, Siyaseti, “ihtilafta rahmet vardır” inancından hareketle, bu milletin, “geleceğini inşa ve ihya” olarak tarif edebiliriz.

Siyaset kavramı bizlere, Vakarı, edebi, ahlakı, irfanı, örfü birlikte düşündürür.

Siyaset ilmi, bizlere namütenahi heyecan veren, ‘milli değerler’ diyoruz.

Şairin dediği gibi, “Devlet hey… Millet hey… Vatan hey… Bayrak hey… Oğul hey…” 

15 Temmuz 2016 Tarihi, Bir milletin, bütün kurum ve kuruluşlarıyla; “Darbeye ve Darbecilere Karşı…” dik durduğu bir tarihtir!

Bu bir, “milli ve asil duruştur” O duruşu elbette, “yüreklerimizle…” alkışlıyoruz.

Ve  “15 Temmuz 2016 tarihi…” Türkiye’de ve Gönül Coğrafyamızda; “Demokrasi ve Hürriyet Bayramı…” olarak anılacaktır. Milletin hafızası diri ve canlı tutulacaktır!

Demokrasiler, “erdemli vatandaş yetiştiren…” sistemin kendisidir.

 

TARİHTE 15 TEMMUZ

15 Temmuz 1099 - Birinci Haçlı Seferi'nde Haçlı ordusu Kudüs'ü ele geçirdi.

15 Temmuz 1799 - Hiyeroglif yazısının çözümünü sağlayacak olan üç dilde yazılmış Rosetta Taşı

Napolyon'un Mısır Seferi sırasında bir Fransız askeri tarafından,

Bir kale yapımı sırasında rastlantı eseri bulundu.

15 Temmuz 1840, Osmanlı İmp. Birleşik Krallık(İngiltere), Çarlık Rusya arasında;

Londra Antlaşması imzalandı

15 Temmuz 1926 Viyana'da göstericilere ateş açan polis 89 kişinin ölümüne yol açtı.

15 Temmuz 1974 Kıbrıs'ta Yunan subayların yönetimindeki Ulusal Muhafız Alayı,

Cumhurbaşkanı Makarios'u devirdi ve Eoka-B lideri Nikos Sampson'u Cumhurbaşkanı ilan etti.

15 Temmuz 1983 - Paris'in Orly Havalimanı'nda bulunan THY bürosuna, 

ASALA militanlarınca bomba atıldı. 7 kişi öldü, 56 kişi yaralandı.