Bedrettin KELEŞTEMUR


BÜYÜK MÜKÂFAT KİMLEREDİR!

FİKİR BAHÇESİ


BÜYÜK MÜKÂFAT KİMLEREDİR!

Bedrettin KELEŞTİMUR

Ayet, “Muhakkak ki Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, 

Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, 

İtaatkâr erkekler ve itaatkâr kadınlar, 

Sadık erkekler ve sadık kadınlar, 

Sabreden erkekler ve sabreden kadınlar,

(Allah’a) gönülden bağlı (mütevazı) olan erkekler

Ve (Allah’a) gönülden bağlı (mütevazı) kadınlar,

Sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar,

Oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar,

Irzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar,

Allah’ı çok zikreden erkekler ve Allah’ı çok zikreden kadınlar,

Var ya; (işte) Allah bunlar için bir mağfiret,

Ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzab, 35)

İşte, Kur’an’ın getirdiği ölçü ve çerçeve!

Bu ölçüler içerisindeki hayat, kurtuluşumuzdur!

 

ÖRTÜNME VEYA TESETTÜR!

İslam da, ‘örtünme…’ var mı?

Evet! Bu konu da, Kur’an’ın açık emri var; “Ey peygamber! Zevcelerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, (başlarını ve yüzlerini kapatacak şekilde) dış örtülerinden, üzerlerini örtsünler! Bu onların tanınıp da rahatsız edilmemeleri için, daha yakındır (daha elverişlidir) 

Allah ise Gafur (çok bağışlayan)dırRahim (çok merhamet eden)dir.” (Ahzab, 59)

Örtünme, ‘kadının korunmasıdır…’ Örtünme de, ‘edep ve vakar’ vardır.

 

DERDİMİZE DERMAN OLACAK!

Kur’an da, Hz. Lokman’ın oğluna olan nasihatlerini, büyük bir zevkle, huşu içerisinde okurum!

Ve şunu düşünürüm, her anne ve babanın evladını dizinin dibine alarak, aynı nasihatleri tekrar tekrar yapmasını arzu ederiz!

O nasihatlerde, evladına neler söylüyor, Hz. Lokman; “Ey oğulcuğum! Allah’a şirk koşma. 

Muhakkak ki şirk gerçekten (pek) büyük bir zulümdür!” (Lokman, 13) 

“Ey oğulcuğum! Namazı dosdoğru kıl;

İyiliği emret, kötülükten de men et, ve başına gelene sabret!” (Lokman, 17)

“İnsanlara karşı (kibirlenerek) yüzünü yan çevirme

Ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme!

Çünkü Allah, kendini beğenip; çokça övünen kimselerin hiçbirini sevmez” (Lokman, 18)

“Yürüyüşünde mutedil ol; sesini de alçalt! Çünkü seslerin en çirkini,

Elbette eşeklerin sesidir!” (Lokman, 19)

İlimde derinleşmek, İslam bizlere bu yolu salık veriyor.

Ayet, “Eğer gerçekten yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa,

Deniz de (mürekkep olup) arkasından yedi deniz daha ona yardım etse, Allah’ın kelimeleri (yazılmakla) tükenmez! Muhakkak ki Allah, Aziz (kudreti daima üstün gelendir)

Hâkim, (her işi hikmetli olan)’dır.” (Lokman, 27)

Anne-Baba ve evlatların iletişimi çok önemlidir!

Aile çatısında neler var/ veya neler olmalı; “Karşılıklı sevgi, saygı ve muhabbet…”

İmanlı ve ihlâslı bir nesil diyoruz.

Sadece Allah’a kul olarak yetişen evlatlar/ gelecek diyoruz!

Kur’an bizlere o yolu gösteriyor; bir babanın kendi evladına; nasıl nasihatte bulunacağına kadar…

Yeter ki, ‘okuyalım…’ Taklidi İmanla değil, Tahkiki İmanla, ‘Kitabımıza…’ sarılalım!

Aile, toplumun asıl nüvesidir, Can damarıdır!

O damarı bizler nasıl ifade edebiliriz; “Şefkat damarı…Merhamet damarı…

Saygı ve sevgi damarı… Muhabbet damarı… Ar ve iffet damarı…

Sözlerin en güzeli orada, Oraya layık.

O damarlarda meydana gelecek bir tıkanma,

Allah korusun, toplumu büyük felaketlere götürebilir!

“Babanın evlada nasihati” Nasıl olmalı?

O iletişim nasıl güçlendirilmeli?

Kur’an bizlere, “O yolu” gösteriyor!

O yolu bizler, büyük bir, ‘edeple…’ okuyoruz!

Günümüz insanı da, aynı ruha; aynı vakara sahip olmalıdır!

Çünkü onlar, “dünya hayatının ziynetleridir…”

Ayet, “Ey iman edenler! Kendinizi ve aile halkınızı,

Öyle bir ateşten koruyun ki, onun tutuşturucusu,

İnsanlarla taşlardır. “ (Tahrim, 6)

Hadis, “Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüklerinizden sorumlusunuz!

Erkek ailesinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur.

Kadın, kocasının evinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur.”

Buradan 75 milyon insana çağrımız,

Geliniz, ‘aileyi…’ Onun kutsiyetine inanarak, birlikte, ‘iman ve ihlâs dairesinde…’ koruyalım!

‘Aile…’ o kadar kutsi bir kavram ki, O kavramı, ‘edeple…’ ifade edebiliyoruz!

Bizim ilk öğretilerimiz, o kutsi çatı altında!

Sözlerimizi itina ile seçelim, O kutsi çatıyı, ‘yozlaştırmayalım…’

Toplumda ki, ‘çürümeyi…’ Toplumdaki, ‘sosyal kirlenmenin…’ farkındayız!

Farkında olmak yetmiyor; “Derdimize derman olacak…” 

Kur’an terbiyesine şiddetle ihtiyacımız var!

Allah’ın Resulü hakkında ne buyruluyor;

O’nun ahlakı, “Kur’an ahlakıydı…”

Kur’an’ın ipine sarılmaktan başka,

Çaremiz yok, efendim!

 

İNSANLARI ÇEKİŞTİRMEK!

Bir başkasının kusurunu mu araştırmak?

Asrın marifeti sayılıyor!

Bir başkasını arkasından çekiştirmek mi?

Üslup olarak addediliyor!

Kaş göz hareketleriyle alay etmek mi?

Bunlar gayet doğal!

Kur’an ne diyor?

Ayet, “Hümeze olan (insanları arkadan devamlı ayıplayıp çekiştiren),

Yüzlerine karşı (da onlarla) alay etmeyi adet edinen,

Her kişinin vay haline!” (Hümeze, 1)

Toplum hayatında,

‘Erdemli kişi…’ olmak, asıl marifet!

Kusur araştıran,

İnsanları sürekli çekiştiren,

Gerçekte, ‘davranış bozukluğudur!’

Bir başka ayette ise,

“Ey iman edenler! Zannını çoğundan sakının!

Şüphesiz ki, zannın bazısı günahtır.

(Birbirinizin kusurunu inceden inceye) araştırmayın;

Bazınız bazınızı gıybet etmesin!

Sizden bir kimse ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı?

İşte bundan tiksindiniz! O halde Allah’dan sakının!

Şüphe yok ki Allah, Tevvab (Tevbeleri çok kabul eden)’dir,

Rahim (çok merhamet eden)’dir.” (Hucurat, 12)

Bu konularda, ‘kendimizi koruyacağız!’

Kul hakkına girmemeye çalışacağız!

Ve hele özellikle de, ‘fitneyi uyandırmayacağız…’

Hadis de ne buyruluyor, 

“Fitne küfürden eşettir…”